Sosyal Medya

Makale

Berbat Bir Dönemden Geçiyoruz

En merhametsiz, en kutsalsız, en vicdansız, en sevgisiz çaÄŸdayız. Allah’sız, anlamsız cinnet uygarlığındayız. Birilerimiz bu dönemin maÄŸduru ve mazlumu, birilerimiz bu dönemin soÄŸuk sözler karşısında üşüyeni, birilerimiz insanlara iftira etmeyi, itibarsızlaÅŸtırmayı meslek haline getirmiÅŸ, birilerimiz ilim- irfan Kur’an ehline sapıklar demeyi ilke edinerek din tüccarlığına - baronluÄŸuna, holiganlığına soyunmuÅŸ, birilerimiz ihaleleri kapıp köşeyi dönmüş ihtiraslarının kurbanı olmuÅŸ, birileri İslamcılıktan yüz çevirmiÅŸ, her tarikatın, cemaatin, hizbin, grubun, hakikat iddiası İslam’ı teslim alışları, vahÅŸi emperyalist dünya sistemlerinin ekmeÄŸine yaÄŸ sürmüş, kimilerinin beyni vehim nebatları yetiÅŸtiren bir hastalık tarlasına dönmüş, kimileri Ä°slam’ı sarıktan, cübbeden, ÅŸalvardan kıldan – tüyden ibaret görmüş, aklına ipotek koydurmuÅŸ Allah’ın verdiÄŸi aklı kullanmadan, mahÅŸerde Allah’a iade edecekmişçesine ömür tüketiyor. Oysaki Hz. Muhammed (sav) insanlara kıl deÄŸil, akıl bıraktı. Bu gerçeÄŸi bir türlü kabullenemeyenler çoÄŸunlukta. Kimilerimiz deÄŸiÅŸim adına sergilenen düşünce podyumunda mankenlik yapıyor, ki giyim kuÅŸam modasında yaÅŸanan sefaletin ve enflasyonun bir benzeri de düşünce alanında yaÅŸanıyor. Kimilerimiz, süper taÄŸutların en yetkili ağızlarından verilen demiÅŸleri amentü esası kabul ederek uygulamaya geçiriyor, kimilerimiz hakikate tersinden yaklaşıyor vahyin önüne geçiyor. Kimileri sipariÅŸ üzerine çalışan fetva satıcıları, kimileri Firavuni sistemin Belam destekçileri, kimileri minber organizatörleri, sevimsiz, ÅŸuursuz, verimsiz, murakebesiz mollalar, ÅŸeyhler, efendiler…

Kimilerimiz dilinin keskin yanını müminlerin ense kökünde bir cellat satırı gibi çalıştırarak kardeÅŸ kanına giren belki bir gün aynı mevzide sırt sırta ölüm kalım savaşı vereceÄŸi müslümanı Ã¶nce yedi kule zindanlarına çevirdiÄŸi kalbinde boÄŸup sırtına münasip bir yafta yapıştırmakta tereddüt etmeyenler. Ellerinden ve dillerinden emin olmadığımız olamadığımız sözde Müslümanlar bizim mahallenin ÅŸarlatanları…

Kimilerimiz Müslüman olduÄŸu halde, İslam’ın aksiyon ve fikriyatına strateji ve siyasetine kayıtsız ve istidatsız. Kimilerimiz bir ruh hastası, kendi hayal ve yalanlarına inanan ve gözbebeklerine çizdiÄŸi uydurma ÅŸekillere gerçek diye bakan bir hasta. Birde üstüne üstlük tabii kiÅŸiler gibi görünürler. Kolay kolay şüphe çekmez, böylece hastanelik hallerini gizlerler. Bu suretle çevrelerine itimat aşılamaya kadar varırlar. Bir tutam sakallarının altına gizlenen dini kisve diye yutturdukları elbiselerinin içinde hokkabazlık yapan, iÅŸi gücü samimi müminlere iftira atmak olan Kuran’ın lanetlediÄŸi insanlar.

Hakikate deÄŸil de, hakikati kendisine uyduran, hurafe ve mitolojik efsanelere kafasını kaptırmış, ÅŸeyhlerinin kulu kölesi olan, safsata paketleri pazarlayan peygamber balına konmuÅŸ sinekler gibidirler…

Kimileri ibiÅŸlik numarası çeken, mukaddes davayı ÅŸahsında kemikleÅŸtiren, zavallılaÅŸtıran, seviyesizleÅŸtiren, maddede ve manada istismar eden ve taviz ocağı haline getiren, küfre yem hazırlayan ve onca yıllık çilemizin, ızdırabımızın, alın terimizin, ödediÄŸimiz bedellerimizin getirdiÄŸi nesilleri çürüten ÅŸafağını karartan, ufkunu kapatan ve bir ÅŸafak güneÅŸi gibi doÄŸuÅŸumuzu kim bilir hangi zaman ve mekana erteleyen hep bu ruh hastasıdır…Hastalarıdır…

Yazıklar olsun Allah Resul’ünün yanında olmak iddiası altında Ebu Cehille ortaklık arayanlara…

Heyhat, siz o insanlarsınız ki zahirde el attığı doÄŸruların bile batınında fesat yatmaktadır. AteÅŸ olmayan yerde duman tüttürme peÅŸindesiniz, ey hasta adamlar…

Kuru kemiyet dünyasında Allah sona ne kadar imkan vermiÅŸ olursa olsun sonunda mutlaka gelip gelecek olan keyfiyete mahkumsunuz… La Galibe İllallah…

Ve siz ey ruh hastası olanlar… Sizler yalnız kendinize oyuncak edindiÄŸiniz mukavva dünya içinde sahte gerçekler ima edip bunları insanlara yutturmaktan anlıyorsunuz…

Selam olsun Allah’a teslim olanlara...

Selam olsun, aracısız Allah’a kulluk edenlere...

Selam olsun güven veren güvenilen müminlere...

 

Bünyamin DOĞRUER

3 Yorum

  1. Şükrü Hüseyinoğlu

    Mayıs 27, 2025 Salı 17:17

    Son dönemde okuduğum en etkileyici makale. Acı gerçekleri dile getirmişsiniz. Tebrikler hocam.

  2. Mehmet inci

    Mayıs 27, 2025 Salı 12:20

    Kalemine, yüreğine sağlık muhterem hocam.

  3. Serkan AkdoÄŸan

    Mayıs 27, 2025 Salı 11:27

    10 numara yazı, doğru fikirler, güzel saptamalar.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.