Emperyalizm bölgemizi işgal ediyor, zenginliklerimizi talan ediyor, zalim rejimleri destekliyor. Bunlar karşısında halklar da mülteci haline geliyor. Sorunu üreten emperyalistler, şimdi sorunl
Biz hafızalarımızı yenilememiz gerek. Yeniden düşünelim Ahiyan-ı Rum, Baciyan-i Rum, Gaziyan-ı Rum kimdi! Rum suresi kimden söz eder. Yunanistan ya da Bosna, Suriye kadar Osmanlı değil mi.
Geride bıraktığımız 9 yıl boyunca “Suriyeliler evine dönsün” kampanyası yapan kanaatlerini sevdiğiminin önderleri, aslında şöyle diyorlardı: “Suriyeliler, Esed’in üzerlerine va
Ülkedeki iç savaş Sana-Marib-Cevf üçgenine sıkıştı. Bu üçgende hakimiyeti sağlamak, hem kuzey ile güney arasındaki geçişleri, ticareti kontrol demek hem de stratejik ve ekonomik üstü
Bölgemizde yaşanan tüm büyük gelişmelere rağmen Türkiye’de muhalefet, Roma senatörlerinden Catilina gibi davranmaya devam ediyor. Kendi şahsi çıkarları için bir yığın laf ebeliği y
Kur’an’da da, “Siz insanlara gerçek iyilik, erdem ve dindarlığı tavsiye ederken kendinizi unutuyor, bundan muaf olduğunuzu sanıyorsunuz, öyle mi?” (Bakara 2/44) buyrulurken tam da dinda
İdlib, sadece İdlib değil! Rusya için de, İran için de gelecek vadeden kaledir. İran’ın tüm ticaret hattı, Türkiye’nin kontrolündeki yol üzerindedir. İdlib demek, İran’ın can dam
Bugün İdlib’e, Hama’ya, Halep’e sırt dönmenin günü değil. Çünkü bugün o döneceğimiz sırt, yarın sınırımıza kurulacak ve emperyalist güçlerin kuklası olmaktan başkaca bir i
Dünya ikiye ayırılır demiştim: Kalbi olanlar ve kalbi olmayanlar. Kalbi olmayanlar için sözü yormak beyhude. Kalbi olanlar birleşelim: Dünyanın bağışıklık sistemini, kendi bağışıkl
Tevhid, Allah dışındaki bütün güçleri tanımama, boyun eğmeme, onlara karşı çıkarak inkâr etme eylemi olduğundan, iktidarları elinde tutan sömürücü ve işgalci güçler, menfaatleri
Koskoca devlet adamları -hem de ‘ana akım’ siyasetçiler- “İslam Almanya’ya ait değil” gibi cümleler kurabildi. Sosyal demokratlar bile “paralel toplum”a müsaade edilmemesi gerekti
Din, en genel anlamıyla başlangıç (mebde) ile dönüş (mead) arasında (beyne-hümâ) yürünülen yol demektir ve bu yolu kat eden her insan (bu nedenle insana arada-olan denmiştir) bu anlamıy
Arabayı sağa çekip durdu. Yanındaki kadın “Niye durdun?” diye sordu. Başını çevirmeden “Duymuyor musun salâ veriliyor” dedi. Kadın şaşkın “Salâ da ne demek?” Bu defa başın
Türkiye, bu sürçte hem yaşadığı sıcak çatışmalar hem de çeşitli saldırılar nedeniyle çok sayıda can kaybı yaşamıştır. Ayrıca ev sahipliği yaptığı göçmenlerden ötürü ağ
Bitmiş ömründen bir gün alacaklı olduğunu düşün. Hikâye bu ya; sen öldükten sonra, ömründen bir gününü eksik yaşadığın hesaplanmış. Görevliler, biraz mahcup, alacaklı olduğun