Sosyal Medya

Makale

Dünyaya Teşrif Etmek Masumiyeti Tehdit Eder

O lanet olası katliam yine yürürlüğe konmuÅŸtu. OÄŸullarının öldürülmesine ses çıkarmayan babalar yüzünden doÄŸacak masumun tasası anneleri yakıp kavuruyordu. Dokuz aydır beklenen müjde yoksa yeni acıların habercisi miydi? Harun, kurtulmuÅŸtu ama ya bu da erkek olursa… DoÄŸumun yaklaÅŸmakta olduÄŸunu gösteren sancıların artışı kâbus dolu bir bekleyiÅŸe dönüşüyordu... Ufukta bir çözüm görünmemesi, gecenin zifiri karanlığını koyulaÅŸtırırken, Firavunun cellatları, doÄŸumun sonucuna dikkat kesilmiÅŸlerdi. Karnında muhafaza ettiÄŸi oÄŸlunu doÄŸurmanın onun eceline sebep olacağını bilen Musa’nın annesinin yükü, gittikçe ağırlaşıyordu. … Tüm bu endiÅŸelerle çevrelenen bir masumiyet, dünyaya teÅŸrif etmiÅŸti… Babalar deÄŸil, sepet, nehir, takip eden abla, saraya aldıran masumluk, sütten kesilmiÅŸ memeler, masumiyete refakat edip ümitleri yeÅŸertmek için sıralarını bekliyorlardı…

“Firavun şöyle dedi: Biz seni çocukken yanımıza alarak büyütmedik mi? Ömrünün birçok yılını aramızda geçirmedin mi? Ama sonunda yapacağını yaptın ve nankör biri oldu(ÄŸunu gösterdi)n!”(Åžuara / 18, 19)

“(Musa:) …Başıma kaktığın iyiliÄŸe gelince, gerçekte o iyilik (!)Ä°srailoÄŸulları’nı köleleÅŸtirmenin bir neticesiydi.”(Åžayet sen erkek çocuklarını katletmeseydin, anam beni sandığa koyup nehre bırakmaz, ben de sizinle yaÅŸamak zorunda kalmazdım.)(Åžuara / 22)

Masumiyet, başına gelenin nedenini, bu iÅŸin faili zalimin suratına haykırıyordu. Dünyanın tüm firavunları, köleleÅŸtirdikleri halkların kuvvetlenmemesi için onların nesillerini yok etmekle tehdit ederler. Bazıları bunu katlederek veya katliamlara göz yumarak yaparken, bazıları mecburi aile planlaması adı altında sinsi projelerle düşman kesilirler…

Bugün çöldeki sıcak daha da kavurucuydu… Açılan çukurun kenarında doÄŸurmayı o seçmiÅŸti. Zira altı yaşına getirdiÄŸi kınalı kuzusunu saçlarını örüp babasıyla gömülmeye göndermenin acısına dayanamazdı. DoÄŸurduÄŸu kız olursa onu koklamadan çukura terk edip gidecekti… Buna mecbur eden yere batası bedevi töre-ristler, bütün çıkış yollarını tıkamışlardı. Masumiyet, bir kız çocuÄŸu olarak dünyaya teÅŸrif ediyordu. Bu sefer göbek bağını kestikten sonra çığlıkları duymamak için onu bir çukura terk eden, Firavunun askeri deÄŸil bizzat bu masumiyeti koruması gereken babasıydı…

Nitekim onlardan birine, ‘Müjde! Bir kız çocuÄŸun oldu.’ diye haber verilince, öfkeden deliye dönmüş bir halde suratı kapkara kesilir ve kendince çok kötü olan bu haberden dolayı halk içine çıkamaz. Bu arada,‘(halk arasında kız babası olarak tanınmanın alçaltıcılığına raÄŸmen) bu çocuÄŸu bakıp büyütmeli mi yoksa diri diri topraÄŸa mı gömmeli?’ diye kara kara düşünür. Yazık, ne kadar iÄŸrenç düşünüyorlar!”(Nahl / 58, 59)

Çölde yaÅŸayan bazı bedeviler, fakirlik korkusuyla ya da kendilerine yapılacak baskınlarda düşmanın eline geçer endiÅŸesiyle kızlarını gömerlerdi… Bundan dolayı kızı olduÄŸu söylenen baba, yere batasıca töre gereÄŸi masumiyete kastedeceÄŸi için beti benzi atardı… Kız babası olarak halk içine çıkamazdı… Bir kere daha bu kez bir kız çocuÄŸu olarak dünyaya teÅŸrif etmek masumiyeti tehdit ediyordu…

