Kürsü
M. Ali Akbulut: Dost ve Sevgi Köprüsü
İnsan yaratılışı mükemmeldir. Yaradan, kendi kitabında Tîn Suresi'nde bu konuya bizzat dikkat çeker. “İnsanı mükemmel yarattık” der. Mükemmel yaratılan insan, davranışlarıyla “insan” olma, “ÅŸeref” kazanma ve “deÄŸerli” olma gibi özellikleri kazanır ve kurtuluÅŸa erer. Davranışlarında sapma olursa, aynı surede belirtildiÄŸi gibi “aÅŸağıların en aÅŸağısı”na (esfeli sâfilîne) indirgenir; “insani deÄŸerlerden yoksun”, “kimliksiz ve kiÅŸiliksiz”, daha doÄŸrusu “deÄŸersiz” bir varlık olmaktan öteye gidemez. İnsanın bir yönü görünen yanıdır; bedeni, anatomik yapısı. DiÄŸer yönü ise ruhu, görünmeyen âlemi... Görünmeyen âlemden görünen bedene yansıyan davranışlar, insanın deÄŸerini ve mükemmelliÄŸini gösterir.
Peki, tam bu noktada insanın deÄŸerlerini ortaya koyan kriter, gösterge, ölçü nedir?
İnsan, tek başına yaÅŸayan, tek başına yaratılan bir varlık deÄŸildir. Toplumsal bir hayat için yaratılmıştır. EÅŸi, çocukları, ailesi, akrabaları, arkadaÅŸları, hemÅŸerileri, hem vatandaÅŸları ve bütün bir insanlık topluluÄŸu içinde yaÅŸar. YaÅŸadığı topluluklarla kurduÄŸu iliÅŸkiler, insanın deÄŸerini ve kiÅŸiliÄŸini gösteren bir kritere dönüÅŸür.
İslami literatürde, Kur'anî ifadeyle “sâlih amel” insanın kurtuluÅŸu için kapı aralar. İnsanın kimliÄŸini ve kiÅŸiliÄŸini gösteren kritere dönüÅŸür. Toplum içindeki saygınlığını ve deÄŸerini yücelten bir hâl alır.
İnsanın bedenini ve beden yapılarını oluÅŸturan organlar ile bu organlar arasındaki koordinasyon ve iÅŸbirliÄŸindeki mükemmellik pek az kiÅŸinin dikkatini çeker. Oysa baÅŸ/kafatası ve kafatasının içindeki beyin, beyinden kalbe giden küçük ve akıcı damarlarla kalp, kalbin pompalamasıyla diÄŸer organlar arasındaki damar ve sinir aÄŸları, ciÄŸerler, gözler, böbrekler ve diÄŸer iç organlar arasındaki baÄŸlantılar, koordinasyon ve iÅŸbirliÄŸi gerçekten mükemmeldir. Bütün bu organlar arasındaki iliÅŸkiler uyum içinde olmazsa ya bir organın iÅŸlevi durur ya da bedenin birçok fonksiyonu durur. Hayat sona erer. İnsan bedenindeki bütün organların karşılıklı iÅŸbirliÄŸi, koordinasyonu ve uyumu saÄŸlıklı olursa hayat devam eder.
İnsan bedeninde organların birlikteliÄŸi ve koordinasyonu nasıl saÄŸlıklı bir bedeni oluÅŸturursa, toplum içinde de en küçük bireyden en büyük topluluklara kadar olan iliÅŸkilerin saÄŸlıklı olması, sosyal dokunun ve toplumsal birliktelik ile koordinasyonun saÄŸlıklı olmasını saÄŸlar. Bu da kiÅŸiler arasındaki iliÅŸkilerin saÄŸlıklı olmasıyla baÅŸlar. İnsanlar birbirine muhtaçtır; birbiriyle iliÅŸki kurarak, sosyal organizmalarla çalışarak varlıklarını sürdürürler. Bu organizmalarda kurdukları iliÅŸkilerle ortaya koydukları tavırlar ve sergiledikleri davranışlar, bir hedefi ve mantığı olan davranışlardır.
Genel anlamda insan imtihan için yaratılmış ve dünyaya gönderilmiÅŸtir. Özel anlamda ise insan, insanla imtihan edilmektedir. İnsanın insanla imtihanı, insan iliÅŸkileriyle ortaya koyduÄŸu davranışlarıyla gerçekleÅŸmektedir. İyi ya da kötü davranışlarıyla insanlarla iliÅŸkilerini ÅŸekillendirip kimlik ve kiÅŸiliÄŸini göstermektedir.
Bazen dil ile, bazen beden diliyle, jest ve mimiklerle verilen tepkiler, insanın davranışları olarak dışa yansır. Dışa yansıyan bu davranışlar ise kiÅŸiye yeni sorumluluklar yükler. İnsan sorumluluk yüklendiÄŸi için davranışlarından bağımsız olamaz. Çünkü her davranış insan için bir imtihandır.
Davranışları ÅŸekillendiren; inançlar, kültür, mizaç, örf ve adetler, sosyal çevre, ekonomik ve sosyal durum gibi etkenlerdir.
