Sosyal Medya

Makale

ABD neden Türkiye'yle yakınlaşma arayışında?

Soğuk savaşın sonra ermesiyle birlikte dünyanın güç dengeleri değişti. Değişen bu güç dengeleri arasında bütün ülkeler geleceğe yönelik bir arayış içerisinde olduğunu net bir şekilde görüyoruz.

Dünyanın gelecek arayışları sürdüğü bir dönemde ABD tüm ülkeleri endiÅŸelendirecek ticaret savaÅŸları baÅŸlattı. Ä°ran’a yaptırım kararları, Güney Asya denizinde Çin ile gerginlik çıkartması, Venezuela’nın iç iÅŸlerine karışması, Afrika’daki kabile savaÅŸların arkasında ABD istihbaratının olduÄŸu düşüncesi ‘’ABD, istikrarsızlık çıkaran bir ülkedir’’ algısı tüm dünyada gittikçe yaygınlaşıyor.

Dünyada böyle bir algı yaygınlaşırken ABD müttefiki olan Avrupa için de: ‘’Artık sizi sırtımızda taşımayacağız.’’ Ä°fadesinden sonra Fransa ve Almanya’nın başını çektiÄŸi AB’nin kendi güvenlik sistemini kurma arayışlarına yöneltti. Almanya BaÅŸbakanı Merkel: ‘’Avrupa kendi güvenliÄŸini saÄŸlamalı’’ deyince ABD-Avrupa iliÅŸkileri iyice gerilmeye baÅŸladı.

Bu geliÅŸmelerden sonra GPF’de okuduÄŸum bir yazıda: ‘’Trump yönetiminin Feto’yu Türkiye’ye iade etmek için yasal yollar aradığını’’ yazması oldukça dikkat çekiciydi. Bunu iki açıdan deÄŸerlendirebiliriz. Birincisi, Türkiye, uluslararası platformlarda Feto’nun gerçek yüzünü afiÅŸe ettikçe bunun etkili olduÄŸunu gösteriyor. Nitekim Afrika’nın en büyük ülkesi olan Nijerya medyasında: ‘’Nijerya hükümeti Gülen okullarını denetliyor mu?’’ gibi uyarıcı yazılar yayınlamaya baÅŸladı. Ä°kincisiAvrupa-ABD iliÅŸkileri gerginleÅŸince Türkiye’yle tekrar yakınlaÅŸma çabası olduÄŸunu gösteriyor. Keza Foreign Affairs’de çıkan bir yazıda şöyle yazıyordu: ‘’ABD, YPG ile iÅŸbirliÄŸi yaptıkça Türkiye, Ä°ran ve Rusya’yla iÅŸbirliÄŸi yapmaya devam edecektir. ABD’nin hem Avrupa’yla rekabet edip hem de bölgenin en önemli müttefiki Türkiye’yi kaybetmesi uzun vadede ABD’nin çıkarlarına zarar verecektir.’’

NPR’a konuÅŸan bir baÅŸka Amerikalı şöyle diyordu: ‘’ Trump yönetimi dünyadaki siyasal olaylara derinlemesine bakmazsa kendi sonunu getirmiÅŸ olacaktır. Türkiye’nin OrtadoÄŸu’da, Kafkasya’da, Balkanlar’da ve Afrika’nın bazı bölgelerinde hala etkisi vardır. ABD Türkiye’yle iliÅŸkilerini düzeltmelidir.’’

NPR radyosundan dinlediÄŸim bu deÄŸerlendirmeden çok daha önce, Samuel P.Huntington ‘’Medeniyetler çatışması’’ adlı eserinde sadece ABD’nin deÄŸil tüm Batı için şöyle yazıyordu ‘’Batı çökmekte olan bir medeniyettir.’’

ABD’nin bir kısım düşünce kuruluÅŸları bu çöküşü görüyorlar. Mümkünse bu çöküşü durdurmak istiyorlar, deÄŸilse yavaÅŸlatmak için yeniden jeopolitik denge arayışlarının bir sonucu olarak Türkiye’yle yakınlaÅŸma arayışına girdikleri anlaşılıyor. Ancak bu açıklamaların hiçbirinde Türkiye’nin kaygılarını ‘’Nasıl gidereceklerine’’ dair somut bir öneri yok. Mesela ABD, YPG terör örgütüyle baÄŸlarını kesecek mi? VerdiÄŸi silahları geri alacak mı? Feto dâhil olmak üzere tüm terör örgütü mensuplarını iade edecek mi?

NATO askeri açıdan, AB ise, siyasi olarak Türkiye’yi yıllarca oyaladı. Türkiye artık kendini bu iki kurumun insafına terk etmeyecek kadar tarihsel tecrübeye ve alternatif jeopolitik seçeneklere sahip bir ülke olduÄŸunu her fırsatta hissettiriyor.

ABD, Türkiye’yle yakınlaÅŸmak istiyorsa bilmelidir ki Türkiye söylemlere deÄŸil, sahadaki somut adımlara bakacağını tecrübeyle öğrendi.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.