Son günlerde Suudi Arabistan’dan dışarıya yansıyan ve Batı basınını meşgul eden haberlere göre; hanedan içinde yine kıpırdanmalar başlamıştır. Gelişmeler sadece kıpırdanma seviy
Bak ne diyeceğim, hepimiz psikolojik yetimleriz aslında. Fiyakalı konuştum değil mi? Ruhumuz köksüz ve yetim bırakıldı bizim.
“Müslümanı Müslüman yapan birtakım kabuller ve retler vardır. Müslüman, hayatını bu kabul ve retler üzerine kurmak durumundadır. Müslüman şahsiyetin kabul ve retlerini belirleyen tek
Böyle bir şey tabii mecazen bile söz konusu değil. Rusya ile Türkiye arasındaki güç dengesini ve Suriye’deki güçlerini mukayese ettiğimizde bunun olamayacağı açıktır.
90’lı yılların başına gidelim ve bir an kendimizi sıradan bir SSCB vatandaşı yerine koyalım. Dünyanın neredeyse üçte birine hükmeden ve sonsuza dek hükmedecekmiş gibi duran imparator
Hanau'daki ırkçı saldırının kurbanları için düzenlenen anma töreninde konuşan Steinmeier, Almanya'da ırkçılık ve Müslüman düşmanlığı olduğunu belirterek devletin görevinin tüm
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz'in kardeşi Ahmed bin Abdulaziz, ev hapsinde tutulan eski veliaht Prens Muhammed bin Nayef ve kardeşi Nawaf bin Nayef'in 'ihanet' suçlamasıyla tutukland
Modernite ile beraber anne yeni bir tarihte yaşıyor artık. Anne, salt işçidir. Anne, bütün gün evlatlarından ve ocağından ayrı düşmüştür. Başka insanların işlerinde, başka insanla
Evet, ister inansın ister inanmasın, insan, bir gün gelecek bütün yaptıklarından hesap verecektir. Kamın ve toplum önünde verdiği hesaptan ayn olarak bu dünyada geçirilen her saniyenin
Gizli nikâhın nikâh olmadığını söylemiştik. Gizli olmasa da şeriatla yönetilmeyen Türkiye gibi bir ülkede misyar nikâhı yapmanın caiz olamayacağını ve bunun kadına bir haksızlık
Türk modernleşmesinin en sancılı ve ikircikli konularından birisi kuşkusuz din meselesidir.
Meşruiyetin üç safhası vardır. “Sevsinler”, “Saysınlar”, ve nihayet çaresizlik anı. “Korksunlar”. 1950'lerin sevilen Amerikası artık dünyayı korkutarak meşruiyet arıyor. Rusy
Özellikle İslâm düşüncesi alanındaki çalışmalarıyla dünya çapında tanınan yazar ve mütefekkir Muhammed İmâra, 28 Şubat Cuma günü, 89 yaşında dünyaya veda etmişti.
Çok ciddî bir coğrâfî bölgede, çok ciddî günlerde yaşadığımız; üzerimizde çok ciddî dînî ve millî görevler bulunduğu için; hepimiz çok ciddî düşünmek ve çok ciddî çalı�
Geçtiğimiz hafta sürümde olan bir liste, huzurevi barındırmayan illerimizi sayıyor ve ardından da bu illeri tebrik ediyordu; ‘’ne mutlu huzurevi açılmamış olan o illerimize’’ şekl