Sosyal Medya

Makale

Gazze, 'Aksa Tufanı' ve İnsanlığın Geleceği

YaÅŸadığımız çağın en önemli olayı, bugün iki yıla yakın süredir yaÅŸadığımız İsrail katliamlarının devam ettiÄŸi Aksa Tufanı sonrası baÅŸlayan süreçtir. Bu sürecin en önemli olgusu ise Filistinli direniÅŸçilerin ‘ölümü öldürdüklerini’ bütün dünyaya gösterdikleri tanıklığın/ÅŸahitliÄŸin kendisidir. Bu direniÅŸ süreci ile birlikte müslüman dünyanın içinde bulunduÄŸu acizliÄŸi, kofluÄŸu, yetersizliÄŸi, korkaklığı, çürümüÅŸlüÄŸü ve ÅŸuursuzluÄŸu açık kılmasıdır.  Ayrıca dünyanın vicdanlı insanlarının ve yaÅŸadığımız dünyanın anlamsızlığına yönelik bir anlam arayışı içinde olan insanların vicdanlarına sahip çıkarak ‘Filistin Davasını’ sahiplenmeleri ve İsrail zulmünün ve çürümüÅŸlüÄŸünün tanığı olarak tarihe kendilerini kaydetmeleridir.

Uluslararası sistemin çözülüÅŸü ve yok ediliÅŸini beraberinde getiren bu olgu, yeni arayışlara kapı aralaması bakımından önemli bir zaman dilimi olarak tarihe not düÅŸmüÅŸtür. Yeni arayışlar içinde İran ve yaÅŸadıkları yanında Türkiye ve onun periferisinde meydana gelen geliÅŸmeleri de bu düzlemde düÅŸünmek elzemdir. Suriye’de meydana gelen siyasi ve sosyal deÄŸiÅŸim ile Türkiye’nin ‘Terörsüz Türkiye’ iddiası da bu düzlemdeki yerini alacaktır. ‘Zengizor Koridoru’ ve bu süreçte ABD ekseninde oluÅŸan yeni konumu da mevcut durumun açığa çıkardığı bir müdahale olarak görülmesi gerekir.  Türkiye iç politikasında geliÅŸen yolsuzluk olayları ve bu çerçevede geliÅŸen hukuksal yapı ile buna yönelik CHP’nin gösterdiÄŸi tepkiselliÄŸi de bu durumdan bağımsız ele almak yanlış olsa gerek! Bu arada Pakistan ve Hindistan savaşı ve kısa sürede durması da önemli bir hamle olarak önümüzde durmaktadır. BangladeÅŸ’te meydana gelen siyasal geliÅŸmeleri de bu düzlemde okumakta yarar var! Afganistan sesiz sedasız büyük bir çaba ve gayret ile kendi sosyal zeminini kurmakta ve ülkeyi sorunlarından azade kılarak gelecek bir uluslararası sistemdeki konumunu güçlendirmeye devam etmektedir. Pek tartışılma alanına girmesi onun yararına gibi görünmektedir. Irak ve Türkiye, Türkiye ve bölgesel ülkeler arasındaki taktik, stratejik, siyasi, askeri ve iktisadi anlaÅŸmalar, sözleÅŸmeler, birliktelikler de yeni bir uluslararası sistemdeki konumunu güçlendirme arayışı ile birlikte düÅŸünülmesi gerekir.

Asıl sayfa ise İran ve İsrail arasında meydana gelen savaÅŸ hali ve her iki ülkenin ciddi hasar alması önemini yeterince belirginleÅŸtirmemiÅŸ gibi görünmektedir. Ama asıl önemli olgu ise bir Türkiye ve İsrail savaşı ve bunun getireceÄŸi sonuçlardır. Yakın zamanda televizyon ve tartışma programlarında üst düzey yetkililerin aÄŸzından yapılan açıklamalar ile bir gerilim olduÄŸu tartışılmaz bir gerçekliktir. Yeni uluslararası sistemde kendi konumunu güçlendirmede Türkiye ve İsrail katil devleti rakip konumundalar. İsrail ise açıkça bilinen bir olgu olarak rakiplerini güçlü görmek istememektedir. Bu yüzden yakın bir süreçte ve Türkiye tam olarak ayaÄŸa kalkmadan bir çatışmaya maruz kalabilir. Devlet aklı denen bir olgu varsa bunun gereÄŸi olan hazırlıkları zaten uzun zamandır yapmaya baÅŸlamaları gerekmektedir.

Bir Türkiye İsrail çatışması OrtadoÄŸu düzeninin yeniden kurulmasını belirleyecek en önemli pozisyonu gündeme taşıyacaktır. İsrail ve katil sürüsü iktidarının temsil ettiÄŸi insanlar yok edilmeden rahat yüzü görmeyecek bir toprağın üzerinde yaÅŸamaktayız. Bu topraklar, kendilerine tehdit olmuÅŸ her gücü yenilgiye uÄŸratarak bu topraklardan göndermiÅŸtir. İsrail giriÅŸeceÄŸi bir Türkiye savaşı sonrası bu topraklarda kalma ihtimalini zaafa uÄŸratacaktır. Bu zaafı giderme konusunda ise Türkiye bu sefer ABD baÅŸta olmak üzere Avrupa devletleri ile de bir güç gösterisine yönelmek zorunda kalabilir. Ama bu aynı zamanda Türkiye gibi tarihi bir gücün yeni dünyada ve tarihe yön verme konusunda emin adımlar atmasına vesile olabilir. Ortodoks ve Müslümanların birlikteliÄŸi, Türkiye ve Rusya iÅŸ birliÄŸi bu yeni durumu olumlu etkileme gücüne sahiptir. Çin ve erkinin nerede duracağı meselesi ana temel meseledir. Çin Avrupa ve Amerika ile arasına mesafe koyduÄŸu andan itibaren Ortodoks Rusya ve Çin ile İslam dünyası birliÄŸi ‘Yeni Dünya’ sisteminin kodlarını da belirgin kılacaktır. Bu bir rüya mı, reel bir gerçeklik mi, zaman gösterecektir.

