Sosyal Medya

Makale

Yeni Hükümet Sistemi, Başkan ve kabinesi

Çok yoğun ve çetin demokratik mücadeleler sonucunda, muhalefetiyle olsun, taraftarıyla olsun millet olarak ve hep birlikte yeni hükümet sistemine geçmeyi başarmış bulunmaktayız. Allah utandırmasın.

Bizim gibi ayranı çabuk kabaran ve gündemleri anlık ve keskin değişimlere sahip olan toplumlarda böylesine bir değişimi barışçıl bir şekilde sonuçlandırmak her toplumun veya her milletin başarabileceği veya üstesinden gelebileceği bir durum değildir.

Yeni Hükümet Sistemi konusunda; gündeme geldiği ilk günden bugüne, dile getirilmedik hiçbir tarafı, tartışılmadık hiçbir yönünün kalmamasından daha güzel olanı ise, tüm tartışmaların açık bir şekilde milletin önünde yapılması ve sonuçta da milletin kararı ile gerçekleşmiş olmasıdır.

Ä°ÅŸte, özellikle de bu son husus, bahse konu Yeni Hükümet Sistemi’nin meÅŸruiyetinin ne kadar güçlü ve ne kadar saÄŸlam bir temele dayandığının da en belirgin göstergesidir. Dikkat edin bu konuda samimi en muhalif kesimden dahi zerre bir itiraz yükselmediÄŸi gibi iması dahi yapılamamıştır.

Evet, gelinen bu nokta hiç şüphesiz, ülkemiz için büyük bir kazanım olmakla birlikte, en demokratik ve en gelişmiş toplumlara dahi örnek olabilecek bir nitelik taşımaktadır. Bu kazanımı, anamızın sütü gibi hak etmiş bir milletin evlatları olarak tarihe kayıt düştük.

Ancak, bu kazancın oluÅŸmasına önderlik eden, süreci çok iyi yöneten ve gösterdiÄŸi liderlikle bu sonucun çıkmasını saÄŸlayan Sayın CumhurbaÅŸkanımız Recep Tayyip ErdoÄŸan’a ve ayrıca Sayın CumhurbaÅŸkanımıza Yusuf’un kardeÅŸleri gibi davrananların olduÄŸunu da unutmadan, Musa’nın yanında Harun gibi duran, hesabi deÄŸil hasbi davranan Sayın Devlet Bahçeli ve yol arkadaşı olan Ãœlkücülere, Sayın Mustafa Destici ve yol arkadaşı olan  Alperenlere selam göndermezsek, bu yiÄŸitlere haksızlık etmiÅŸ oluruz.

Åžimdi gelelim Sayın BaÅŸkanımızın oluÅŸturmuÅŸ olduÄŸu Kabinesi ve etrafında dönen tartışmalara. Burada özellikle, hiçbir ÅŸeye derde deva, sadra ÅŸifa olmayan; oturduÄŸu yerden sadece ahkâm kesen; bazı köşe baÅŸlarını tutmuÅŸ olan birtakım zevat ile sosyal medyayı,  bir nevi kadınlar hamamı ile erkekler berberi karışımına dönüştürmeyi baÅŸaran içi boÅŸ hurma kütüğü feylozoflarımızın(!) gevezeliklerinden bahsetmeyeceÄŸim.

Kendi gözünde büyük, baÅŸkası gözünde küçük olmaktan Allah’a sığınan; ülkesi için ülküsü olan; cambazın ipten düşmesini deÄŸil geçmesini uman; ülke ve milletinin başına kötü bir ÅŸey geldiÄŸinde üzülen, iyi bir ÅŸey geldiÄŸinde ise sevinen; ülke ve milleti için yüreÄŸinde beslediÄŸi sevgi, dışına vurduÄŸundan daha büyük olan insanlarımızın düşüncelerini damıtarak sizlerle paylaÅŸacağım.

Yeni Hükümet Sistemi ile oluÅŸturulan 16 kiÅŸilik Bakanlar Kurulu aslında; “Ana Unsur Bakanlıklar” ve “Tali Unsur Bakanlıklar” olarak ikiye ayrılmaktadır.

