Sosyal Medya

Makale

Güncel tartışmalarda yöntem...

Herhangi bir toplulukta ve herhangi bir meseleyi tartışmaya çalışmak meselenin bizzat kendisi haline geliveriyor. Konuya dair yüzeysel yaklaşım hemen kendisini gösterdiÄŸi gibi bilgisizliÄŸin bir tarafgirlikle örtüldüÄŸü bir zemini de iÅŸaret ediyor. Lehte veya aleyhte yapılan tartışmalar konunun gerçek boyutu ile tartışılmasının önüne vurulan sete dönüÅŸüyor. Ä°deolojik angajmanların yanında sevgi veya nefret dilinin kutsandığı bir zemin üzerinden meseleyi ele alan ve sert, katı yargılara kapı aralayan tartışmalar bir müzakere adabının dışında ve sadece hınç ile yapılan bir tartışmaya gönderme oluveriyor. Mesele doÄŸrunun açığa çıkarılması deÄŸil, haklılığını en üst perdeden en üst volüm ile seslendirmekten öteye varamamasıdır. Bu da bize birlikte bir meseleyi ele alarak onu doÄŸru bir zemine/anlama taşımak ve üzerine salim bir akıl ile düÅŸünebilmenin yolunu bulmanın bu ÅŸartlarda mümkün olmadığını göstermektedir.

Konunun ne olduÄŸuna bakılmaksızın, tartışmada önceliÄŸin, konunun doÄŸru bir tanımını ve anlamını ortaya koymak ve ona göre deÄŸerlendirmeye yönelmek olmalıdır. Mesele sadece doÄŸru tanım ve anlamı ile sınırlı olmadığı gibi bu doÄŸru tanım ve anlam ile tartışmaya konu edilen ÅŸeyin hangi yöntem üzerinden tartışmaya konu olduÄŸu da aÅŸikâr kılınmalıdır. Çünkü farklı yöntemler bize farklı sonuçlar doÄŸuracaktır. Bu yüzden tartışmada taraf olanlar, konuyu hangi yöntem üzerinden ele aldıklarını deklare etmelerini zorunlu kılıyor. Yoksa tartışma, tartışma olmaktan çıkmaktadır.

Tartışmaya konu olan ÅŸeyin doÄŸru tanımı ve anlamını ortaya çıkaracak olan ÅŸey; o konunun yöntemini bilerek konuyu kendi yöntemi baÄŸlamında tanımlamaya ve anlamını izhar etmeye çalışmadadır. Bu yüzden de konunun yöntemi ile bağını doÄŸru bir ÅŸekilde belirlemek asıl olmalıdır. ÖrneÄŸin, psikolojik bir konuyu, sosyolojik bir yöntem üzerinden veya siyasal bir yöntem üzerinden tartışmanın kendisi bizi doÄŸru anlam ve tanımdan uzaklaÅŸtıracaktır. EÄŸer konunun sosyolojik veya siyasi yönünü açığa çıkarmak için o disiplinlerden istifade ediliyorsa o zaman psikolojik vasatı dikkate alınarak konunun sosyolojik veya siyasi veçhesini dikkate sunabilmek konuyu derinleÅŸtirmek adına olumlu sayılır. Yani disiplinler arasındaki geçiÅŸkenliÄŸi ciddiye almalı, ama bu disiplinler arası geçiÅŸkenliÄŸi disiplinin kendi yerine ikame etmek sorunlu bir yaklaşım olur. Meselenin doÄŸru tanımı ve anlamı için bu yanlış bir zemin olur.

Konunun doÄŸru tanımı ve anlamı ile konuyu hangi yöntem üzerinden tartışmaya açtığımız daha önemli ve meselenin vuzuhu için ÅŸarttır. Psikolojik bir meseleyi multidisipliner bir ÅŸekilde ele alacaksak eÄŸer bunun belirtilmesi asıl olmalıdır ki söylenen sözün neye tekabülü konusunda doÄŸru bir muhakeme imkânı doÄŸsun. Yani tartışmaya konu edinilen ÅŸeyin kendisi mi, disiplini mi, yöntemi mi, uzanımı mı, kiÅŸisel veya toplumsal boyutu mu, siyasi, sosyal hayatı mı, dini, felsefi, iktisadi, itikadi, ahlaki, fıkhi boyutunu mu tartışmaya açıldığı kendisinden daha önemli hale gelebiliyor. Buna dikkat edilerek konuyu tartışmaya açmak çok önemlidir.

