Sosyal Medya

Makale

Ey Sevilen Özlenen

Her ruh kendi hakikatini görür. O güzel insanın hayatı, önderimiz Hz. Muhammed’in (s.), iki ayaklı Kur’an olan ufuk peygamberin hayatı- Mekke- Medine…

İlkinde davet var, mücadele, direniÅŸ, sabır var, karşılığında iÅŸkence ve nihayet hicret. İkincisinde nizam- intizam var. Çünkü güç ve iktidar var, karşılığında fetih ve nusret var.

Derken veda var. Vahyin kesiliÅŸi, risaletin sona eriÅŸi. GöÄŸün susuÅŸu…

Rahmet kesilince dünya ehli birbirlerine kılıç çekerler. Kur’an’ın talebeleri peygamberin arkadaÅŸları. SavaÅŸ iktidar savaşıdır. İmamet hilafet savaşı. Yüzyıllar sürer. Bazıları savaşır, bazıları yakarır, bazıları düÅŸünür. Hep birlikte dünyalar kurarlar, dünyalar yıkarlar. Sultanlar, alimler, derviÅŸler…

Hira dönemi unutulur. Oysa hakikatin zuhurunda Hira var. Sevgiliyle ilk karşılaşılan yer ve an. İlk rüyet, ilk ses, ilk dehÅŸet…

Uçurumun kenarında ÅŸifa arayan bir kalp.

Sermayesi hüzün olan bir adam. Bir boÅŸluÄŸun tam ortasında, öylece yolunu ÅŸaşırmış halde.

Kitap nedir, iman nedir bilmeyen zeka…

Elinde ıstırabından baÅŸka neyi vardır yetim ve öksüzün…

Cibril ile tanışır.

MaÄŸarayı terk etmesi söylenir.

Halkın aşağılamalarına katlanması gerekir.

Siyahlara bürünmeyi

Ne yapsın daha ilk adımında uçurumlardan aÅŸağıya bırakmak ister kendini. Yeniden boÅŸluÄŸa,  karanlıklara aÅŸağıya bırakmak ister. Büzüldükçe büzülür, titrer, ürperir…

Meryem gibi niçin ben diye niçin…

Ama büzülüp örtünmek, korkmak senin yazgın olamaz.

İlahi ferman geldi… ‘Ey bürünüp sarınan kalk ve uyar. Sadece Rabbini büyük tanı…’( Müddesir suresi)

Üzerindeki korkuyu at. Åžirk bataklığındaki ÅŸehrin sokaklarına in. TutuklaÅŸtıran, köleleÅŸtiren, baÄŸlayıp zincirleyen ne varsa, mal- mesken, evlat, eÅŸ, kardeÅŸ hepsinin üzerine yürü. Elinden, kolundan, yakandan tutan elleri kır ve yürü.

Ey örtünen, gizlenen, özlenen

Ey beklenen, bilinen, gözlenen

Ey sevilen, övülen, görünen

Ey elbiselerine, örtülerine, perdelerine

Ey yalnızlığına, çaresizliÄŸine, zayıflığına

Åžartlarına, ÅŸikayetlerine, gerekçelerine

Saklanan, sığınan, dayanan, barınan, tutunan

Ey zamanın emanetçisi

Ey çarşılarda gezinen

Ey kuru ekmek yiyen

Ey yükü ağır basan

Ey bir yol arayan

Ey yetim, fakir, zayıf kuşatılmış

Ey ne olup bittiÄŸini bilmeyen

Ey hak can ve ekmek davasının davacısı

Her şeye rağmen kalk artık

Dikil ayıl, diril artık.

Uyan, canlan, toparlan artık

Bak, gör, duy, dinle, anla, seslen artık

Sabah oldu, güneÅŸ doÄŸdu

Zaman oldu, vakit doldu

Kalk ve korkut artık.

Kim merhametli ise O’nun gücüyle korkut

Kork da korkut

Korkanları korkut

Korkakları korkut

Korkuları korkut

Korkulanı korkut

Korkutanı korkut

Åžartları, mazeretleri, ÅŸikayetleri, örtüleri, perdeleri, maskeleri, olmazları, yoksulları, varlıkları, yalnızlığı, ümitsizliÄŸi, çaresizliÄŸi, anlamsızlığı, ÅŸirke bulaÅŸmış, fıtratından uzaklaÅŸmış insanları korkut.

Bir ilahi kükreyiÅŸ ile kükre

Issızlığın fitnesi, dağınıklığın pejmürdeliÄŸi, belirsizliÄŸin ÅŸekilsizliÄŸi, renksizliÄŸin kiÅŸiliÄŸi, daÄŸların, taÅŸların, sokakların vicdansızlığı, kan- ekmek- toprak davasının kavgası korkup, kaçıp gitsin.

YüreÄŸine zorun sevgisini kanıksat

Düz yollardan yürüme

DosdoÄŸru yoldan yürü

Sarp yokuşları, dik kayalıkları, patika yolları sever.

Tek ve yalnız Rabbim Allah’tır de.

Sırtını yaslayacağın tek dost O.

Sadece Rabbini tekbir et.

Rabbinin sınırlarını bir nefis gibi gözet. O’na raÄŸbet et…

İyi bir nöbetçi ol

Nöbetinde uyuma…

 

Bünyamin DoÄŸruer

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.