Sosyal Medya

Makale

Sünnete İttiba Edenler Sünnetten İmtina Edenler

SÜNNET:

A. FİİL OLARAK:
Çığır açmak, iz bırakmak, ÅŸekil vermek, kural koymak, beyan etmek.
B. İSİM OLARAK:
Öncekilerin açtığı yol, güzergâh, hayat tarzı vb. çeÅŸitli kullanımlar olarak.

SÜNNET KELİMESİ:
Kur'ân-ı Kerîm'de 16 defa geçer ve hiçbir yerde geleneÄŸin kullandığı anlamda yani "Peygamberin sünneti" diye geçmez. 5 âyet-i kerimede "Sünnetullah" terkibiyle (Allah'ın kâinata ve yeryüzüne koyduÄŸu kurallar ve ilkeler anlamında), 3 âyette ise "Sünnetül-evvelîn" (öncekilerin sünneti/Allah'ın öncekilere uyguladığı yöntem) ÅŸeklinde kullanılır.

SÜNNET, kısaca Kur'ânî anlatımıyla hem Allah'ın koyduÄŸu ilkeler hem de bu ilkelere uymayanlara uygulanan yaptırımlar demektir.

  • Hanefî usulcüleri, sünneti "dinde takip edilen yol" diye tarif etmiÅŸlerdir.

  • Ignaz Goldziher (Türkçe, Arapça, Farsça bilen; İslam hukuku ve kurumları uzmanı tarafsız bir ilim adamı) sünneti ÅŸöyle tanımlar:
    "Sünnet, dinî ve hukukî fiillerdir."

Literatürde SÜNNET:
İslam toplumunun akide, ibadet, siyaset, ekonomi, eÄŸitim, ahlak ve hukuk gibi alanlarda bireysel, toplumsal ve evrensel olarak esas aldığı ilke ve prensipler bütünüdür. MenÅŸei Kur'ân'dır.

Bu tanıma göre SÜNNETE İTTİBA EDENLER:

  1. Adaleti ayakta tutarlar. Zalimi tel'in eder, zulmüne engel olurlar. En yakınları (hatta anne-babaları) bile olsa "Bizden" deyip taraf tutmazlar... (Nisa, 135; Maide, 8 ve 42; En'am, 152; Nahl, 90; Hucurat, 9; Mümtehine, 8)

  2. İşi hak etmeyene deÄŸil, liyakatli olana (ehline) verirler ve denetlerler... (Nisa, 58; Mü'minun, 8; Mearic, 32)

  3. Kamu mallarını tüm toplumun faydalanacağı ÅŸekilde yönetirler. Yetimleri, yoksulları ve yolda kalmışları gözetirler... (HaÅŸr, 7)

  4. Hurafe uyduranlarla ve uydurduklarıyla mücadele ederler; hiçbir uydurmaya ve aldatmaya taviz vermezler... (En'am, 112 ve 121)

  5. Her türlü ırkçı ve asimilasyon faaliyetine karşı onurlu duruÅŸ sergilerler. Irkların, renklerin ve dillerin Allah'ın âyetleri olduÄŸu bilinciyle hareket ederler... (Hucurat, 13; Rum, 22)

  6. Allah'ın insanların emrine verdiği hayvanları severler, korurlar, haklarına riayet ederler... (Nahl, 5-8; Yasin, 71-73)

  7. Giyim kuÅŸamlarında temiz oldukları gibi, kamuya açık yerleri de temiz tutarlar. Çevreyi kirletmezler, kirletenleri uyarırlar... (Bakara, 125; Hac, 26; Müddessir, 4)

  8. Din tüccarlığı yapanlara ve çaresiz insanları sömürenlere asla müsamaha etmezler... (Tevbe, 30-34)

  9. Tevhidi tebliÄŸ ederken, türbe-mezar tapınmacılığıyla da mücadele ederler... (Ahkaf, 4-6)

  10. Hakkı anlatmaktan asla vazgeçmezler... (Zuhruf, 5)

  11. Baskıcı yönetimlerin tehditlerinden korkmazlar, erdemli direniÅŸ gösterirler... (Tevbe, 13)

  12. Hak edilmeyen övgüleri reddederler... (Bakara, 204-206)

  13. KiÅŸisel suçları ve gizli halleri araÅŸtırmazlar, insan onurunu kırmazlar... (Hucurat, 12)

  14. Sözlü saldırılara kulak asmazlar, ağız dalaşı yapmazlar... (Hicr, 94-97; Furkan, 63)

  15. Esareti önler, yetimi, yoksulu ve yolda kalmışı doyururlar... (Beled, 11-16)

  16. Delillerini Kur'an'a dayandırır, Kur'ân'la cevap verirler... (Hac, 8-10)

  17. Allah'tan baÅŸka ÅŸefaatçi ve kurtarıcı aramazlar... (Zümer, 1-3)

  18. İnsanları hurafelerle uyuÅŸturmazlar; Kur'ânî örneklerle uyarırlar... (Yusuf, 1-3)

  19. Peygamberleri veya velileri putlaştırmazlar... (Maide, 116-117).

SÜNNET'TEN İMTİNA EDENLER İSE:

  1. Allah Rasûlü'nün ÅŸefaatine ancak çok salavat getiren ve sünnet namazları kılanların nâil olacağına inanırlar.

  2. Kur'ân'da helal-haram konusunda sadece vahyin söz sahibi olduÄŸu bildirilmesine raÄŸmen, Peygamber'in de bu yetkiye sahip olduÄŸunu iddia ederler.

  3. Hz. Muhammed'in (as) her davranışını dinde uyulması gereken kural olarak kabul ederler. Tümünü "sünnet" diye nitelendirip kendilerine "Ehl-i Sünnet" derler.

  4. Peygamber'in giydiÄŸi kıyafeti (o dönem ve bölge ÅŸartlarına raÄŸmen) mutlak sünnet sayarlar. (Kuzey Kutbu'nda yaÅŸayan bir peygamberin kıyafetini Güney Kutbu'ndakilere sünnet diye dayatmak gibi...)

  5. SaÄŸ ayakla camiye, sol ayakla tuvalete girmeyi; saÄŸ elle yemek yemeyi, sol elle taharetlenmeyi sünnet zannederler.

  6. "Ne kadar salavat getirirsen, cennette o kadar huriye sahip olursun" derler.

  7. Ağız temizliÄŸini deÄŸil, misvak kullanmayı; tırnağı belli sırayla kesmeyi sünnet sanırlar. (Afganistan'daki ortak kullanılan ÅŸadırvan misvakları gibi...)

  8. Tuz, su veya hurmayla iftar açmayı; tabağın dibini sıyırıp parmak yalamayı sünnet addederler.

Liste uzatılabilir, ancak maksat hâsıl olmuÅŸtur.

Not: Bu tespitleri dile getirirken kimseyi dışlama veya aşağılama niyetim yoktur.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.