Sosyal Medya

Taha Akyol: Kasım Süleymani ekseninden Şia'ya bakmak

ABD saldırısında katledilen İranlı General Kasım Süleymani’nin cenaze töreninin bir benzeri başka bir toplumda görülebilir mi? Nasır öldüğünde yolları, meydanları dolduran, günlerce ağlayan Mısırlılar, bunun yanında az kalır.



Resmi açıklamaya göre, Azadi ve Ä°mam Hüseyin meydanlarını birbirine baÄŸlayan 11 kilometrelik caddeyi ve baÅŸkent Tahran’da kesiÅŸen yan sokakları dolduran Åžii Müslümanların sayısı 7 milyondu! Kirman ÅŸehrinde görülmemiÅŸ kalabalık izdihama yol açtı, 78 kiÅŸi öldü, 400 kiÅŸi hastaneye kaldırıldı. Defin merasimi ertelendi.
 
Åžii Müslümanların Kerbela faciasından beri 14 asırdır dinmeyen matemlerinin bir dışavurumudur bu…
 
Ä°MAM VE AYETULLAHLAR
 
Hz. Hüseyin ile aile fertleri Hicri takvimle 10 Muharrem 61’de (Miladi 10 Ekim 680) Kerbelâ’da Yezid’in adamlarınca barbarca ÅŸehid edildiler.
 
Åžiilerin kalbinde bu tarih “ÅŸehit” Ä°mam Hüseyin’in “intikamını” alma ahdinin tazelendiÄŸi bir “matem” günü oldu. Her 10 Muharrem gününde “tâziye” törenlerinde ağıtlar söylenir, zincirlerle sırta vurularak acı çekilir.
 
Böylece “ÅŸehit, mazlum, masum, matem, intikam” kavramları ve “siyah” renk Åžii Müslümanlarda diÄŸer mezheplerden daha derin, daha mistik, daha ruhanidir.
 
Åžii kelimesi “taraftar” demektir. Ä°mam Ali taraftarı…
 
Emevi ve izleyen Sünni hilafetleri meÅŸru saymadılar. Ä°mam Ali soyundan gelen 11 Ä°mamı (toplam 12 Ä°mam) tek meÅŸru ruhani ve siyasi otorite kabul ettiler. (Ä°mamet teorisi)
 
12. Ä°mam’ın ismi “Mehdi”dir; bir gün geri gelecektir. O vakte kadar “Dini Lider” ve “Ayetullahlar” yetkilidir.
 
Nasıl olaÄŸanüstü derece güçlü ruhani bir inanış, görüyorsunuz.
 
Åžah istibdadına karşı Ä°ran Devrimi’nin “Ä°mam Humeyni” önderliÄŸinde ve Ayetullahların örgütlemesiyle patlak vermesinin arkasında bu 14 asırlık itikadi, psikolojik ve kültürel birikim vardır.
 
 
KUR’AN MÜSLÜMANLIÄžI
 
Osmanlı-Safevi savaÅŸları mezhep savaşı gibi yürütülen jeopolitik rekabetti. Bizans-Sasani savaÅŸları gibi…
 
SavaÅŸsız dönemlerde duygular yatıştı.
 
MeÅŸrutiyet döneminde Sünni Hilafet merkezi Ä°stanbul’da Åžiiler Muharrem ayini yaparlardı.
 
6 Ekim 1919 günlü Tasvir-i Efkar gazetesinde ÅŸöyle bir haber vardı:
 
Gazete fotoÄŸraflı olarak “On Muharrem münasebetiyle ÅŸehrimizdeki Ä°ranlı dindaÅŸlarımızın Valide Hanı önünde matem merasimi” yaptıklarını haber veriyordu.
 
Zamanımızda da Åžii dindaÅŸlarımız Ä°stanbul’da aynı merasimi daha görkemli olarak yapıyor.
 
Herkesin inancı kendisi için doÄŸrudur.
 
Kur’an-ı Kerim’deki “ulu’l emr” ayetini Sünniler halife ve yetkili yöneticiler olarak yorumladı. Åžiiler’e göre ulu’l emr “Ä°mam”dır ve Ayetullahlardır.
 
Kur’an bile böyle farklı anlaşılabiliyor. Onun için kimse kendi mezhebini, kendi yolunu tek doÄŸru sayıp öbürlerine “öteki” diye bakmamalı.
 
TÜRKÄ°YE’NÄ°N SÄ°YASETÄ°
 
Müslümanların inanç farklarında keskinleÅŸmeye, taassuba deÄŸil, hoÅŸgörüye, demokratik zihniyete ihtiyacı var.
 
Ali BardakoÄŸlu hocamızın deyiÅŸiyle “din içi çoÄŸulculuk.”
 
Bu noktada din ve vicdan hürriyetini eksiksiz olarak tanıyan özgürlükçü laiklik ve demokrasi kültürü son derece önemlidir.
 
Müslümanların zaten denemediÄŸi baÅŸka yol kalmadı.
 
Bunu ancak Türkiye baÅŸarabilir, Türkiye ancak böyle itibar kazanabilir.
 
OrtadoÄŸu’da fışkıran kızgın lavlar kolay soÄŸumayacak, “vekaleten savaÅŸlar” kolay doymayacak. Korkarım çok kan akacak.
 
Türkiye Orta DoÄŸu kavgalarına karışmamalı, bütün taraflarla iyi diplomatik ve ticari iliÅŸkiler geliÅŸtirmelidir. Bu, Türkiye Cumhuriyeti’nin diplomatik geleneÄŸidir zaten.
 
 
Karar

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.