Sosyal Medya

Makale

Kurbiyyet Meselesi

Kurbiyyet kurmanın farklı katmanları vardır. Allaha yakın olmanın da farklı katmanları ve farklı nedenleri olabilir. Kurban,  insanların Allaha yakınlık kesbetmeleri için sahip oldukları veya olacakları bir hayvanı onun yolunda keserek paylaÅŸmayı eksene alan mali bir ibadettir. Allaha yakınlığın fakir fukaraya yakınlık ve zaaf taşıyan insana yönelik gösterilen ihtiram ile iliÅŸkisi olduÄŸu bedihidir. Bu yüzden tekebbür günahın kaynağı, tevazu ise kurbiyyetin zemini olarak kabul edilir.

Bayramlar, belirli bir kulluÄŸa yoÄŸunluÄŸun gerçekleÅŸtiÄŸi zeminde bunu diÄŸer insanlarla paylaÅŸarak kutlamaya dönüştüğü zeminlerdir. Hac mevsimi olarak kabul edilen kurban bayramı ise insanın ömründe bir kere de olsa yapması gereken ve her ÅŸeyini geride bıraktığı; iÅŸini, eÅŸini, çocuÄŸunu, malını, mülkünü, evini, yurdunu, dostunu, akrabalarını vesaire her ÅŸeyi geride bıraktığı en önemli feragat örneÄŸidir. Tevhidi ancak bu ÅŸekilde öğrenebilir insan… Her ÅŸeyin geride bırakılabileceÄŸi bir olguyu idrak ederek Allah için bir ÅŸey yapmanın neye tekabül ettiÄŸini gözlemek, tecrübeye konu edinmek…

O zaman Kurbiyyet vazgeçmekle doğrudan ilişkili bir tutumu içerir. Kulluk bize mevcut durumun geçiciliğini ve vazgeçilirliğini öğrettiği ölçüde değerli ve anlamlı olup insanı Allaha yakınlaştırır. Meselenin özü sahip olduğumuz şeylerin sahibinin biz olmadığımız ve her şeyin Allahın mülkünde/tekelinde olduğu gerçeğini idrak etmektir. Bu idrake konu edinilen şeyin ise insan için ehemmiyeti önemli. Çünkü yakınlığı bu idrake konu edinilen şeye bağlı olarak gerçekleştirir.

İnsanın farklı yakınlıklar kurarak Allaha olan yakınlığın neye tekabül ettiğini anlaması ve idrakine konu edinmesi önemini aşikâr kılmaktadır. Çünkü insan, yakınlık kurmada mahirdir. Ama bu yakınlığı her zaman pozitif boyut içermez, çoğu zamanda çıkarına uygun yakınlıkları tercih eder. İşte burada çıkara, bencilliğe ve yarara dair yakınlık kurma tecrübesi Allaha yakınlık kurmada negatif bir temel oluşturur. Bugün dindarlarımızın çoğunun Allaha yakın olmadan anladıkları şey, dünyalarını mamur edecek ve isteklerine cevap verecek güç arayışına tekabül ediyor.

YaÅŸadığı hayatta istediÄŸi her ÅŸeyin gerçekleÅŸmesi için sihirli bir deÄŸnek iÅŸlevi gören Allah algısı sorunun en büyük açmazını oluÅŸturuyor. Tabiri caizse kendisine hizmet edecek bir tanrısallık inÅŸa eden insanoÄŸlu isteÄŸi yerine getirilmediÄŸinde de isyan hakkını kullanmaktan geri durmamaktadır. Bu bir yakınlık mıdır? Veya Allaha yakınlık kurma isteÄŸinin temelinde ne yatmalıdır? Bu soruları çoÄŸaltmak mümkün… Ama en temelde bu soruların cevabı insanın kendi isteÄŸinden bilinçli bir irade ile vazgeçmek ile Kurbiyyet arasında kurulacak olan iliÅŸkinin mahiyetini doÄŸru anlamaktır.

Yakınlık için vazgeçmeyi göze alabilmek…

Vazgeçmek ve en güzelini hediye etmek, yani Habil gibi en güzelini Allah için verebilmek, kötüsünü seçerek Allah adına vermeyi taahhüt etmek günahın bataklığında kaybolmayı kolaylaÅŸtıran bir unsurdur. Burada çıkara dayalı bir vazgeçiÅŸ önemini yitirmektedir. Yani vazgeçiÅŸ öyle sıradan, geçiÅŸtirerek yapılan bir ÅŸey deÄŸildir. Ä°radi ve bilerek vazgeçmeyi baÅŸarabilmekte yatmaktadır, kulluÄŸun gereÄŸi olan yakınlığı kurabilmek…

Her ibadet bizi bu dünyaya ait oluşumuza dair bir bilinci vermeye yöneliktir. Kurban bu bilinci zirveye çıkaran ve her şeyi geride bıraktığımızı bizzat tecrübe ederek Allah için olmaklığın neye tekabül ettiğini bizzat tecrübe etmeye yarayan bir olgudur. O yüzden kurban meselesini hacc ibadetinden bağımsız düşünmemeliyiz.

