Sosyal Medya

Makale

İnsan dönmeli artık insana...

Mustafa Akar'ın bu sitemine kim itiraz edebilir? “Birbirimizi artık uzun zamandır yeni bir filmden, bir ÅŸarkıdan, bir ÅŸiirden haberdar etmiyoruz. Bu çok acı.” Ekleyelim: Yeni bir dergiden, kitaptan.

Masamın üstündeki kitap ve dergilere bakıyorum. Okunanlar, sırasını bekleyenler. Mesela İbrahim Karagül yönetiminde ve Turgay Bakırtaş'ın yazı işleri müdürlüğünde ikinci baharını yaşayan Gerçek Hayat dergisi. Yeni fark ettim, bugüne kadar derginin adını hiç anmamışım. Oysa dergide iyi yazılar / haberler yayınlanıyor. Merakla beklediğimi ve beğenerek okuduğumu söylemeliyim. Gecikmiş bir teşekkür ve hatta özür.

Edebiyat Ortamı Öykü Yıllığı. Sadık Yalsızuçanlar ve Yunus Nadir Eraslan beraber hazırlamışlar. 543 sayfadan daha fazla olan bir emek, özen. Her iki kalem erbabına da teÅŸekkür etmek gerekiyor. Sadık AÄŸabey'i zaten biliyoruz. Yunus Nadir Eraslan ismini bundan sonra daha dikkatli takip edeceÄŸim. Yetenekli ve hakkaniyetli insanları özlemiÅŸiz.

Edebiyat Ortamı Yayınları'ndan çıkan Nuri Pakdil kitabını da söylemeliyiz. Bu kitabı Arif Ay'ın vefa ödevi olarak okudum.

Yeni yayınlarımızdan biri de Temmuz dergisi. Åžair Ali Emre ve Mustafa Yılmaz'ın kanatlanan gayretleri. Dergide severek takip ettiÄŸim birçok isim var. Kasım ayı itibariyle dördüncü sayısına ulaÅŸan Temmuz dergisi inÅŸallah uzun ömürlü olur. AyÅŸe Çelikkaya'dan dokunaklı bir ifade: “Gülmeyi unutmuÅŸ bir annenin gözleri…” Özcan Ünlü'nün Mustafa Cambaz'ı anlattığı Öz Yurdunda Bir Garip Åžehit baÅŸlıklı yazısı da mutlaka okunmalı: “Aylar sonra geriye dönüp baktığımda ne çok ÅŸeyi kaybettiÄŸimizi bir daha görüyorum.”

Dergiler bitmez. Çünkü şiir ve öykü bitmez, insanın anlatacağı şeyler bitmez.

Yedi İklim'in kasım sayısına henüz okumadım. Elimdeki ekim sayısı. Ali Haydar Haksal, edebiyatımızın istikrarlı ve çalışkan isimlerinden. Haliyle, dergisi de öyle. Yedi İklim, nice genç ismi edebiyat dünyasına kazandırdı. Ali Sali ile ekim sayısında yapılan söyleÅŸiyi tekrar okumam gerekiyor. Derin ve kıymetli bir söz: “İlham terbiye eder.” Evet.

Çıktığı günden beri takip ettiÄŸim dergilerden biri de Karabatak. Ali Ural, AyÅŸe Sevim, Güzide Ertürk, Naime Erkovan, Mehmet Sabri Genç, Bünyamin Demirci, Ela Korgan, Hasan Akay, Meryem Kılıç, Bülent Ata, Dursun Güzel 'Karabatak' denilince aklıma ilk gelen isimler. Eylül-Ekim sayılarında DireniÅŸ Edebiyatı dosyası yapmışlardı. İlgiyle okuduk. Elbette Belkıs İbrahimhakkıoÄŸlu söyleÅŸisini de: “Toprak ile insan arasında manevi bir iliÅŸki vardır.”

İnce işçilik eseri olan Nihayet dergisini de hatırlamak ve hatırlatmak şart. Fatma Barbarosoğlu, olgunluk dönemini sadece yazı ve öykülere değil, dergiciliğe de yansıtıyor.

Anadolu Gençlik, derneği ve dergisiyle daima gözbebeğimiz olmuştur. Yakın takipteyiz. Kendilerine dua ediyoruz. Anadolu Gençlik dergisi, Murad Mete yönetiminde 200. sayısını geride bıraktı.

Biraz da kitaplara deÄŸinelim.