Bazen nezaket kuralı olarak karşımıza çıkar, bazen örf ve adet olarak uygulanır, bazen bir inancın emri olarak yerine getirilir. Bazen bir kurumun veya grubun kararı olarak yapılır. Her ne adına yapılırsa yapılsın, davranışlar iyi ya da kötü olarak sonuçlanır. Kötü davranışlar küçükten baÅŸlar, büyüyerek düÅŸmanlaÅŸtırmaya doÄŸru bir seyir izler ve toplumda kaos ve çatışmaya yol açar. İyi davranışlar ise ahlaki davranışlardan, nezaket kurallarından ve örf ve adetlerden beslenerek iyiliÄŸe, dostluÄŸa ve muhabbete doÄŸru geliÅŸme gösterir. Toplumda barış, huzur, sevgi ve muhabbet hâkim olur. Barış toplumu, iyi davranışların yaygınlaÅŸmasıyla vücut bulmuÅŸ olur.
BaÄŸlısı olduÄŸumuz din olan İslam, bir barış dinidir. İnsanın insanla diyaloÄŸu ve iliÅŸkileriyle barış ve huzura ulaÅŸmasını saÄŸlar. Yapılan güzel davranışlar üzerinden kemale ulaşılır. Nezaket, görgü kuralları, kibar davranışlar, saygı ve sevgiyle yapılan her davranışla olumsuzlukların düzeltilmesi de mümkün hâle gelir.
İnsanın mükemmel yaratıldığını söylemiÅŸtik; beden ve ruhtan oluÅŸan yapısı ve bu yapıya deÄŸer katan davranışlarıdır. Davranışları ruh ve irade yönlendirir. Ruhun terbiyesi bilgi edinmekle baÅŸlar. Åžüphelerden ve bilgisizlikten uzaklaÅŸan ruh, düÅŸünme ve akletme ile sâlih amelle beslenerek kötülüklerden ve çirkinliklerden uzaklaÅŸtırılır. Bu yolla da insan deÄŸer kazanır. Biz buna “takvaya ulaÅŸma” da diyebiliriz.
İnsan davranışının nedenini, hedefini ve mantığını, kiÅŸiye deÄŸer katmak ve onu takvaya ulaÅŸtırmak olarak nitelendirmek mümkündür.
İnsanın isteklerini ve eÄŸilimlerini yok etmek deÄŸil, onları terbiye etmek, yönetmek ve yönlendirmekle güzele ve iyiye ulaÅŸmak, rol model olmak mümkündür. BaÄŸlısı olduÄŸumuz İslam dini de insanın isteklerini ve eÄŸilimlerini yok etmeyi deÄŸil, onları terbiye ederek insanlar içinde deÄŸer kazandıracak bir hedef hâline getirilmesini ister.
Kötü olan davranışlardan kaçınılması, iyi olanların yapılması toplumun sosyal yapısı ve huzuru için de gereklidir. İnsan bedenindeki organlar arasındaki koordinasyon için bazı gıdalara ihtiyaç duyulduÄŸu gibi (hava, su, gıda vs.) ruhun da ihtiyaç duyduÄŸu gıdalar vardır: İyilik, güzellik, erdemlilik, ahlaki davranışlar gibi... Duygular ve hisler davranışlara, davranışlar da iradeye etki eder. İradeyi kontrol eden ve yöneten inançlar, düÅŸünceler, çevre, eÄŸitim gibi faktörler olduÄŸunu unutmamak gerekir. Bu yüzden iyi olmak yeterli deÄŸildir; iyilerle de beraber olmak, iyiliÄŸi ve iyi hareketleri besler.
Takvaya ulaÅŸmanın yolu tek başına iyi davranışlar ve sâlih amellerle saÄŸlanmaz; iyi insanlarla, sâlih insanlarla birlikte olmak da iÅŸin içindedir. Yine insan iliÅŸkileri devreye girer. İnsan, davranışlarıyla kendini gösterir. İyi ve kötü davranışların en uç örneklerini vermeye çalışarak, bunların renklerine ve tonlarına da iÅŸaret ederek anlamaya ve anlatmaya çalışıyoruz. Daha dengeli, daha orta yol, kısacası vasat bir toplum oluÅŸturma yolunda davranışlarla kendimizi ifade etmemiz mümkündür. Daha doÄŸrusu vasat bir toplumun yollarını bulmak durumundayız. Hedefimizin ve tavsiye edilenlerin de bu yönde olduÄŸu gerçeÄŸini bilmek gerekir.
Davranışlar birbirini besler. İyilik, iyiliÄŸi getirir. İnsanı tanımanın yolunun yaptığı davranışlardan geçtiÄŸini söyleyerek konuyu baÄŸlamak istiyorum.
İnsanın insanla imtihanı gerçeÄŸinden yola çıkarak, Yaradan Rabbimiz bizleri; birbirini uyaran, birbirini iyiye ve doÄŸruya sevk eden, iyiliÄŸi emredip kötülükten sakındıranlardan eylesin.
M. Ali Akbulut

Henüz yorum yapılmamış.