Kurbiyyetin dereceleri olduÄŸunu dile getirmiÅŸtik. Ä°ki dost arasında, iki arkadaÅŸ arasında iki kardeÅŸ arasında dahi yakınlık farkı bulunabilir. Tanıdığınız on kiÅŸi ile iliÅŸkinizin mahiyetini düşündüğünüzde her biri ile farklı bir yakınlığa sahip olduÄŸunuzu kendiniz de keÅŸfedebilirsiniz. Her insanın Allah ile kuracağı yakınlığın da farklı oluÅŸunu anlamak kolay; çünkü her insanın vazgeçiÅŸ imkânı farklıdır. Hatta her insanın infak ederken bile yakınlığı belirleyici olur. Samimi ve içten verilmiÅŸ cebindeki son bir lira çok mal sahibi kiÅŸinin cömertliÄŸini göstermek için verdiÄŸi bir milyondan daha yakınlaÅŸtırıcı bir özellik taşıdığını söylemeliyiz. ÖrneÄŸin, Hazreti Ebubekir’in tüm malını kabul eden Allah Elçisi Hazreti Ömer’in mal varlığının yarısını kabul eder. Bir kısmını ise kabul etmez.

Yani burada insanın deÄŸeri kendi dışında belirlenmektedir. Tabii ki insanın yapıp ettikleri kendisini deÄŸerli kılar. Ancak insanın bu yapıp ettiklerinin deÄŸerini de yine dışından bir güç tarafından belirlendiÄŸini unutmayalım… Yani insan ancak Allah ile kuracağı yakınlığı ile yapıp ettikleri arasında bir baÄŸ kurduÄŸunda kulluÄŸu makbul sayılacaktır. Bu çerçevede insan ancak Allah dışındaki her ÅŸeyi geride bırakmayı idrak ettiÄŸinde ve bunu bilinçli bir ÅŸekilde gerçekleÅŸtirdiÄŸinde o yakınlığın kabulüne mazhar olur. Bu noktada insan deÄŸil Allah yegâne belirleyici ve deÄŸer verici olarak öne çıkar ki hüküm ona aittir hükmü de bu temel gerçeÄŸi iÅŸaret eder. O yüzden insana yüklenilen anlam ile onun kulluÄŸu arasındaki korelâsyonu doÄŸru okumakta yarar var.  Hem kendi benliÄŸini öne çıkartacak hem de kulluk yaptığını söyleyerek Allaha yakınlığını öne sürerek bazı nimetlerden niçin yoksun kaldığı konusunda ÅŸikâyetçi olacak, bu ÅŸaşılacak bir iÅŸ sayılmalıdır.

Allah varlığı yarattı. Varlık bir illüzyon içinde varlığını idame ediyor. Görünüşte sanki varlık kendi başına iÅŸ görmektedir. Sebep sonuç iliÅŸkisi baÄŸlamında sorunlar anlaşılıyor ve çözümüne katkı sunulabiliniyor. Ä°ÅŸte bu yanılgı insanı öne çıkartıyor. Akıl ve irade sahibi oluÅŸu ile kendini bir ‘ÅŸey’ sanmaya baÅŸlıyor. Teknolojik geliÅŸmelerin baÅŸ döndürücü geliÅŸimi vesaire ile de o ‘ÅŸey’ oluÅŸ gittikçe tanrısallığa yönelik bir hevesi de beraberinde taşıyor. Bu hevesin gerçekleÅŸmesinin zeminini kurduÄŸuna inanan insan, artık tanrıyı da kendi iÅŸini görmesi için gerekli bir enstrüman olarak görmeye baÅŸlıyor. Bu ÅŸekilde bir Kurbiyyet kurma hem sorunlu hem de insanın ve dolayısıyla varlığın ifsadından baÅŸka bir ÅŸey getirmez.

Kurbiyyet varlığın her aÅŸamasında ilahi müdahaleyi ve sahip olunan hayatın sahibinin Allah olduÄŸunu idrake yarayan bir özelliÄŸe sahip olduÄŸu takdirde Allaha aidiyeti düşünülebilinir. Yani insanın kendi hiçliÄŸini ve varlığın hiçliÄŸini kavraması elzem olandır. Bu hiçlik üzerinden kuracağı yakınlık kurbiyyeti kurban edimi üzerinden deÄŸerlendirmeye konu edindirebilir. Ä°ÅŸte o zaman Allaha yakınlık anlamlı ve insanın anlamının açığa çıkmasına zemin oluÅŸturduÄŸu gözlemlenebilir. Åžahitlik bu noktada Allah’ındır. Allahın ÅŸahitliÄŸi hem kendisine, hem varlığa, hem oluÅŸa ve hem de insana dairdir. Yani Allahın ÅŸehadeti ile insan, insan olmaya liyakat kesbeder. Bu temel gerçeÄŸi öğrenmek, idrak etmek ve anlamak için kulluk ve kulluÄŸun ritüelleri elzem olandır.

Allaha yakın olmak merhameti ve ÅŸefkati celbeder. Affedilmeyi kolaylaÅŸtıran yakınlık, insanın da diÄŸer varlığa ve insana merhametli olmayı ve ÅŸefkatli davranmayı öğrenmesine vesile olur. Döngüsel bir yaÅŸamda varlık ve katmanları da döngüsel Kurbiyyet ve katmanları da döngüseldir. Bu döngüselliÄŸi ve etkileÅŸimi doÄŸru okuyan samimiyet ve sadakatle yürüyerek kurbiyyetini saÄŸlamlaÅŸtırarak varlığını armaÄŸan eder…  ArmaÄŸan edilen varlık daha görkemli bir varlıkla taltif edilir… ArmaÄŸan armaÄŸanın kapısını aralar. Daha güzel ve daha hayırlısına kavuÅŸmanın imkânıdır.

Allah doÄŸru sözün yegâne sahibidir…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.