Bir kaç aydır zaman zaman medyaya bir haber düşüyor. Adamın birisi on kişilik bir grup ile İstanbul’un bazı gecekondu semtlerinde bakkallardaki veresiye borçlarını sildiriyor, insanlara
ABD'nin İsrail-Filistin politikasını eleştiren Vermont Senatörü Bernie Sanders, "Sadece İsrail destekçisi olmamız yetmez, aynı zamanda Filistin destekçisi de olmamız lazım." dedi.
Modern dünyada arkadaşlığın yükü ağır. Bu gönüllü ve kişisel ilişkiden giderek daha çok şey isteniyor. Tıpkı evlilik gibi arkadaşlığın da yüreğin bütün derdini omuzlamasını
Nurettin Topçu, ''merhametin olmadığı yerde insan da yoktur'' diyor. Var mıyız? O halde, şunu söyleyebiliriz: Biz aslında insanı kaybediyoruz. İnsanoğlu, durmadan hata veriyor.
Geleneksel Ulema, bilgi sorununa anlamlı ve işlevsel bir tasnif ışığında bilim ile dinin teorik sınırlarını belirlemeye çalışmıştı. Bu daha çok yatay, yani alan’a göre yapılmış
Ortadoğu her zamanki sakin ve barışçıl ortamında yürüyüşünü sürdürürken Siyonist örgütler bölgeye gelip yerleşti ve terörü bölgeye getiren ilk kişiler oldular. Haganah, Stern ve
Fatih Sultan Mehmed 1454 sonbaharında, kendisine bağlılıklarını sunan Mora'nın 12 arhonuna (Atina'daki beylere) bir mektup yollamıştır. Bu kişiler "Kyr (Bey) Manuel Rallis ve tüm halkı, K
Kültür Bakanlığı’nın bir şarkıcıya vermiş olduğu, on sekiz yaş altı bir kızın örnek bir genç olması ve ödül kazanmış olması tartışılıyor. Kişinin üzerinden bir saldırı
Yokluktan mı geliyoruz? Elbette. Elbette yok olduğumuz, hiç olduğumuz bir zamanı vardı(r) herbirimizin. Bütün kainatın.
İki düşünürün en belirgin benzerliği ikisinin de cahili toplumlar tezini geliştirmiş olması. Kutup da cahili toplum üzerinde durur, Farabi de. Kutup, bütün kitaplarında cahili topluma di
İnsanın zaman ve mekânla, diğer bir ifade ile “tarih” ve “toprak”la olan ilişkisi sadece kendi varoluşunu değil, aynı zamanda din telakkisini de açığa çıkartır. Denebilir ki, ins
Topçu’nun fikir dünyası, Durkheim temelli insanı pasifleştiren toplumcu anlayışı ve anarşistliğe götüren bireyciliği reddederek her ikisini de temelsiz ve maceraperest bir hareket olara
Çin komünist rejimi Doğu Türkistan Müslümanlarına uyguladığı zulümde sınır tanımıyor. Zaten kendisine ait olan “Çin işkencesi” tanımını egale edecek yeni psikolojik işkenceler
Günlük hayatta, bir kişinin, inançları ile eylemleri arasında tutarsızlık gözlendiğinde ve durum kendisine ifâde edildiğinde, verdiği yanıt hemen hemen aynıdır: “O başka, bu başka!
Cezayir’e yaptığı bir deniz yolculuğu esnasında çıkan fırtına neticesinde genç Hasan’ın bulunduğu gemi, Avrupa bandıralı bir yük gemisiyle çarpışır. Kendi gemisinde bulunan heme