Makale
Hayat bazen nasıldır?
Bastığınız bir ceket askıdan kurtulur ve düÅŸer ya bazen, iÅŸte her ÅŸey biraz böyledir. Her yeri donatabileceÄŸinizi sandığınız bir duygu, günün sonunda elinizde kalır, solgun, kırık. Her ÅŸeyi anlatabileceÄŸinizi sanarak girersiniz söze, sonra siz onları çağırdıkça kelimeler kaçar olur zihninizden. Güzel bir hayal kurarsınız ama o sizi kurmaz. Bazen bir ÅŸey olur, içinize bir ÅŸey çöker, yarısına kadar geldiÄŸiniz bir cümlenin devamı anlamsız hale gelir. Bazen içiniz çok sıkılır ve bu kaçacak bir yeriniz olmadığı anlamına gelir. Hiç bilmediÄŸiniz bir ÅŸarkı, hiç bilmediÄŸiniz duyguları peÅŸi sıra sürükleyerek yanınızdan gelir geçer. Bazen, herhangi bir anda, içiniz görünürde bir sebep olmadan acır; ömrünüzü çok daha güzel kılacak bir ÅŸeyden mahrum halde yaÅŸadığınızı hisseder ama onun ne olduÄŸunu bilemezsiniz. Hiç yerinizden kıpırdayamadığınız ama içinizi de hiç içinize sığdıramadığınız vakitler vardır ve bu ikilem sizi ölesiye yorar. Bazen bir rüya görürsünüz, o sizi görmez. Tam kim olduÄŸunuzu bildiÄŸinize dair keskin bir kanaate ulaÅŸtığınızda, içinize daha önce hiç görmediÄŸiniz bir ÅŸüphe düÅŸer. Sizin için olduÄŸuna kendinizi çok inandırdığınız bir yaÄŸmur, sizin umut kestiÄŸiniz anda gider, daÄŸların ardındaki bir baÅŸka yere yaÄŸar. Unutmasam diye üstüne titrediÄŸiniz ÅŸeyler, bazen ne yapar eder kendini unutturur. Siz para verip bir salona girer, gözlerinizi perdeden ayırmazsınız ama o anda asıl film içinizden gelir geçer. Öylesine yürürken yere düÅŸürülmüÅŸ bir kelime bulursunuz ve kime ait olduÄŸunu bilmediÄŸiniz o kelime aslında sizin eksik parçanızdır. Bütün kırgınlar gibi bir ÅŸey olmasını ve içinizdeki tahribatı gidermesini beklersiniz ama hayat için o konu çoktan kapanmıştır. Havada süzülen bir kuÅŸu gözlerinizle izler, adeta onunla birlikte havada süzülürsünüz ve sonra o bir binanın arkasında gözden kaybolur. Bazen sevgiyle elinizi uzattığınız bir gül, yanar yanar, küle dönüÅŸür. Bazen içiniz çok doludur, kalemin mürekkebi biter ve bazen kalem yazmaya çok heveslidir ama anlamlar elini eteÄŸini tamamen çekmiÅŸtir içinizden.
“Hayat böyledir” dedi yanındakine, “sen kendi hikayeni yaÅŸadığını zannedersin, o sırada o kendi hikayesini yazar!”
Biraz Turgut Uyar iyi gider ÅŸimdi burada: “Çünkü yaÅŸamak gibi bir ÅŸeydi yaptığı / Anasız bir tay gibi coÅŸkun ve hüzünlü / AkÅŸamın dinginliÄŸini otluyordu o zaman / Her sabah denize çıkar, bir elma yerdi / Hüznünü ve çılgınlığını elmanın / Gözünü yumsan aÄŸzında duyarsın.”
Bazen can evinin kapısından çıkıyor, birkaç adım atıyor, bir süre oradan kendini seyrediyor ve sonra yeniden geri dönüyordu.
“Eski ÅŸapkalarımız, ayakkabılarımız, elbiselerimiz gün geçtikçe bizden bir parça olmazlar mı? Onları sık sık deÄŸiÅŸtirmek isteyiÅŸimiz de bu yüzden deÄŸil midir? Yeni bir elbise giyen adam az çok benliÄŸinin dışına çıkmışa benzer” diyor merhum Ahmet Hamdi Tanpınar, ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde.
İnsan kendinden uzaklaÅŸmaya baÅŸladığında içinde onunla birlikte gitmeyen pek çok ÅŸey olur!
Belki de kafamıza takılan bir ÅŸey, asıl takılması gereken ÅŸeyin üstünü örtüyordur.
Bazen gömlekteki lekeyi çıkarabilecek hiçbir ecza yoktur, çünkü o leke içe iÅŸleyen bir yaranın gölgesidir.
“Zihnimi yıllar yılı bir karalama defteri kadar hor kullanmışsam” dedi beyaz saçlı adam, “ÅŸimdi beyaz bir sayfayı nerede bulacağım?”
https://www.yenisafak.com/yazarlar/gokhan-ozcan/hayat-bazen-nasildir-4736717
Henüz yorum yapılmamış.