“Ana Unsur Bakanlıklar”ın yönetimi; istiÅŸare temeline dayalı olmak üzere, tüm kararların tam bir mutabakatla alınması yönünde gerçekleÅŸeceÄŸi anlaşılmaktadır. Çünkü bu bakanlıklar; baÅŸlarında, çok iyi bir oyun kurucu ve moderatörun (BaÅŸkan) olması dışında, ehliyet ve liyakati tam, bilgi ve tecrübesi yüksek kiÅŸilerin (Bakan) yönetmesi gerektiÄŸi yerlerdir.

“Tali Unsur Bakanlıklar” için ise; baÅŸlarında çok iyi bir oyun kurucu ve moderatörun olması yeterli görülmüş ve ayrıca, alınacak olan kararlarda tam bir mutabakatın olması ihtiyacı hissedilmediÄŸi için de, doÄŸrudan ve daha çok Sayın BaÅŸkan tarafından yönetileceÄŸi anlaşılmaktadır.

Bakanlıkların farklı biçimde yönetilmesi anlayışına göre Bakanların belirlenmesi hususu, kadim bir geleneÄŸe veya meÅŸhur bir teamüle dayanmayıp, Sayın BaÅŸkan’ın iÅŸ tutuÅŸ tarzı ile ilgili bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.  

Eğer bu iş tutuş tarzı veya anlayışı başarılı olursa, çok büyük bir ihtimalle de sonraki ilk seçimden sonra veya önce, bazı Bakanlıklardan bir veya ikisi, Yeni Hükümet Sisteminde oluşturulan Kurullara dönüşecek veya bu kurulların içine dağıtılacaklardır.

Evet, Yeni Hükümet Sistemi Kabinesinin “dostları” tarafından dile getirilen hususlar çok özetle böyle. Bu dostlarımıza benim de cevabım genel olarak şöyle:

Milleti için 40 yıldır siyaset yapan O,

İl Başkanlığı ve sonrasında girdiği her seçimi kazanan O,

Kurduğu partiyi ilk seçimde iktidara getiren O,

Devlet hizmetlerinden, seçim meydanlarına kadar en çok çalışan O,

Siyasetinde ve yönetiminde tüm riskleri alan O,

En çok hakarete, saldırıya, suikast girişimine maruz kalan O,

Darbelere, cuntaya, cuntacılara, emperyalistlere direnen O,

Ümmetin ve mazlum milletlerin yanında olan hep O,

Dikleşmeden dik durmayı başaran hep O,

Çoğu kere de hep haklı çıkan O,

Yola çıktığı bazı kifayetsiz muhterisleri siyasi çöplüğe gönderen O,

Hata yapan ama bunu da itiraf etmekten çekinmeyen O,

Halkın içinden ve Halkına en yakın olan O,

Ülkeyi en çok kalkındıran ve büyüten yine O,

Fitne zamanında tüm okların yönlendirildiği yine O,

Ve O’na yönelen okları ve okçuları görünce, arkasında olmamız gerektiÄŸini anlamamıza vesile olan yine O. 

Allah O’nunla olsun.

Bu kadar baÅŸarı, mücadele ve sıkıntıdan sonra, bırakında O’da kabinesini istediÄŸi gibi kursun ve istediÄŸi gibi yönetsin.

Sana, bana, bize, size bir ihtiyaç hisseder ve de faydalanmayı da tensip buyurursa tüm gücümüzle gider çalışırız. Yoksa da başarısı için dua ederiz. Bunun dışında yapılan şey, lâf-u güzaf olur, gevezelikten öteye geçmez.

Size tavsiyem, kendimiz baÅŸta olmak üzere Sayın BaÅŸkanımız ve ekibine; 

“Allah'a döneceÄŸiniz, sonra herkesin kazancının kendisine eksiksiz geri verileceÄŸi ve hiç kimsenin haksızlığa uÄŸratılmayacağı Günü aklınızdan çıkarmayın.” ÅŸeklinde Bakara 281 de yer alan ve Allah’ın tüm kulları için indirdiÄŸi en son ayeti hatırlayın ve hatırlatın diyoruz. “Dostlar”a… 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.