Sosyal Medya

Makale

Ahvalimizin Çözümüne dair

İçinde bulunduğu hali benimseyen ve olumlayan birileri varsa sözüm onlar için değildir...  Mevcut gidişata yönelik her kesimden insanın eleştirileri ayyuka çıktı. Ama bu eleştirilerin eleştiri olma değerinden başka bir özelliği yok, olmuyor da... Salt eleştiri yapmanın umudu tükettiğini de anlamak zorunluluğu kendisini gösteriyor. Eleştiri gerçek anlamda bir ahlaki yapı ile desteklenmediğinde sorunu katmerleştiriyor. Çatışma ve kaosu besliyor?

Hâlbuki salt meseleyi tasvir etmek yetmez. Meselenin çözümüne dair bir bakışı da iÅŸaret etmesi zorunlu olmalıdır. EleÅŸtiriler tasvir ile yetinmekte ve asıl meselenin kendisinin oluÅŸum dinamiklerini ve süreçlerini genelde göz ardı ederek yapılıyor. Hâlbuki mesele derin ve kriz büyük; çözümü bulunmadığında toplumsal çürüme sürerek devam edecektir.

Anladığım kadarı ile kimse elini taşın altına koymaya takat getiremiyor veya meseleyi doÄŸru bir çerçeve içinde anlamlandırarak ona yönelik bir çözümü de iÅŸaret edecek bilgiye sahip deÄŸildir. Ama sorun da tam olarak burada açığa çıkıyor; kimse bunu açık yüreklilikle söylemeye de yanaÅŸmıyor…

O zaman yapılan eleÅŸtiriler ve sitayiÅŸler ile yakınmaların bir karşılığı olmuyor. Ayrıca bir ahlak eleÅŸtirisi yapan kesimlerin kahır ekseriyeti aynı ahlaki zaafı gösterme konusunda bir yarış içindedir. Bu da meseleye olan ihtimamı ve ihtiyacı geçersiz kılıyor.

Meseleye parçacı yaklaşımlar konuyu içinden çıkılmaz ve yeni tartışma alanları oluşturmaktan başka seçenek bırakmıyor. Bu yüzden her kesim kendi görüşünün kesinliği konusunda inançlı durarak çatışmayı derinleştiriyor. Ve kendi dışındaki her kesimi ise dışlayacak bir pozisyonu meşru zemine taşıyor. Bu da diyalog ve müzakere ortamını berhava ediyor.

O zaman sorun parça sorunu deÄŸil bütün üzerinden konuÅŸulması gereken bir sorundur. Ve yapılan eleÅŸtirilerin karşılık bulmaması da bu temel gerçekliÄŸi bize göstermektedir. 
EÄŸer bütün olarak bir yozlaÅŸma ve çürüme karşısında bulunuyorsak, zaten meseleyi parçacı deÄŸerlendirme imkânı kalmıyor. Bütünden kastımız; içinde bulunulan bütün düşünce, felsefi yaklaşımlar ve dini yorumların tümünü içerdiÄŸi gibi mevcut kültürel dokunun bütünlüğünün de sorunun bizzat kaynağı olduÄŸu gerçeÄŸini dikkate sunmaktır.

Meselenin özü cesaretle iliÅŸkilidir. Çünkü insan, içinde bulunduÄŸu halin dışına çıkmaya cesaret edemez, nefessiz kalacağını düşünür. Bu temel bir toplumsal gerçekliÄŸi iÅŸaret eder. Her zaman yer deÄŸiÅŸtirmek, konum deÄŸiÅŸtirmek, hatta düşünce deÄŸiÅŸtirmek çok zor olarak karşılanmıştır. 

Ä°ÅŸte Ä°slamcısından, dindarına, solcusundan sosyalistine milliyetçisinden ulusalcısına liberalinden kapitalistine kadar toplumun her kesimi büyük bir yalan üzerinde bulunmaktadırlar. Ve kendilerine ihanet edenin bizzat kendileri olduÄŸu gerçeÄŸini kabul etmekte zorlanıyorlar. 