Vahiy bu katliam örneÄŸini dile getirdiÄŸinde Elçi mal, can ve namus emniyeti saÄŸlamak için ömrü boyunca didinip durdu. Elindekini kardeÅŸiyle paylaÅŸmadığı sürece kimsenin güvende olamayacağını anlattı. Zira o, masumiyete sahip çıkmak, çaresizlere derman olmak için dünyaya babasız teÅŸrif eden son Resuldü…

Resulullah (sav), her doğanın İslam Fıtratı üzerine doğduğu ve çocuğun anne babasının onu bu fıtrattan uzaklaştırdığından haber vermesi, dünyanın bütün çocuklarının Müslümanlara emanet edildiğinin değişik bir ifadesidir. Buna göre İslam üzerine doğan masumluğun, bu fıtrat üzere yetişmesine sahip çıkmak tüm müminlerin sorumluluğudur.

“Vaktiyle diri diri gömülen kız çocuÄŸunun, ‘Hangi günahından dolayı katledildiÄŸi’ sorulduÄŸunda.” (Tekvir / 8, 9)

Kıyametin kopuşunun tüm dehşetiyle anlatıldığı Tekvir suresinde, masumiyete başına gelenin nedeni sorulur. Burada sorunun masumiyete kıyanlara sorulmaması manidardır. Aslında fail bellidir. Ama ayetin üslubundan buna razı olanların veya görmezden gelerek destek verenlerin korkması gerektiğini anlaşılır. Zira masumiyeti tehdit etmenin kıyamet sahneleri arasında bulunmasının başka ne manası olabilir ki?

Sa’sa’ah bin Nâciye Et-Temîmî, cahiliye devrinde kız çocuklarının öldürmesine karşı çıkmış ve birçok kız çocuÄŸunun katledilmesini engellemiÅŸtir. Müslüman olduktan sonra Resulullah’a (sav) bundan dolayı kendisine bir mükâfat olup olmadığını sorunca O, kendisine  ‘Belki de bu yüzden hidayete erdirildin’ demiÅŸtir. Yani masumiyete sahip çıkıp korumak, kiÅŸiyi hidayete taşıyan çok önemli bir etkendir.

Kur’an, yetimlerin sorumluluÄŸunu tüm topluma paylaÅŸtırır.Böylece dünyaya teÅŸrif etmek masumiyet için tehdit olmaktan çıkar. Elbette bu insanın dünyaya teÅŸrifini zorlaÅŸtıranlarla süreli bir mücadeleyi gerekli kılar.

Bizim neslimize dokunmayan yılanların bin yıl yaÅŸamasına aldırmayanlar, ne gibi sahte bahanelerle vicdanlarının sesini susturmaktadırlar? Bu müptezeller, masumiyete saldırının kanlı resimlerini göstererek bizi nasıl etkilediÄŸini zannediyorlar? Halklarını köleleÅŸtirmek için onları fakirliÄŸe ve her türlü tecavüze uÄŸramaya layık görenlerle mücadele etme yöntemimizin belirsizliÄŸi sizi de çaresizliÄŸe mahkûm etmiyor mu? Olayları lanetlemekle yetinmek yerine insanların can, mal ve namus emniyetini saÄŸlamak için çabalayan, fakirliÄŸi bitirmek için elindeki avucundakini paylaÅŸan Resul’ün bu kaybolmaya yüz tutmuÅŸ sünnetini diriltmeli deÄŸil miyiz? Günde beÅŸ defa ‘Haydin Felaha’ diyen çaÄŸrılan müminler, masumiyeti korumak için cem olmak yerine neden birbirlerini ötekileÅŸtirmekle uÄŸraşıp duruyorlar!

Şüphesiz insanın çocukken taşıdığı masumiyet hayatı anlamlı ve güzel kılan yegâne şeydir. Buna şahit olanlar, büyüdüğünde Firavuna dönüşen bedevilerin simalarını tanımakta zorlanırlar. O hâlde dünyaya teşrif eden her masum çehrenin korunması bir zarurettir. Ve eğer bununla mücadele etmezseniz tehdit, sadece zulmedenleri değil, bir gün sizin de yakanıza yapışacak kadar genişleyebilir.

 Not;Bu deneme "Dünyaya gelmek saldırıya uÄŸramaktır!" konuluYolcu dergisi 85. sayısı için yazılmıştır  

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.