Sosyal Medya

Makale

Düşmanımızın düşmanı dostumuz mudur?

DostluÄŸun düşmanlık üzerinden tarif edilmesi anlaşılır bir durumdur. Ama birtakım düşmanlarınızın dost sayılması arızidir. Zira ortak düşman algısına göre dost sayılanlar aslında sadece stratejik ittifaka dayalı müttefiklerdir. Belli bir zaman ve zemin ile sınırlıdırlar. GeleceÄŸi ipotek altına almamalıdırlar. Bu stratejik müttefiklerin her zaman ve zeminde arkanızı kollayacaklarına dair beklentiye girmek safdilliktir. Toplulukların da dost düşman algısını ÅŸekillendiren bu usuldür. Buna göre bazı düşmanlar diÄŸerine göre daha az düşman görünse de asla bizim dostlarımız deÄŸildirler…

Resulullah (sav) Medine hicreti sonrasında birbiriyle savaÅŸan Yahudi Arap ortakların hepsinin katılımıyla yaptığı anlaÅŸmaya göre, hiçbir oluÅŸum diÄŸerinin düşmanıyla dostluk kurup ona destek vermeyecekti. Bu anlaÅŸmaya imza atmalarına raÄŸmen sözlerinde durmayan üç Yahudi kabile çok kısa bir süre sonra Medine’yi terk etmek zorunda kalmışlardır.

Hendek savaşında Medine’yi kuÅŸatan on bin kiÅŸilik birleÅŸmiÅŸ düşman kuvvetlerini bir araya getiren sebep, Resulullah’a ve Müslümanlara olan düşmanlıklarıydı. Yani düşmanın birlikteliÄŸi “düşmanımın düşmanı dostumdur” yaklaşımıydı. Öte yandan Medine vesikasına baÄŸlı kalmış Beni Kurayza da kuÅŸatmaya maruz kalmıştı. Üstelik dışarıdan Müslüman görünen nifak ehli de muhasaradan kaçamamış ancak içeride karışıklık çıkarıp moralleri bozmaya yönelmiÅŸlerdi. Düşmanların içten ve dıştan muhasarası ve zorlu iklim ÅŸartlarına raÄŸmen teslim olmayan Müslümanları bir arada tutan en önemli ilke müminlerin birbirlerini dost görüp direnmeleriydi.

Kırk gün süren bu muhasarada düşmana karşı dost görünenler birbirine düşmüş, birliktelik bozulmuştu. Ben-i Kurayza düşmana destek verdiğinden cezalandırılmış, gizli düşman münafıklar da daha görünür ve tanınır hale gelmişlerdi.

Müslümanın tek ve değişmez düşmanı şeytandır. Müslümanların şeytana olan düşmanlığı konusundaki daimi teyakkuzu sürdürmesi dostluklarının asıl temelidir.

Ey ÂdemoÄŸulları, size demedim mi? Åžeytan'a tapmayın, o sizin apaçık düşmanınızdır!  (Yasin / 60) Ayetinin gereÄŸi olarak Resulullah (sav) kendisine düşmanlık edenleri bile gerçek düşmanları olan ÅŸeytana karşı uyarmayı hiçbir zaman ihmal etmemiÅŸtir. Yani düşmanını düşmanından kurtararak dost olmaya davet etmek bugün Resulün terk edilmiÅŸ sünnetlerindendir.

(Ey Müminler) Allah’ın düşmanlarını ve aynı zamanda sizin düşmanlarınızı, ayrıca sizin bilmediÄŸiniz, ama Allah’ın bildiÄŸi diÄŸer düşmanları korkutup caydırmanız için elinizden geldiÄŸince güç- kuvvet ve savaÅŸ atları hazırlayın… (Enfal / 60)Ayeti, İman iddiasındaki birlikteliklerin düşman olarak gördükleriyle, Allah’a düşmanlık edenlerin aynı kiÅŸiler olmalarının lüzumundan bahseder. Hatta bize dost görünüp ayağımız sürçmesini bekleyen gizli düşmanlıkları da sadece Allah’ın bildiÄŸi bilgisi verilerek gerçek düşmanlar konusunda vahyi öncelememiz istenmektedir. Ancak bu surette müminler olarak gerçek düşmanımız olan gâvurları caydıracak beraberliklere ve önlemlere yönelebiliriz.

Sizin dostunuz ancak Allah’tır, Resulüdür ve Allah’ın emirlerine boyun eÄŸerek salat eden, zekâtı veren müminlerdir. (Mâide / 55) Müminlerin gerçek dostları bellidir. Ayette önerilen dostluÄŸun haricindeki bütün dostluklar dünya hayatı ile sınırlıdır. Dost ve düşman tarifinin Kur’an ile net biçimde ortaya konması ahiretteki beraberliklere ait sorguyu kolaylaÅŸtıracaktır.

Gazze’de süren katliamlara ve soykırımlara karşı direnen kardeÅŸlerimin dost ve düşman algısı doÄŸru ve devredilebilirdir. Halkı Müslüman olan devletlerin “düşmanımın düşmanı dostumdur” algısına karşı oluÅŸturulmuÅŸ paktların bir unsuru kılınması bugün Gazze’yi desteklemenin önündeki en büyük engeldir.

“(Ve Allah şöyle diyecektir): İşte ÅŸimdi bize yapayalnız geldiniz, tıpkı sizi ilk yarattığımız gibi ve (hayatta iken) size bahÅŸettiÄŸimiz her ÅŸeyi arkanızda bıraktınız. Kendinizle ilgili olarak Allah’a ortak koÅŸtuÄŸunuz o ÅŸefaatçilerinizi yanınızda görmüyoruz! Gerçek ÅŸu ki, sizin (dünya hayatınız ile) aranızdaki bütün baÄŸlar artık kesilmiÅŸtir ve bütün eski dostlarınız sizi terk etmiÅŸtir!”           (En’âm / 94)

Ayeti dünya ile birlikte tüm devletlerin, paktların, ideolojik kampların ve cemaatlerin yok olacağı zorlu hesap gününden bahsetmektedir. O çetin günden, yüz akı ile çıkacak olanlar, yalnızca Allah’ı, Resulünü ve müminleri dost görüp, birbirlerini tüm zorlu ÅŸartlarda destekleyenler olacaklardır…

Şevket Hüner / 25 Zilhicce 1446

2 Yorum

  1. abdulkadir öztürk

    Haziran 22, 2025 Pazar 22:44

    Düşmanımın yanında olan dostum değildir. Sadi Şirazi(rha)

  2. Mehmet özek

    Haziran 22, 2025 Pazar 14:31

    Eyvallah abi sağolasın. Kalemine sağlık.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.