Sosyal Medya

Makale

Gazze'nin feryadı âsumana yükseliyor

“Zulüm her gün, her saat mevcut karanlığı koyulaÅŸtırıyor. Mazlumların, masumların, yoksulların âsumana yükselen feryadı her gün, her saat katlanarak artıyor” diye yazmış Mustafa Kutlu aÄŸabeyimiz, ‘İlmihal Yahut Arzuhal’ kitabında.

Bir deri bir kemik kalmış, çökmüş göz çukurlarından donuk bakışlarını içimize saplayan masum çocuklar… Onları bir ÅŸekilde, elinde çare olabilecek hiçbir ÅŸey yokken hayatta tutmaya çalışan periÅŸan anneleri… Nefesleri tükendi tükeniyor acıdan… Dillerinde yardım dilekleri deÄŸil, artık yalnızca Allah’a niyazları…

Bu saatten sonra artık ne kadar uzun yaÅŸarsak yaÅŸayalım hatırımızdan çıkmayacak bu fotoÄŸraflar… Gazze’de çok acılar yaÅŸandı ve hepsine ÅŸahit olduk. Ama bu fotoÄŸraflar kadar acısı sadece bugün deÄŸil, tarih boyunca belki de hiç yaÅŸanmamıştı daha önce. Zalime karşı hınç biriktikçe birikiyor içimizde. Ama sadece o kadar deÄŸil; o mazlum, o güzel, o zeytin gözlü, o Akdeniz gönüllü güleç çocukları yeryüzünün gördüğü en büyük zalimliÄŸe karşı tek baÅŸlarına bırakmanın getirdiÄŸi derin hayal kırıklığı da kendimize karşı büyük bir hınç olarak birikiyor içimizde.

Kolay kolay barışamayacağız kendimizle artık! Masumiyetimizde onarılamaz kara delikler açıldı. Aynalara bakacak yüzümüz yok. Nasıl telafi edeceğiz ki insanlığımızdaki bu büyük, bu kahredici, bu açıklanamaz mağlubiyeti! Kaçanlar kaçıp saklandı zaten insanlık dışı kovuklarına; meydanda bizden başkası yok! Biz kaçamayız, biz yüzleşmeliyiz bu utançla! Hem sadece bir kere değil, belki bir ömür boyunca!

Sevgili Kemal Sayar, ‘Dün Gece Yar Hanesinde’ kitabında Gazze’de iÅŸlenen cürmün ve ardındaki sinsi hesabın adını koyuyor: “Tanık olduÄŸumuz ÅŸey savaÅŸ deÄŸil, örgütlü zalimliÄŸin insanlığa ve kolektif vicdana saldırısıdır. İnsan olmanın anlamına, insan haysiyetine topyekûn saldırı. Bazı hayatların kolaylıkla harcanabilir olduÄŸunu zorla zihnimize çakmak isteyen, sadece en zalim olanın hayatta kalmaya hakkı olduÄŸunu bize kanıksatmaya çalışan, biricik hayatların kutsiyetini istatistik nesneye çevirmek isteyen hain bir hilebazlık.”

Gazze için yazılacak ne kaldı diye düşünüyoruz, bir yere varamıyoruz. Galiba zihinlerimiz için yolun sonuna geleli çok oldu. Hak etmediÄŸimiz sözcükleri yan yana getirmekle, yazıklanan çaresizlik cümleleri kurmakla, bu bitmek bilmez çaresizliÄŸi her cümlede yeniden yeniden yaÅŸamakla, içimizi yakıp kavuran çaresizliÄŸin utanç ateÅŸine durmadan odun atıyormuÅŸ gibi hissediyoruz kendimizi sadece. Ama bu duyguya yenilmemek lazım yine de; yapabileceÄŸimiz ÅŸeyler arasında en önemlilerinden biri, soysuz unutkanlığın tuzaklarına karşı Gazze’yi daima hatırda tutmak, birbirimize, dünyaya, insanlığa hatırlatmak… Kapanmaya yüz tuttuÄŸunda bu yarayı tırnaklarımızla yeniden deÅŸip kanatmak… Belki bizim bedenimizde kanamıyor ama bu yara bizim yaramız! Orada, bir lokma ekmekten mahrum vaziyette ölüme terkedilen o çocuklar (ki onlar hep diri kalacaklar) aslında bizim ölümümüzü ölüyor!

Biliyorum, kalemi ne kadar derine daldırsak da bu cümleler hakikat nezdinde alnımızı ak kılamıyor. İçimizdeki derin hayal kırıklığını onarmıyor. Kendi tırnaklarımızı kendi tenimize geçirmiş gibi hissetmemize engel olamıyor.

Elden gelen bu; belki kalp ile buÄŸz yerine geçer diye her gün tazeliyoruz hınç dolu sözlerimizi. Gazze’yi konuÅŸmak, konuÅŸmak, konuÅŸmak… Ve bu akla ziyan zulmü, bu gözü dönmüş zalimleri, bu büyük soykırıma destek olarak, sessiz kalarak, kayıtsız durarak ortak olanları yüksek sesle, her yerde, her zeminde bıkmadan usanmadan ifÅŸa etmek, mahkum etmek… Evet, yapabildiÄŸimiz bu! Yeter mi? Yetmiyor, içimiz her gün, her an yetmediÄŸini söylüyor ama yine de devam… Biz kaybettik belki ama Gazze kazanacak! Allah’ın izni ve inayetiyle Gazze kazanacak!

Biz kaybedenler için bile Gazze umut olacak!

 

https://www.yenisafak.com/yazarlar/gokhan-ozcan/gazzenin-feryadi-asumana-yukseliyor-4741394

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.