Sosyal Medya

Rasim Özdenören: Medya ve körleştirme

Özellikle kültürel alanda sinema filmleri olsun televizyon dizileri olsun, menşe kültürün yurt dışında yayılmasına, onların sınai ürünlerinin veya kültür ürünlerinin dünya çapında talep bulmasının yolunu açtı. Ve Amerikan hayat tarzının, giyim kuşamdan, insanların gündelik davranış tarzına kadar yayılmasında inkâr edilemez rol oynadı.



Kapitalizmin propaganda ve reklam sektörü insanı körleÅŸtirerek onu aklında olmayan ÅŸeyi satın almaya, ihtiyaç duymadığı ÅŸeye muhtaç göstermeye iter. Bir tür efsunlama marifeti…
 
KörleÅŸen, bakar ama görmez. Türkçe’deki isabetli adlandırmayla bakar kör…
 
Çağımızın yaygın sorunu: körleÅŸtirilmiÅŸ kitleler, bakıp görmeyenler…
 
Kapitalizm, onun içine doÄŸan kuÅŸaklar açısından doÄŸal bir düzen… Tarihçesine bakıldığında mazisi uzakta sayılmaz. Hüküm sürmeye baÅŸlaması sanayileÅŸmeyle buluÅŸturulabilir.
 
Kökende sınıflı toplumlara özgü bir yaÅŸam tarzı… Sınai toplumla birlikte daha önce var olmayan iÅŸçi sınıfı (proletarya) ortaya çıktı. Ä°ÅŸçi iktisadi düzenin ayrılmaz parçasıydı… Ancak üretimin dışında kalan bir kitle vardı ki onları tüketici olarak devreye sokmak gerekiyordu: zengin olsun olmasın ev hanımları…
 
Onlara dönük propaganda, her sınıf ev hanımını hedefliyordu. Slogan: “KomÅŸuda var, sende neden olmasın”!” Bu kurnaz slogan kıskançlık duygusunu kışkırtarak onları sınai üretimin tüketicisi hâline getiriyordu.
 
Ä°ÅŸlem giderek kapitalizmin gündelik yaÅŸantısının doÄŸal parçası hâline geldi.
 
“KörleÅŸtirme” dediÄŸimiz süreç böylece total olarak tüm kitleleri etkilemeye baÅŸladı. Günümüze kadar farklı alanlarda, farklı yöntemlerle iÅŸlemeyi sürdürdü.
 
Propagandanın veya ÅŸimdiki adlandırmayla reklamın özü, gerçekliÄŸin tahrif edilmesine veya abartılmasına dayanıyor.
 
Propaganda veya reklam sadece yurt içindeki muhatapla yetinmedi. Öteki uluslara ve nihayet tüm dünyaya hitap etmeye baÅŸladı.
 
Özellikle kültürel alanda sinema filmleri olsun televizyon dizileri olsun, menÅŸe kültürün yurt dışında yayılmasına, onların sınai ürünlerinin veya kültür ürünlerinin dünya çapında talep bulmasının yolunu açtı. Özellikle ABD’nin kovboy (western) filmleri Amerikan hayat tarzının benimsenmesinde baÅŸat rol oynadı. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, özellikle son çeyreÄŸinde ABD kökenli dizi filmleri içeride ve dışarıda o ülke ekonomisine katkı saÄŸladı. Ve Amerikan hayat tarzının, giyim kuÅŸamdan, insanların gündelik davranış tarzına kadar yayılmasında inkâr edilemez rol oynadı.
 
KörleÅŸtirme diye adlandırdığım olay tam da burada tezahür ediyor. Ä°nsanlar farkına varmadan, yabancı kültürlerin etkisiyle yeni bir yaÅŸam biçimi oluÅŸturmaya baÅŸlıyor.
 
Adorno ve Horkheimer Türkçe’ye de çevrilen ‘Aydınlanmanın DiyalektiÄŸi’ adlı ortak kitaplarında Nazi Almanya’sı ile ABD’yi karşılaÅŸtırarak kültür endüstrisi açısından ÅŸu farkı tespit ediyor: ABD filmleri seyircinin dikkatini iktisadi ve toplumsal konulardan uzak tutmaya çalışırken Naziler halkı ideolojik sferde etkilemeye yöneliyor…
 
Buradan hareketle diÄŸer faktörleri göz ardı etsek bile salt sineme ve TV filmleri dolayımında kültür endüstrisinin karşı konulmaz gücü ve etkisi sokaktaki insanın davranış tarzını ciddi biçimde etkilediÄŸini tespit edebiliyoruz. Günümüzde bunlara internet ortamının her türlü iletiÅŸim aracını da dâhil edebiliriz.
 
Ülkemizde bu gerçeklik son birkaç yıl içinde fark edildi. Ve özellikle kendi dizi filmleriyle ataÄŸa geçti. Ancak esef edilecek husus: bu dizilerde bilinçsizce kendi kültür ögelerimizden çok, yabancı dizilerin Türk insanına adaptasyonu iÅŸleniyor.
 
Durum böyleyken dizilerde öz kültürümüzün iÅŸlenerek körleÅŸtirmeye deÄŸil aydınlatmaya yönelik olmasını talep etmek boÅŸ bir çaÄŸrı mı olur acaba?
 
 
YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.