Sosyal Medya

Makale

Suriye Devlet Başkanı Ahmet Eş-Şara (Colani) Kahraman mı Hain mi?

Biz Ortadoğu halkları sıradan insanı sevmeyiz.

Ya hain olacak ya da kahraman.

Sevgimiz veya kinimiz gözlerimizi kör etmiş.

Sevdiklerimizi putlaştırır nefret ettiklerimizi ise şeytanlaştırırız.

Bu bağlamda, Suriye Direnişini destekleyenler için Ahmet Eş-Şara (Colani) bir kahraman.

İran ve muhibbanları için ise Amerika ve İsrail işbirlikçisi bir hain.

Oysaki Eş-Şara, ne bir melek ne de bir şeytandır. Günahıyla sevabıyla bir insan.

İran merkezli haber ve paylaşımlarda; Åžara’nın Trump ve körfez ülke liderleriyle olan görüşme fotoÄŸrafları paylaşılarak ABD ve İsrail iÅŸbirlikçisi iması/iddiası var.

İran, Büyük Şeytan dediği Amerika ile direkt ve dolaylı yollardan sürekli görüşürken hain olmuyor da Eş-Şara görüşünce mi hain oluyor?

14 yıl süren savaÅŸta ülkede taÅŸ üstünde taÅŸ kalmayan Suriye’nin yeniden inÅŸası için baÅŸta Amerika olmak üzere Batı ile uzlaşı yolları aramak hainlik midir?

Dünya’nın OrtadoÄŸu’sunda ve OrtadoÄŸu’nun da ortasındaki bir Suriye’nin kendi kaderine bırakılabileceÄŸini sanmak saflık olur. Hele ki yanı başında bir İsrail varken ve bu İsrail’in güvenliÄŸi söz konusuysa.

Uçakların ve savaÅŸ gemilerinin tamamına yakınının imha edildiÄŸi; elinde piyade tüfeÄŸi ve sınırlı sayıda zırhlı aracı kalmış bir avuç askerle ABD ve İsrail’e savaÅŸ ilan etmesini beklemek saflık olmaz mı?

14 yıldır oradan oraya sürüklenen milyonlarca insan evine dönmek istiyor. Aş istiyor iş istiyor.

Ama ortada ne tüten bir fabrika bacası var ne de sağlıklı elektrik, yol ve su var. Büyük çoğunluğunun başlarını sokacak evleri bile kalmamış.

Bu ÅŸartlarda Åžara ve ekibini suçlamak “bekâra karı boÅŸamak” gibi bir ÅŸey.

Kaotik ortamda yargılamak ve hüküm vermek insafsızlık olur.

Şara ve ekibinin yanlışları mutlaka olmuştur ve olacaktır da. Hatta ileriki zamanlarda kınanacak icraatlarının olmasını bekliyorum.

Yanlışlar karşısında ehli hakikat muhakkak ki eleştiri/kınama hakkını kullanacaktır.

Ama Şara ve yönetim ekibine en son laf edecek kişiler İran ve İran Muhibbanlarıdır.

İran, zalim Esed’e destek verip milyonlarca masum Suriyeliyi öldürmek yerine, masumların yanında yer alsaydı; bırakın İsrail’in Suriye’de istediÄŸi yeri bombalamasını, Gazze’ye girecek cesareti dahi olmazdı.

Ama İran, yıllardır yaptığı gibi Åžia Koridoru hayaliyle hep bölge halkıyla savaÅŸtı ve Amerika ve İsrail’in ekmeÄŸine yaÄŸ sürdü.

Gelelim Åžara’yı/Colani’yi büyük bir kahraman görenlere:

Suriye’nin yeni yöneticilerinin çoÄŸu dindar ve samimi kiÅŸiler olabilir ama bu durum, yönetimin gerçek manada İslami olacağı anlamına gelmiyor.

En fazla İslami soslu bir yönetim görebiliriz.

Çünkü ortada bir Şura yok.

Åžura’nın olmadığı bir yerde İslami bir duruÅŸ ve yönetim beklemek saflık olur.

EÄŸer, ehil insanlardan bir Åžura oluÅŸsaydı; devlet baÅŸkanı dâhil olmak üzere tüm yöneticileri atama veya görevden alma yetkisi bu Åžurada olsaydı, ileriye dönük büyük umutlar besleyecektim.

Ama yöneticilerin kendi nefisleriyle baş başa kaldığı yerde umudum yok.

Ne kadar dindar olsa da nefis taşıyan bu insanlar, iktidarın nimetleriyle baş başa kalacaklar.

İnsi/cinni şeytanlar kimi zaman sağdan kimi zaman soldan kulaklarına fısıldayacak.

Emperyalist Şeytanlar, kimi zaman havuç kimi zaman da sopayla istedikleri yola sokmaya çalışacaklar.

İstisnalar hariç çoğu yönetici bu cazibe karşısında yenilecek.

Dilerim yanılırım ama yakın zamanda büyük hayal kırıklıkları yaşayacağımızı düşünüyorum.

Çünkü yöneticileri kendi nefislerine bırakmayacak bir mekanizma (Şura) yok.

Tebaa olarak da bizler yöneticileri sorgulamak, yanlışları karşısında ses yükseltmek yerine kör bir itaatle kayıtsız şartsız teslim olmayı tercih ediyoruz.

Özetle; Suriye yönetimini ÅŸuan için suçlamak yanlıştır, haksızlıktır. Ama bu gidiÅŸle de hayal ettiÄŸimizin olmayacağını da bilmemiz gerekiyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.