Nobel Tıp Ödülü, Hepatit C virüsünün keşfine sağladıkları katkı nedeniyle Harvey Alter, Michael Houghton ve Charles Rice'a verildi.
“Herkes bir gün on beş dakikalığına meşhur olacak” demişti Andy Warhol. Keşke ihmal etmeyip, geri kalan bütün zamanlar boyunca hepimizin yine sıradan insanlar olacağımızı da eklesey
Tarihe ilgi duyan çocukların hayallerinin bir köşesinde hep yaşadıkları coğrafyayı yönetmek olur. Jul Sezar; Galya’da bataklığa saplandığı günlerde ne susuzluktan şikayet ediyordu n
Amerika’da piyasaya çıkan her beş ilaçtan bir tanesi yan tesirlerinden dolayı insanları daha çok hasta yaptığı ve ölümlere sebep olduğu için geri çekilmektedir. Ne kadar çok kişi ha
Raid Salah’a marşlar ve tekbirlerle hapishaneye kadar eşlik eden yol arkadaşlarına baktım. Onur sahibi, cesur, inanmış, hak arayıcılarıydı hepsi de... Allah hepsinden razı olsun. Onları
İsrail hükümetinin açıklamalarına göre, koronavirüsle mücadele tedbirleri kapsamında, Tel Aviv Ben Gurion Havalimanı, eylül ayına kadar uluslararası uçuşlara kapalı tutulacak. Bunun d
İHA ve SİHA’ların seyrini ve o alandaki başarıyı hemen hepimiz biliyoruz. Bence bu gelişmeler neredeyse bir “devrim” niteliği de taşıyor. Çok uzun süredir, neredeyse 250 yıldır car
Ayasofya için Müslüman coğrafyalarının her bir tarafındaki çeşitli dillerde hazırlanmış müzik parçalarından birinde, ‘Sen bizde olmasan da biz ezelden beri sendeydik..’ gibi bir cü
Her ne kadar dayanıksız olursa olsun, kullanıldığında veya daha isabetli bir deyimle tasarruf edildiğinde her şey nihayetinde bir işe yarıyor. Ayakkabı giyilerek eskitiliyor, ekmek yenerek
“Çin’in bölgede ne işi var?” sorusunun cevabı için ise, Ortadoğu hakkındaki o ölümsüz kaidelerden birini hatırlamak yeterli: Bu coğrafya, dünyanın merkezidir. Dünyanın geri kalan
İrfan mektebinin talebeleri olmak, bilginin ötesine geçmeye çabalamak için bizi sürekli teşvik ediyor. Bu çaba içinde olmanın bizatihi kendisi bir seyr halidir. “Hepisinden iyice bir gön�
Her din ve mezhepten insanın hayatını idame ettirdiği Lübnan’da, huzur ve barış en çok Türkiye’yi mes’ud edecektir. Çünkü Lübnan’lının saadeti Türk’ün saadetinden başka bir
İnsan için en zor soru, nere-ye yani meâd sorusudur. Bu soru bir korku sorusu değil; bir anlam sorusudur; korku, anlamsızlıktır; dolayısıyla belirsizliktir, tanımsızlıktır. İnsan yaşam�
İçinden geçtiğimiz süreçte, “Suriye’yi tanımak” epey pahalıya mal oldu, hepimiz açısından. Ümit edelim ve dileyelim ki, İslâm coğrafyasının gelecek nesilleri, “Suriye tecrübe
Müslümanlar son üç yüz yıldır hep bir gecikme yaşamaya devam ediyorlar. Halbuki anın vacibi gibi temel bir duruşa sahip olmaları gerekirken…