Batı aydınlanması ile birlikte katil ve hırsız sürülerinin iktidar olmaları ile birlikte meydana gelen kapitalist sistemin uzanımı olarak bugün insanlığın geride kaldığı ve insanların nüfus planlaması eÅŸliÄŸinde yok edilmesi gerektiÄŸi tartışmaları yapılmaktadır. Bu zalim ve nankör gücün/iktidarın yerle yeksan edilmesinin zamanı geldi geçmektedir. Türkiye son zamanlarda gösterdiÄŸi çaba ve gayretleri, eÄŸer batılı iktidarlar eÅŸliÄŸinde yapmıyorsa, kendi bağımsız politikaları gereÄŸi olarak gerçekleÅŸiyorsa; iÅŸte o zaman bütün dengeler alt üst olacaktır. Türkiye yeni bir dünyanın mimarı olarak öne çıkacaktır. OrtadoÄŸu ülkelerinde de peÅŸ peÅŸe iktidar deÄŸiÅŸimleri beklemek yanlış olmasa gerek!

İşte bütün bu deÄŸiÅŸimlerin baÅŸlatıcısı olan o yiÄŸit Aksa Tufanı erleri olarak Filistinli direniÅŸ mücahitleri olarak tarihe geçecektir. Allah katındaki deÄŸerleri tartışma dışıdır… Her Filistinli kadın, erkek, çocuk ve bebeÄŸin korkunç bir katliam planına raÄŸmen ayakta durmaları, direnmeleri, pes etmemeleri, bu deÄŸiÅŸimi besleyen ana damar olarak varlık kazanmaktadır. Batılı düÅŸüncenin, aydınlanmanın inÅŸa ettiÄŸi kavramların içeriklerinin kof, boÅŸ ve gereksiz bir zemine yaslandığı gerçeÄŸini ilan ederek yeni bir anlam arayışı ve düÅŸünce ile dünya görüÅŸünü zorunlu kılmaktadır.

Ama bu büyük deÄŸiÅŸimin gerçekleÅŸmesi için vicdanlı her insanın bu deÄŸiÅŸimin mihverindeki yerini alması… Kendine has yeni altın deÄŸerler ihdas etmeyi baÅŸarmaları… Entelektüel bir zemine yaslanacak bir yapıyı inÅŸa etmeleri… Siyasal iktidarların üzerine bina edileceÄŸi yeni yapılar, siyasal, sosyal ve iktisadi deÄŸerlerin inÅŸa edilmesi… Örnek yapılar üzerinden bütün insanlığa bunu beyan edebilmeyi baÅŸarması ve buna inanmış kesin inançlı bir kitlenin varlığını da zorunlu kılar.

YaÅŸadığımız dünya ve tarihsel gerçeklikler bize artık bu dünyanın bittiÄŸini, sonlandığını ve yeni bir dünyaya açık bir yapı oluÅŸtuÄŸunu göstermektedir. Önemli olan ise; bu yeni yapının hangi deÄŸerler üzerine bina edilmesi gerektiÄŸini öÄŸrenmek ve onu hayata geçirmektir. Bu çerçevede sabit ve deÄŸiÅŸken ilkelerin varlığını kendi bütünlüÄŸü içinde idrak ederek her insanın kendini gerçekleÅŸtirebileceÄŸi bir zemini inÅŸa ederek bütün insanlara özgürlüÄŸü tatmalarına vesile olacak bir yeni iktidar alanını inÅŸa etmek zorunluluk addeder.

Son on yıldır yeni arayışlara kapı aralandığını ve bu alanda yeni çalışmalar ortaya konduÄŸunu gözlemliyoruz. Ama batı aydınlanmasının inÅŸa ettiÄŸi iktidar gücü yeni dünya sistemini de yine kendi belirlediÄŸi yaÅŸam ilkeleri baÄŸlamında ve yapay zeka üzerinden yeni bir insansız dünya kurma hayaline sahip olduÄŸu bilinmektedir. İklim tartışmaları, büyük hastalıkların boy göstermesi pandemi ve benzerleri de bu yeni sistemin kodlarının ayak sesleridir. Dijital diktatörlüÄŸün kurulmasına yönelik çabalar ve bu alanda gizli olmayan gizli yapıların Bilderberg toplantılarındaki tartışmalar da açıkça göstermektedir ki hümanizmanın sonunu göstermektedir. İnsanlığın tükeniÅŸini izlemek zorunda bırakılabiliriz. EÄŸer, vicdan sahibi insanlar bunu görerek Filistinli direniÅŸin açığa çıkardığı aydınlığı rehber edinerek yeni bir dünya kurma arayışını temellendirmezse kaçınılmaz son görülebilinmektedir.

İnsan umuttur… Bu umudu diri tutmanın yolu açıktır. Umudu diri tutarak yeni umutlara kapı aralamak her insana düÅŸen sorumluluÄŸa sahiptir. Yeni bir entelektüel havzaya ihtiyaç olduÄŸu bedihidir. Bu ortamı oluÅŸturacak bir iradeye sahip çıkmak ÅŸarttır. Yol açıktır, yolu yürümeye irade beyan edenlere…

Abdulaziz Tantik

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.