ÖrneÄŸin; gündemde en çok tartışılan aşı meselesi buna örnek verilebilir…

Aşı taraftarı ile aşı karşıtı gibi iki tarafa ayrışmış bir olgu ile karşı karşıyayız. Bu iki tarafın dışında kalan üçüncü, dördüncü veya beÅŸinci tarafların esamesi okunmaz. Çünkü iki tarafın baskın karakteri ve tartışmaya katılmaları o kadar sert, cesurca ve pervasızca ki meselenin kendisi hep üstü örtülü bir ÅŸekilde kalmaya devam ediyor. Aşıyı açığa çıkartan pandemi ve pandeminin ürettiÄŸi sosyal hayatın kendisi aşı yüzünden tartışma dışı kalıyor.

ÖrneÄŸin, aşıya yönelik her eleÅŸtiriyi tıp bilimi ile susturma giriÅŸimi o kadar olaÄŸan hale gelmiÅŸ ki, siz pandemi ve bu pandemi ÅŸartlarının oluÅŸum süreçlerindeki sorunlara dikkat çektiÄŸinizde; ‘iyi de siz tıp bilgisine sahip misiniz, niye bu konuda ehil veya bilgili insanlara, bilim insanlarına inanmıyorsunuz’, diyerek susturmaya çalışıyorlar. Hâlbuki konunun bilimsel boyutu olmakla birlikte, sosyolojik, siyasi ve hatta psikolojik çerçevesi de bulunmaktadır. Mesele, salt bilimsel bir veri olsa ki bu konuda da bilim adamları aynı ÅŸeyi söylememektedirler ve onlar da ikiye ayrılmış durumdadırlar. O zaman bize sunulan delillerin kendi yöntemleri ile iliÅŸkisi konusunda bir çalışma ile ancak konu açıklığa kavuÅŸabilir. Ama bu durum dikkate alınmadan reel olanın baskın karakteri ile saldırıya geçilerek karşı tarafın suçlanması kolaylıkla benimsenebiliyor. Hâlbuki saÄŸduyulu insanlar da var ve onlar meseleyi daha derinlikli bir analize tabi kılarak konunun siyasal karakterine dikkat çekiyorlar. Ama karşıt kutupta deÄŸerlendirildiÄŸi için bu bilim insanlarına direk cahil damgası vurmaktan kaçınılmıyor. ÖrneÄŸin, hastalığın tedavi süreçleri ve bu süreçte yaÅŸananlara yönelik bir eleÅŸtiri getirildiÄŸinde; hemen sert bir ÅŸekilde ‘daha fazla insan mı ölsün’ diyerek susturma giriÅŸimi devreye giriyor. Hâlbuki tarafsız bir gözle meseleye bakıldığı zaman tedavi yönteminde sürekli yenilikler ve deÄŸiÅŸimler yapıldığı aÅŸikâr. Bir soru iÅŸareti olarak acaba; hastalığın pandemiye dönüÅŸmesi ile tedavi yöntemleri arasında bir ilgi, iliÅŸki söz konusu edilebilinir mi, gibi masum bir soruya bile sert bir ÅŸekilde tepki koymak sadece siyasi çıkarı olanların ekmeÄŸine yaÄŸ sürmekten baÅŸka bir ÅŸey olmuyor.

