İnsanın zaman ve mekânla, diğer bir ifade ile “tarih” ve “toprak”la olan ilişkisi sadece kendi varoluşunu değil, aynı zamanda din telakkisini de açığa çıkartır. Denebilir ki, ins
İslam karşısında duyulan korku, vehim, paranoya, öfke ve nefret tam da 18 ve 19’uncu yüzyılda Avrupa tiyatrolarında kullanılan “fantazmagorya” tekniğinin yarattığı etkiye benziyor.
Türkiye bir yandan, İslâm'ın farklı kültürlerle teması neticesi oluşmuş olan ve adına, "yenilikçi", "gelenekçi" diyebileceğimiz iki farklı zihniyet tarzı; bir diğer yandan ise, Cumh
İslamcılığı yeni veya yinelenmiş sorular etrafında tartışmaya açan Yetkin Düşünce dergisinin merkezi sorusu İslamcılığın iddialarıyla gerçekleştirdikleri arasındaki fark. Bununla
Yirminci yüzyılda öldürülen insan sayısı, önceki beş bin yılda öldürülen insanların toplamından fazla. Ahlaki körlük çağında hepimiz acı bize ilişmediği sürece onu unutmayı ve
Zorlama te’viller yoluyla Kur’ân’dan insan evrimine müspet bir çıkarım yapmak veya ilk insanın dünyada yaratıldığını ve bu sûretle primatlardan evrildiğini iddiâ etmek, bizleri ma
‘İnsan Hakları Günü’nü senede bir gün olsa da anmak yine de faydasız olmasa gerek... Ama insan olmak ‘sadece cismen insan şeklinde’ olmak mıdır? Bunun böyle olmadığını dünyan�
Gençlerimizin önemli bir kısmı, sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanıyorlar. Burada, genelde teknoloji, özelde internetten istifade ederken, sizin sıkça kullandığınız ifadeyle, “int
Günümüzde restore edilen İstanbul surlarını 110 yıl önce satarak ordunun inşaat masraflarına harcanmasını düşünmüş ancak Müze-i Hümâyûn’un karşı çıkmasıyla bundan vazgeçmi
Aşk aslı itibariyle cismanî (dünyevî) ve yine aslı itibariyle ilâhî (uhrevî) olmak üzere ikiye tab’an ayrılmış mıdır; yoksa biz insanlar bu ayrımı keyfimiz istediği için, işimize
Anne babamı, Çin'in Müslüman Uygurları tuttuğu toplama kampından çıkarmak için hayatımı tehlikeye attım... Halkım onlarca yıldır zorluklarla karşı karşıya kalıyor, şimdi ihtiyaç
Geçtiğimiz cuma, cumartesi günü Üsküdar Üniversitesi’nin hazırladığı “Uluslararası Yalnızlık Sempozyumu”na katıldım. Her akademisyen kendi bilgi ve hayat penceresinden ele aldı�
Yabancı gözlemciler, Lübnan’ın durumundaki gelişmeleri ve ani dönemeçleri anlamakta zorlanıyorlar. Bunda şaşılacak bir şey yok. Lübnan, normal bir demokrasi olmadığı için bu tür si
Doğu Türkistan’daki Çin zulmünü bölgeye giderek gözlemleyen gazeteci ve akademisyen Dr. Olsi Yazici “Müslüman ülkeler Çin’i, zulme son vermeye çağırmalı” diyor ve ekliyor: Çin
Müezzin efendi “hayye ale’s-salah” derken girdik Pir Mehmet Hayati Dergâhı’na. Bu insanlar, topluca namaz kılmaları yasaklandığında bu zikirlere, bu mevlit toplantılarına ‘kendi k