Birleşik Arap Emirlikleri'nin "truva atı" olarak çalışan Muhammed Dahlan, darbe, iç çatışma ve krizlerde oynadığı etkin rolle tanınıyor.
Mânevî Cihazlanma Dernekleri, 1955’teki 6-7 Eylül hâdisesi, ardından gelen 27 Mayıs darbesi, Komünizmle Mücadele Dernekleri, sağ-sol çatışmaları, öğrenci katliamları, 70’lerin Alev
Sezai Karakoç denince aşk geliyor aklıma. Bu yere düşüp kirlenmiş anlamından farklı bir aşk. Hikmete, doğuya, tarihe, bilgeliğe, fedakârlığa, yalnızlığa sevk eden, hayatı bir ideal
İranlı yöneticiler bu vesayetçi rollerini gizleme ihtiyacı da hissetmiyorlar zaten. Uzun bir süredir İranlı yetkililerin gururla ifade ettikleri “4 Sünni başkentine hakim oldukları” yö
Yaptırımlar İran’ın başat problemi değil. Direniş Ekonomisi adı altında bir ekonomi politikası yürüten İran petrole bağımlığını azaltarak kırılganlıklarından kurtulmaya çalı
İman dinî-ahlâkî tecrübenin medarıdır. Bu yüzden, imanın tabiatı adamakıllı biçimde irdelenmesi gereken bir konudur. İslam kelam geleneğinde iman “tasdik” kavramına bağlanarak tan
Erol Göka Hocamız, perşembe günü, ölümle ilgili alışık olmadığımız muhtevada bir yazı kaleme aldı. Sadece zihnimizi değil, kalbimizi de çalıştıran bir yazı. Altını çizdiğim c
ABD’de “Savunma” içerikli yayın yapan “Defence News” dergisine konuşan Senato Dış İşleri Komitesi Başkanı Jim Risch “Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı dolayısıyla sert
insan şahsiyeti, ruhî içtimaî olmak üzere iki türlü unsurların bütününden yapılmış manevî bir terkiptir. Ruhî unsurlar, içsel kuvvetlerdir. İçtimaî unsur, hayat gemisindeki dümen
Aşırı politikleşme, yapay kamplar ve kutuplar icat eder; toplumu, toplumda önceden varolan fay hatları üzerinden böler. Sonuç, sosyal depremdir.
Ailelerin çocuğa irade eğitimini erken yaşlarda vermeleri ve onları doğru rol modelleri ile tanıştırmaları şarttır. Anne-baba çocuğa bir kişinin davranışlarını körü körüne takli
Duygunun terk edilmesi, modern kişinin en temel duygusal gerçekliği olarak tarif edilen, derin bir içsel “küntlük ve ölüm hali”ne yol açar. Varoluşsal sorunlar ve “ruh ölümü” böy
Dinimiz adına ve araya gelirken iki temel ölçü üzerinden ne kadar eksende kaldığımız ya da eksenden kaydığımız anlaşılabilir. Bunların birincisi şûradır. Bir kişinin veya bir grubu
İnsan, tarihî deneyim gösteriyor ki, esas itibariyle kemâl arayan bir varolandır; ancak her kemâl, zevâle evrilir... Öyleyse hem var-olmanın, hem de hayatın yeniden anlamlı kılınabilmes
Dini, bir pranga olarak gören yorumlar, iktisattaki ahlaki yönü ihmal eden yaklaşımlardır. Burada temel ayrım, bir Müslümanın eşyaya, mülke bir kapitalist gibi bakamaması, Müslümanın m