Demek ki sorun deÄŸiÅŸim… Ama bu deÄŸiÅŸim topyekûn mevcut olanı terk ederek gerçekleÅŸtirilebilecek bir deÄŸiÅŸimdir. AÄŸzına bir parmak bal sürerek deÄŸiÅŸtiÄŸini zannetme ise hiç deÄŸildir. DeÄŸiÅŸimi sabiteler olmadan yapmaya kalktığınızda nerede duracağına dair bir sorununuz ortaya çıkar. Bu yüzden deÄŸiÅŸim, evet! Ancak hangi ilkeler ve sabiteler üzerinden yapılması gerektiÄŸi konusunun da açıklığa kavuÅŸması elzemdir.

Buna dayanacak güç, takat, cesaret, atılganlık ve bilgiye ihtiyaç vardır. Sorun, aldığımız nefesi deÄŸiÅŸtirmek ve bugüne kadar aldığımız nefesin rüzgârını arınmayı saÄŸlayacak yeni bir rüzgâr ile nefeslenmeye baÅŸlayacak iradeyi harekete geçirmektir. 

Bugüne kadar sahip olduğumuz bilgi türünün bize yaramadığını kabul ederek ve içinde bulunduğumuz bilgilenme süreçlerini de dikkate alarak yeni bir bilgi sürecini başlatabilecek bir zemini inşa edersek sorunu çözmeye matuf bir konuşma ve diyalog zeminini kurabiliriz.
Bunun için ilk ÅŸart; fark etmek ve farkındalık oluÅŸturmaktır. Ayrımın felsefi ve biliÅŸsel önemini kavramak ve düşüncenin asıl zeminini kurmaya buradan baÅŸlamanın zorunluluÄŸunu anlamaktır. 

Sorunu çözmek; mevcut halin kötücül boyutunu kavramak ve mevcut durumu topyekûn deÄŸiÅŸtirecek ilke ve deÄŸerleri yeniden idrak ederek yola revan olmaktır. Yolda yolun gereklerini yerine getirerek bir müzakere adabı geliÅŸtirmek ve yerleÅŸtirmek esas olarak öne çıkarılmalıdır.

Müzakere ve diyalog çözümün ayrıntılarını ortaya çıkartacaktır. Çünkü mevcut bilgimiz yeterli değildir. Bu yüzden bilgilenme sürecini hızlandırmak ve düşünceyi tekrardan ayırt ederek yeni düşüncelerin hem bizim için hem de insanlık için yeni bir anlamın kapısını aralaması gerektiği öncülünü de dikkate almalıyız.

Bütüncül bakışın önemini kavramak ve meseleye bu bütüncül bakış üzerinden bakabilmek meselenin çözümüne ciddi bir katkı sunacaktır. Bu bütüncül bakış ile her parçanın yerli yerinde kullanılması sağlanabildiğinde sorunun çözümünün anahtarı da bulundu demektir.

Selam olsun, düşünce ve bilgi ile hem hal ve hem dert olanlara...

3 Yorum

  1. Abdulaziz Tantik

    Åžubat 23, 2019 Cumartesi 14:15

    Zaten bu yazı yapılan yorumları da kapsıyor... anlıyorum sizi...

  2. Ei idrak ve'l insaf

    Şubat 20, 2019 Çarşamba 00:15

    Sayın hocam,sizde rıdvan dilmen gibi maç bittikten sonra yorum yapmış gibi olmuşsunuz.

  3. Mustafa Öner

    Åžubat 18, 2019 Pazartesi 17:03

    Hep birlikte büyük laflar etmekte üzerimize yok müslüman! Her birimizin, irili ufaklı her bir oluşumun, partinin, devletin bireysel ya da kurumsal "BEN" mertebesinde ısrarı "BİZ" mertebesinin kapısını açmamızın önüne geçmektedir. En kolayı nasıl anlaşılır biliyor musunuz? Hangi mertebede olduğumuzu kendimize sormak!

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.