Necip Tosun öyküye hayat veren isimlerden. Bereketli bir edebiyatçı. Son çalışması Öykümüzün Sınır TaÅŸları. 576 sayfa, Dedalus Yayınları. Kitabı okuyup bitirdikten sonra ÅŸunu söylüyorsunuz: “Burası ısrar ve özen.”

Balıkesir'de yaÅŸayan ve ÅŸiir yolculuÄŸuna sessiz fakat sedalı devam eden Rıdvan Sözener. Yeni ÅŸiir kitabı: Aramakla Bulunmaz. (Cinius Yayınları.) Daha ilk dize durduruyor beni: “İyi insanlar her zaman yenilmiÅŸtir.” Bunun ne çok örneÄŸi var. Teselliyi kırk beÅŸinci sayfada buluyorum: “Dostum türkümüzü söyler nasılsa.” Eyvallah.

Eyyüp Akyüz ve Hasan Özlen. Bu iki ismi nedense birbirinden hiç ayırmadım. Kitapları da beraber çıktı. Hece Yayınları'ndan. Özlen'in Kusursuz Talan, Akyüz'ün Biri Beni Onarsın. Ortak özellikleri: Temiz dil, berrak anlatım. Okunaklı ÅŸiirler yazıyorlar. Edebiyatta birkaç yıllık birliktelikler bile uzun sayılır. Ne kadar ulvi amaçlarla yazarsak yazalım, mesele sonunda benlik bahsine gelip dayanır. Çok şükür, beraber yaÅŸlandığımız ÅŸair kardeÅŸlerimiz var. Ä°nÅŸallah Eyyüp Akyüz ve Hasan Özlen de dostlukta sebat ederler.

Malum, 'her insan biriciktir' deniliyor. Bakalım Hasan Özlen ne diyor? “Allah birdir, insanlar deÄŸil.” BaÅŸka bir ÅŸiirinden: “İnsan dönmeli artık insana.”

Eyyüp Akyüz'den de iki dize misafir edelim: “Babam merdivenim çok diye gelmiyor bana.” “Babalık vasiyettir, annelik çeyiz.” Akyüz'ün ÅŸiir dünyasında göğün ve yerin kardeÅŸliÄŸini görmek mümkün. Ne güzel.

Masamdaki çalışmalardan biri de Cevat Akkanat'ın hazırladığı Darbe Åžiirleri Antolojisi. (Sultanbeyli Belediyesi.) Bu tür çalışmalara 'kayıt altına almak' anlamında bakıyorum. Kimi ÅŸiirler zayıf bulanabilir.Nihayetinde Birinci Cihan Harbi veya İstiklâl Mücadelesi sırasında binlerce ÅŸiir yazılmış, birkaç tanesi ancak kalmıştır.KeÅŸke elimizde Balkanların kaybı ve acısı için yazılmış ÅŸiirlerin toplandığı bir antoloji olsaydı. İleride 15 Temmuz için böyle demeyeceÄŸiz. Åžiirin ÅŸahitliÄŸi daima elimizin altında olacak.

Masamın sakinlerinden biri de Ali Berkay'ın dokuz ay önce yayınlanan ilk ÅŸiir kitabı: Tahayyülat. Yine Hece Yayınları. “Annem her sabah bana kahvaltı hazırlar / Sırf bu yüzden şükredebilirim” diyen ÅŸair. İmrendim ve kendime ayırdım: “Mors alfabesiyle seni özledim / Åžeklinde tıkırdıyor camlar.” 'Bu çaÄŸ dalımıza vurduÄŸunda' neler oluyor, yaÅŸanıyor; Tahayyülat bence bunu anlatmaya çalışıyor.

Ömer Lekesiz'in gönlüne bir ilham olarak doÄŸan çalışma: Sevgili'nin Evi. (Şûle Yayınları) Evimizden baÅŸlayan ve Kâbe'ye ulaÅŸan güzel yolculuk. Hasan Aycın çizgileri ve Kâbe fotoÄŸrafları eÅŸliÄŸinde ruhumuza doÄŸru akıp giden bir kitap. Okurken kalbimiz ÅŸenleniyor. Misal: Camiler, Müslümanları Kâbe'ye yönlendiren ÅŸaÅŸmaz pusuladır.

Bu yazı, adresime gelenlerin küçük bir kısmından oluştu. Tadımlık bile değil. Bir de benim gittiklerim var. İlk fırsatta onları da yazacağım inşallah.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.