Sadece haberler mi yalan?

Oxford Ãœniversitesi Reuters Gazetecilik Çalışmaları Enstitüsü’nün her yıl yayınladığı Dijital Haber Raporu’nda 37 ülkede yapılan bir anket de yer aldı. Ankete katılanlar arasında “geçen hafta uydurma bir haberle karşılaÅŸtım” diyenlerde Türkiye yüzde 49’la listenin başında yer alıyor.

Yalan haberde gelen bu birincilik herhalde kimseyi şaşırtmamıştır.

Ama belki bu anket sonucunda hala ÅŸuna sevinilebilir.  

Demek ki yüzde 49 hala okuduğu haberin yalan olduğunu anlayabilecek kadar başka haber kanallarına ulaşabiliyor.

Çünkü bir haberin yalan olup olmadığını anlamak da artık epey bir emek istiyor.

Özellikle de karşımızda, gözlerden ve merkezden uzakta olmuş, tarafların politik olarak çarpıttığı, medyanın o çarpıtmalardan birini seçtiği, şahit olanların sustuğu, gerçeği ortaya çıkarması gereken devlet organlarının da çarpıtmaya katıldığı bir haber varsa.

Geçen hafta Suruç’ta yaÅŸanan ve dört insanın ölümüyle biten olay gibi...

BaÅŸta devletin resmi ajansı olmak üzere neredeyse bütün medya haberi “Suruç’ta AK Partililere saldırı: 4 ölü” baÅŸlığıyla verdi.

Saldırıda vurularak hayatını kaybedenler biri AK Parti Urfa Milletvekili Ä°brahim Halil Yıldız’ın aÄŸabeyi, Mehmet Åžah Yıldız’dı (54).

Medyadaki haberlerde olayın nasıl gerçekleştiği de AK Parti milletvekilinin ifadelerine dayandırılmıştı:

"İlçe başkanım, ben ve fotoğraf çekmek için bir yeğenim dükkanın içine girdi. 'İyi bayramlar.' deyince durdu, bize baktı ve 'Ne işiniz var burada, bizim PKK'lı olduğumuzu bilmiyor musunuz?' dedi. Biraz sinkaflı konuştu. Öyle deyince ben, 'Bizim amacımız memlekete hizmet etmek, başka amacımız yok.' dedim. Biraz daha küfürlü konuşunca, 'Biz çıkalım.' dedik ve çıktık. Dışarı çıkınca kapıda biri bekliyormuş, o sırada da arkada da biri bekliyormuş. Selamlaştım, selamımı da almadı. Biz dışarı çıkarken ağabeyimin oğluna biri sopa ile vurdu. Vurduktan sonra biz 'Bir şey olmaz.' dedik ve çıkmaya devam ettik. Dışarıda bekleyen ağabeylerim falan da vardı. Onlar da 'Bir şey olmaz çıkalım.' dediler. Dükkanın içinde kasada duran silahlıymış, kapıda duran silahlıymış. O içerideki kişi geliyor kapıdan ağabeyimi sırtından vuruyor, göğsünden vuruyor, 3 defa vuruyor, saldırıyor. Tabii ben o sırada çıkıyordum. Bir ağabeyimin kalbinden silah mermisi giriyor. Diğer ağabeylerim yaralı, bir ağabeyimin oğlu da yaralı yoğun bakımda. Yani hiç beklenmedik bir şey."

Ama ifadede ve bu ifadeye dayandırılan haberlerde hayatını kaybettiği söylenen diğer üç kişinin nasıl öldüğü hakkında hiçbir bilgi yer almıyordu.

Halbuki “AK Partililere saldırı: 4 ölü” baÅŸlığıyla verilen olayda hayatını kaybeden diÄŸer üç kiÅŸi, milletvekili ve yakınlarının seçim çalışması için dükkanlarına girdiÄŸi esnaf Esvet ÅženyaÅŸar (64) ile oÄŸulları Adil ÅženyaÅŸar (38) ve Celal ÅženyaÅŸar’dı. (33).

Yani daha başlığından itibaren yalan söylemeye başlayan bir haber var karşımızda.

Ortada AK Partililere yönelik bir saldırı olduğu doğru. Ama aynı zamanda bir çatışma olmuş olmalı ki iki taraftan bu dört kişi hayatını kaybetsin.

Çatışmanın bir tarafı AK Parti milletvekilinin ailesi ve çevresi, diÄŸer tarafı da HDP’li olduÄŸu söylenen esnaf Esvet ÅženyaÅŸar ve ailesi. Her iki tarafın da birbirine ateÅŸ açtığını ve her iki tarafta da ölümler ve yaralanmalar olduÄŸunu ancak ölenlerin ve yaralananların isimlerine dikkatle baktığımızda fark edebiliyoruz.

(Yaralıların isimleri de bunun iki aile arasında bir çatışma olduğunu gösteriyor; Nihat Yıldız, Süleyman Yıldız, Mustafa Yıldız , Ahmet Çetin, Eşref Şenyaşar, