Doğu Türkistan ikinci Endülüs olma yolunda. Müslümanlara yönelik zulümler işkenceler artarak devam ediyor. Dünya sağır ve dilsiz. Doğu Türkistan üzerine önemli çalışmalara imza atan
Dr. Lamia Levent Abul ve Emin Gürdamur’un Diyanet Dergisi'nin Ocak 2019 tarihli sayısı için Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu Hoca ile yaptıkları söyleşiyi okuyucularımızla paylaşıyoruz.
Onun şu sözü bizlere şiar olmalıdır: Olduğunuz gibi kalın. Dininizi ve milliyetinizi koruyun. Kimliğinizi kaybetmenin bedeli köleliktir.
Bana göre bugün aile ile ilgili büyük krizin nedenlerinden biri bu mutsuz insan profilidir. Gençler de evliliği bir kaçış olarak görmekten uzak durmalı. Gençler kendi zihinsel, duygusal v
Konuşurken, yazarken anlamı ıskalamak, tam mânasıyla dil perişanlığına yol açıyor. Ne demek istiyoruz? Bu soruya cevap vermek zorundayız. Yoksa kastettiğimizin tam tersini söyleriz, ki b
Taha Akyol, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit “yargı bu kadar zikzak yapmamalı” beyanını bugünki köşe yazısında ele aldı.
Yağız Gönüler; “Plazalar, bir Müslümanın maneviyatını oldukça zorlayan yapılardan biridir. Bu yapılar dışarıdan bakıldığında her ne kadar haşmetli, heybetli, göz alıcı gözük
Tanzimat Fermanı’nın ilanından itibaren hayatımızın her alanında bizleri tesir altına alan ve etkileri günümüze değin devam eden kültür farkılaşması ve yabancı kültürlerin bombar
Bu yazımızda maarifin şahsiyet üzerine etkisini milletimizin yetiştirdiği iki güzide fikir insanından, Mehmet Kaplan ve Nurettin Topçu üzerinden irdelemeye çalışacağız.
Savaşa katılan güçler ve onların gerisindeki destek güçleri böylesine bir derin nefretle harekete geçmezlerse, savaş, ‘Hele biraz savaşalım da, karşı taraf belki geri çekilir veya biz
Dünya, baş döndürücü bir hızla gelişen yüksek teknoloji üretimine yöneliyor. Gelişmiş ülkelerle dünyanın geri kalanı arasındaki makas hızla açılırken geleceği ıskalamak istemey
Suriye’de varız, evet. Hala şehitlerin geldiği ve milyonlarca mültecinin nasıl bir çözümle yurtlarına dönmesini kestiremediğimiz bir varlık bu. Libya’ya gittik, daha da gideceğiz. Ke�
Sözlerin bir ağırlığı, bir kalıcılığı, dokunaklılığı kalmamış gibi sanki, ağzımızdan çıkıyor, önemsendiğine dair jest ve mimiklerin sergilenmesinin ardından, belki bunu bile
Entelektüel vicdanı, aydın namusu vs. Bunların nasıl bir şey olduğunu düşünürken, aklıma, İsmail Kara hocamızın dört yıl önce yaptığı bir konuşma geldi. Kara"ya göre, "Batı Avr
Şurada bir garib ölmüş diyeler, 3 gün sonra duyalar, soğuk su ile yuyalar, şöyle garib, bencileyin....Yunus Emre