Makale
Adaletsizlik nedir?
Adaletsizlik, kök anlamını Yaratanın belirlemediÄŸi, esas ilkelerini ve ölçülerini Yaratanın koymadığı, sınırlarını Yaratanın çizmediÄŸi, temel hukukunu Yaratanın vaz etmediÄŸi her ÅŸeydir.
Hiçbir ÅŸeyin olmadığı bir anda olmasını isteyip her ÅŸeyi Yaratan; önce her ÅŸeyin anlamını, ilkelerini, ölçülerini, sınırlarını, hukukunu belirledi ve sonra bunun üzerine her ÅŸeyi yarattı. Yani sahici olan sadece Yaratanın belirledikleridir. Bir ÅŸeyin adaletli olabilmesi için öncelikle sahici olması gerekmektedir. Yaratamayanın, esasa iliÅŸkin sabitler hususunda sahici bir ÅŸey söylemesi imkânsızdır. Esasa iliÅŸkin sabitelerde izafi doÄŸrular olmaz.
Bu nedenle Yaratana tabi ve teslim olunması mecburidir.
O halde adaletsizlik nedir?
Ana hükümlerini ve asıl sınırlarını Yaratanın belirledikleri dışında nedenlerle, niyetlerle, araçlarla, ölçülerle, prensiplerle karar verilip, yapılan her ÅŸeydir.
Zaafların oluÅŸturduÄŸu doÄŸrular, düÅŸünceler ve duygularla verilen kararlar, sergilenen davranışlar, yapılan iÅŸler, söylenen sözler ve tüm iliÅŸkiler adaletsizdir.
Bencilliklerin, menfaatlerin, cehaletlerin; tüm nefsi, zihni ve ruhi nakısaların hasılaları adaletsizlik doÄŸurur.
Bu durum iki insan arasındaki iliÅŸkilerde, toplumsal boyutta, kurumlarda, devletler düzeyinde ve tüm insanlık ölçeÄŸinde böyledir.
Adaletsizlik zulüm getirir, mutsuzluk oluÅŸturur, tüketir, çatışma oluÅŸturur, yıkıma neden olur.
Bu nedenle sadece Yaratana teslim olup, O'nun belirlediÄŸi temel eksen ve çerçevede kararlar alıp, davranışlar sergilemek zorunludur.
Bu, bütün insanların, iliÅŸkilerin, niyetlerin, teÅŸebbüslerin, kararların, kurumların ortak paydası olmalıdır.
Ya da insanlar ve toplumlar; huzurdan, tatminden, barıştan, mutluluktan ve anlamı olan her ÅŸeyden vazgeçmeli; ıstıraba, hüsrana, çatışmaya, israfa ve kaybetmeye razı olmalıdırlar.
Henüz yorum yapılmamış.