Avrupa, Türkleri İstanbul’un fethinden dolayı hiç bir zaman affetmedi. Nitekim II. Pius adıyla Papalık koltuğuna oturan Enea Silvio Piccolomini, İstanbulun fethiyle ilgili şöyle der: Avrup
Birileri bize yalan söylüyor. Aza koysan dolmuyor, çoğa koysan almıyor. Minareyi çalanın kılıfını hazırladıklarını biliyoruz. Bazı bilim adamları kendi tıbbi ilgi alanlarının dış
Milli Savunma Bakanı Akar, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumunca tamamen yerli ve milli imkanlarla mekanik solunum cihazı üretildiğini açıkladı. Bakan Akar, "Cihazın seri üretimine en kısa s
Yeryüzüne ölüm yağıyor. Onları ne teknolojileri, ne güçleri, ne liberallikleri bir yarar sağlıyor ya da bu ölümlere engel olabiliyor. Korkudan şakın durumdadırlar. Sosyal haklardan mah
Büyük bir özgüvenle korona virüsün birileri için bir azap, birileri için bir uyarı, birileri için bir umut, birileri için bir hastalık, birileri için bir kurtuluş, birileri için bir kaz
Hz.Resulullah nazarında ağaçlar, kıyamete kadar müslümanın gündeminde olmalıdır; kıyamet koparken dahi o kargaşanın içinde elimizdeki fidanı dikmek gerektiğinden bahseder. Peki biz kal
Güneşe gözünü dikip bakmak ne mümkün insan için... Karanlığın sakladığı sırları bilmek için güneşin aydınlattığı yerlere bakmak gerek... Her şey O'nda. Aşk, Tanrı demektir, �
Modernizmin bir ideolojisi olarak sekülerizm, tam da insanın kendi trajedisiyle, kendi zavallılığıyla övünmesinin adıdır ve tabii ki vehmettiği gibi yeni bir şey değildir. Bireyin dünyas
Nizâm-ı Âlem' insan demektir... İnsan bozuldu mu nizâm da bozulur âlem de...
Öncelikle şunu bir ilke olarak koyalım: Övgü ile sövgü cehâletin iki farklı bileşenidir. Tarih, ne övgü ne de sevgi ile okunur; sadece bilgi ile idrak edilir.
Müslüman genç, sabahın ilk vakitlerinde o gün neler yapması gerektiğine dair muhakkak bir plan ve program çıkarır. Çünkü plan aynı zamanda aktif bir duadır.
Herkes yeniden sosyolojiyi keşfediyor. Gazeteciler, tıpçılar, tarihçiler, siyasetçiler “sosyolojik açıdan” diye söze giriyorlar . Çok doğal bir şey bu. Çünkü büyük bir gerçeklik
Pandemi zamanı diye bir şey var. Ağır aksak ilerleyen, yavaş akan bir zaman. Günlerin birbirine karıştırıldığı, bugünle yarın arasında önemli bir fark olmadığı, yavaşladığımız
Kuzey Makedonya Radyo Televizyonu Türkçe yayınları, kuruluşunun 51. yıl dönümünü kutladığı 16 Nisan 2020 tarihinde MRT 4 kanalında yayın hayatına başladı. MRT 4’te günde 11 saat T
Derler ki o sene gelenlerin arasında “Miskin Yunus” derler bir şaşkınca Türkmen balası da varmış. Hikayesi uzundur lakin biz azını anlatalım. Bu şaşkın Yunus, “himmet mi istersin b