Dünya genelinde yaşanan ve insan hayatını tehlikeye atmasının yanı sıra dünyada bundan sonra neleri değiştireceğinin de endişe ile tartışıldığı salgın hadisesinde yaşanan sürecin
Kendi halkından bu kadar iğrenen Osmanlı münevveri ile Cumhuriyet aydını için Türk'ün kayda değer hiçbir hasleti yoktur. Tarihi, dini, dili, siyaseti, giyim kuşamı, oturuşu kalkışı, k
Ayasofya’nın önce ibadete kapatılması, bir süre sonra adı konulmamış bir Bizans Müzesi olarak ziyaret açılması maşeri vicdanda büyük bir yara açmıştı.
Kulluk, yaratılanın, yaratıldığı hâl üzere olması demek ise, insan için akl etmek, kul olmaktır. Kul olmak ise ancak ve ancak kendini idrâk etme, kısaca, idrâk-i taayyün-i şahsî, yani
Mimar Sinan, 15 ve 16. yüzyıllarda yaşanan Türk Rönesans’ını taçlandıran dehadır. “Rönesans” terimini özellikle kullanıyorum.
Benzer şekilde ABD-Türkiye ilişkisine BAE, Mısır, Suudi Arabistan benzeri ülkeler söz konusu olduğunda unutulan "insan hakları ve demokrasi kalitesi" ve "değer paylaşımı" zemininde yakla�
Fazlıoğlu ile "Nizamı âlem" idealinden, Türklerin yeni bir "medeniyet tasavvuru" üretme imkânına; oradan batılı bilincin anlam haritasına ve "korku kültürü"ne uzanan zevkli bir yolculuk
Batı Avrupa ve 1989 sonrasında demokrasi inşa süreci başlatan Doğu Avrupa ülkelerinde "radikal sağ popülizm," "sağ radikalizm," "yeni popülizm," "sağ aşırılık," "milliyetçi popülizm"
Günlük hayatta, bir kişinin, inançları ile eylemleri arasında tutarsızlık gözlendiğinde ve durum kendisine ifâde edildiğinde, verdiği yanıt hemen hemen aynıdır: “O başka, bu başka!
Kendiyle yüzleşmeyi kim göze alabilir? Elbette sadece değişimi umabilen! Hiçbir şey değişmeyecekse kişi kendisiyle niçin yüzleşsin?
Bilgi bir şeyin bilgisidir; yorum bir şeyin yorumudur; lafız da bir şeyin lafzı olmalıdır; işte o şeyin kendi o lafzın mefhumudur, kavramıdır. Bir şeyi anlamak (fehm etmek) o şeyin anlam
Günlük hayatta, bir kişinin, inançları ile eylemleri arasında tutarsızlık gözlendiğinde ve durum kendisine ifâde edildiğinde, verdiği yanıt hemen hemen aynıdır: “O başka, bu başka!
Osmanlı’nın parçalanması doktrininin Rus dış politikasının değişmeyen hedefi olduğu pek sorgulanmayan bir kabuldür. Oysa Petersburg’un İstanbul’a yaklaşımı siyasî konjonktüre g
Nasıl ki Evren'deki icadın, hakikatin nihai amacı insandır; siyasetin de nihai amacı insan olmalıdır; hem bir tür hem de bir birey olarak... İnsanı bir siyaset içinde var kılan, yeri, işl