İki roman okudum; kadının rol yapma kapasitesine dairdi. Rol sahnede olduğunda sıkıntı yok. Ama gündelik hayata dâhil olabilmek için rol yapmak zorunda kalmak, kendi dışına çıkmak, kend
Vaad edilmiş ülke ya da Kutsal Topraklar aslında tabii ki bizde, yani insan olabilendedir. Baba evinden çöle çıkmak üzere uzaklaşan, ancak bulduğu verimli toprakların aslında yuvası oldu�
Yürürlükteki ahlâkî çerçeveyi parçalayıp onun yerine hakkaniyetten başka hiçbir şeyin hükmünü yürütemediği bir ahlâkî değeri ikame etmezsek kurtuluş yoluna girmemiz imkânsız.
ABD saldırısında katledilen İranlı General Kasım Süleymani’nin cenaze töreninin bir benzeri başka bir toplumda görülebilir mi? Nasır öldüğünde yolları, meydanları dolduran, günler
İran, Amerikan blöfüne pabuç bırakmadı… Küstahın burnu sürtüldü. Ama tek duracak mı? Sanmıyorum. Salınım hak ile batıl arasında kıyamete kadar devinmeyi sürdürecektir…
Başlık Cemil Meriç’ten. Namık Kemal için böyle diyordu Cemil Meriç: “Tevfik Fikret’ten Nazım Hikmet’e, Yahya Kemal’den Necip Fazıl’a kadar bütün şairlerimizin ceddi ekberi…�
General Kasım Süleymani’nin öldürülmesi benzer suikastların aksine tüm dünyada geniş çaplı bir yankı uyandırdı. Doğrusu böylesi bir şeyi kimse öngörmemişti.
Rusya, ABD ile İran arasında Kasım Süleymani’nin öldürülmesiyle derinleşen krizden, daha önce Suriye ve Libya'da olduğu gibi, kârlı çıkmanın hesaplarını yapıyor.
Libya ile yapılan MEB antlaşması, üzerinde tasarrufta bulunacağımız su kütlesinin hatlarını belirlemiştir. Ancak, Hükümetimizin bu su kütlesinin nasıl olup da ekonomik değer üretebili
Zor zamanlardan değil, ateş çemberinin içinden geçiyoruz. Hatta sadece geçmiyoruz ateş çemberinde yaşıyoruz. Üstelik bizim yakmadığımız ama yanmasına katkı verdiğimiz, söndürmek i�
Yaşamak, atılı bir suç gibi kalır üzerinde. Anlatamazsın çünkü. Dilini eline alıp sokaklarda bağıra çağıra anlatmak, derdini ummana dökmek istersin de susmaların en kavisi, sessizlik
MetroPOLL araştırmasına göre Türkiye’nin AB üyesi olmasını isteyenlerin oranı yüzde 60’a çıkmış. Bunun mümkün olacağına inananların oranı yüzde 23’te kalıyor.
Son iki ayım, yoğun bir tempoda oradan oraya koşturmak ve davet edildiğim neredeyse yirmiye yakın etkinliğe katılmakla geçti diyebilirim. Basit bir hesapla üç günde bir gibi epeyce yüksek
Düşmanın diliyle konuşanların düşmanın mantığına teslim olması kaçınılmazdır. Nitekim bir sonraki aşamada ‘ılımlı-aşırı’ ayrımı türünden tasnifleme çabalarının da ayn
Batı'nın künhüne vakıf olmadan batıcılık yapıldı bu memlekette ve Batı gardıroptan ibaret görüldü... Benzer durum geleneğe sahip çıkmak adına onu tahrip etmeye, karikatürleştirmey