Sosyal Medya

Makale

Katolik ve Ortodoks kiliseleri birleÅŸirken

Son yazımı, “Åžu açık ki, din; uluslararası mücadele sahnesine dönmüştür ama Hıristiyan, Yahudi, Hindu ve Budist güçler İslâm’ı tasfiye etmek üzere de birleÅŸmiÅŸ bulunmaktadırlar” cümlesiyle bitirmiÅŸtim. 

Dünyada yaÅŸanan kriz bölgelerine bakın, kahir ekseriyetini Müslümanların yaÅŸadığı bölgelerin oluÅŸturduÄŸunu göreceksiniz. Meselâ KeÅŸmir’de Hindu, Burma’da Budist, DoÄŸu Türkistan’da Çin, Suriye’de Rusya, Batı ve İran mezâlimlerini göreceksiniz. Kurbanlar hep Müslümanlar... 

İslâm tasfiye edilmek isteniyor derken, bunu, direkt din olarak İslâm’ı ortadan kaldırmak istiyorlar manasında söylemiyorum. Onlar da biliyorlar ki, bu mümkün deÄŸil. 1.6 milyar insanın müntesibi olduÄŸu bir dini kimse imha edemez.

Peki İslâm’ı tasfiye etmek istiyorlar derken neyi kastediyoruz? Yapılmak istenen; İslâm’ı ehlileÅŸtirmek, içini boÅŸaltmak, çıkarlarına tehlike arzetmekten çıkarmak, Müslümanlar arasında kurucu paradigma olmasına müsaade etmemek, tarih tecrübesine uygun İslâm tasavvurunu bertaraf etmek...

Temel korkuları; Müslümanlık davasına sahip çıkan, ümmet bilinciyle hareket eden, tarihiyle barışık ve büyük meydan okumaların farkında olan kadroların başarılı ve sürdürülebilir siyasi ve ekonomik bir model oluşturmaları. Bu model oluşursa Müslüman dünyanın ellerinden bir bir kayıp gideceğini biliyorlar..

Bu sebeple Müslümanların kaderini liberal tandanslı, etliye sütlüye karışmayan, sömürgeye ses çıkarmayan, küresel hegemonların çıkarlarına paralel hizmet eden, Müslümanlar çoluk çocuk, kadın-yaşlı katledilirken uzlaşmadan bahseden teslimiyetçi kesimlerin eline vermek istiyorlar.

Bu sebeple de dünya Müslümanlarının yüzde 90’ının müntesibi olduÄŸu Ehl-i Sünnet omurgayı çökertmeyi hedefliyorlar. Bunun için de ana akım İslâm’ın inanç sistemini, amel ve ahlâk pratiklerini önce teorik sonra da ameli olarak içini boÅŸaltmaya çalışıyorlar. Kimi gafiller de öze dönüş adına bu projeye hizmet ediyorlar. 

İslâm’ın merkezî kriterleri bunun için gece gündüz eleÅŸtiri malzemesi yapılıyor. Daha bu son Cuma günü hutbede Hz. Peygamber (sas)’e ittibadan, O’na uymanın zaruretinden bahsedildi diye Diyanet’i topa tutanlar çıktı. Bunların başını da popüler yazarlar ve kimi ilahiyatçılar çekti. İslâm’ın ikinci teÅŸri kaynağı Sünnet’e tahammül edemiyorlar, bunu ÅŸirk görüyorlar.

Kaderin garip cilvesi, Müslümanları bölenler, aynı Cuma günü, aralarında iki dinin farkları kadar farklar olan Katolik Kilise’nin ruhani lideri Papa Francesco ile Rus Ortodoks Kilisesi lideri Patrik Kirill’i bir araya getirdiler. 1000 (BİN) yıllık ihtilaflarını bir tarafa bırakarak Müslümanlar karşısında bir ittifak kurmanın yollarını arasınlar diye. 

Bu meyanda Cuma günü Küba’nın baÅŸkenti Havana’nın havalimanı “tarihi” bir buluÅŸmaya ev sahipliÄŸi yaptı. İki ruhani lider bu buluÅŸmayı tarafsız bir bölgede, eÅŸit ÅŸartlarda ve önceden detayları iyi çalışılmış gündem maddeleriyle gerçekleÅŸtirdiler. 

Åžimdi dikkat: Moskova Patrikhanesi’nden görüşme öncesi yapılan açıklamada; görüşmede, OrtadoÄŸu, Kuzey ve Orta Afrika’da yaÅŸayan, bu bölgelerdeki savaÅŸlara ve radikal İslamcı grupların saldırılarına maruz kalan Hristiyanların durumu konuÅŸulacak, dendi.

İki kilise 1000 yıl sonra bir araya gelirken görüşmek üzere birçok gündem maddesi tesbit edilmiÅŸti. Ancak “radikal İslâm’a karşı ortak mücadele” bu gündemin en önemli maddesini oluÅŸturuyordu. 

Rus Kilisesi’ne göre, Hristiyanlık bugünün dünyasında iki büyük tehditle karşı karşıya. Birincisi, OrtadoÄŸu’daki Hristiyanlara yönelik tehditler, İkincisi, Batılı toplumların hızla geleneksel deÄŸerlerden uzaklaÅŸması yani Hristiyanlığa içerden gelen tehditler.

Malum olduÄŸu üzere Ortodoks Kilise nihayetinde devlete baÄŸlı çalışır. Rus devletinin önceliklerine göre strateji ve taktik geliÅŸtirir. İşte İran, Sünni dünyaya karşı bu Rusya ile ittifak yaparak saldırıyor. 

Merhum Akif ne güzel söylemişti:

Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk.

Sade bir hadise var ortada: VahÅŸetler denk.

Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela...

Hani tauna da zuldür bu rezil istila...

Müslümanlar bu kuşatmayı da yaracak. Yeter ki kendi değer sisteminden kopmasın.

Not: Yeni Akit ve Yeni Åžafak gazetelerine düzenlenen menfur terör saldırılarını lanetliyorum. Bu saldırılar da yukarıda anlattıklarımızdan bağımsız deÄŸildir. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.