Aşı meselesindeki soru(n)ları ÅŸöyle sıralayabiliriz:

a- hastalığı meydana getiren virüs yapay mı doÄŸal mı?

b- hastalığın baÅŸlangıcında Çin’den dünya kamuoyu ile paylaşılan video ve benzeri paylaşımların hastalığın pandemiye dönüÅŸmesinin psikolojik alt yapısını saÄŸlamaya matuf olarak yorumlanamaz mı? Özellikle, daha sonra Ä°talya, Ä°ngiltere, Amerika ve benzeri ülkelerdeki hızlı yükseliÅŸleri de bu çerçeve içinde tanımlamak yanlış mı olur?

c- hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar ve yöntemlere dair baÅŸka bilim insanlarından yöneltilen eleÅŸtirilere cevap verme yerine onları susturma giriÅŸimlerini eleÅŸtirmek ve pandemi ilanındaki fonksiyonuna gönderme yapmak, hastalığa yöneltilmiÅŸ bir eleÅŸtiri olarak kabul edilmemesi gerektiÄŸi halde bu tavrı öne çıkarmayı nasıl anlamalıyız?

d- tedavide farklı yöntemlerin ve farklı ilaçların varlığı bilinmektedir. Kullanılmaya devam edilen bu ilaç ve yöntemin ısrarında farklı siyasal veya ekonomik nedenler aramak akli deÄŸil midir?

e- aşının hazırlanmasında ve kullanımında meydana gelen tartışmalar ve farklılıklar dikkate alınmadan, salt tek bir aşı ve bir kereye mahsus olmaktan çıkarılarak hayatın bir parçası haline dönüÅŸtürülmesi bizzat sorunun kendisi deÄŸil midir? Hala hastalığın pandemiye dönüÅŸmesi süreci bile saÄŸlıklı bir ÅŸekilde tartışılamadığını da bilerek…

f.- pandemi sürecini yöneten dünya saÄŸlık örgütü yerine iki ismin çokça öne çıkması; Elon Mask ve Bill Gates; bu ikisinin açıklamalarının birebir neredeyse uygulanmasına yönelik eleÅŸtirel bir aklın devreye girmesi gerekmemekte midir? Niye bu iki ismin tartışma alanına girmesine imkân ve ihtimal dahi verilmemektedir.

Meseleye derinlikli bir ÅŸekilde baktığımızda ve resmin bütününü görmeye yöneldiÄŸimizde yukarıdaki sorulara aklı başında ve tatmin edici bir cevabın hala muallâkta kaldığı görülmektedir. O zaman konuyu tartışmak sadece üstünü örtmeye yaramaktadır. Ki konu ile iliÅŸkili bir de komplo teorileri devreye girdirilerek konu iyice içinden çıkılmaz hale getirildi. Bu da yetmedi; medya, tv, iletiÅŸim aygıtları ile sürekli ölenlerin sayısı verilerek kamuoyu buna hazır hale getirildi. O zaman konuyu saÄŸlıklı bir zeminde tartışmaktan ne kadar uzaklaÅŸtığımızı saÄŸduyulu kiÅŸilerin insafına bırakalım…

Aslında gündeme taşınan her konuda, kamuoyunu doÄŸru bir bakışa taşımak yerine; ‘neye inanmaları gerekiyorsa ona inanmalarının zeminini kurmaları’ için gereken ikili karşıtlığı ikame ederek ona ikna edilmektedirler. Bu durumu fark eden saÄŸduyulu kiÅŸiler ise bütün çırpınmalarına raÄŸmen kendilerini doÄŸru ifade edebilecekleri bir psiko sosyal vasata sahip olmamaktadırlar. Maalesef durum bu… Ve bu her konuda geçerli olan bir olguya dönüÅŸmektedir…

Bir dini meseleyi ele alırken de durum bundan farklı olmamaktadır. KonuÅŸmaya taraf olan hiç kimse tam olarak meseleyi kendi usulü içinde bilmek yerine kendi kulağına fısıldanan propagandaya ram olarak katılmakta ve konuyu sabote ederek anlaşılmasına engel olmaktadır. Kuran Ä°slam’ından Siyasal Ä°slam’a, Selefi düÅŸünceden radikal düÅŸünceye, geleneksel Ä°slam’dan modern Ä°slam’a kadar her alanda, -hadis, fıkıh, kelam, tasavvuf’-ta dâhil olmak üzere durum bundan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir.

Mesele, hangi konu konuÅŸulacaksa, önce doÄŸru bir anlam ve tanım, sonra hangi usulü içerdiÄŸi ve usul ile tanım arasındaki doÄŸru baÄŸ üzerinden uygulamaya matuf sorunlar tartışıldığında açıklığa kavuÅŸur. 

 

Kaynak: Åžark'ul Awsat

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.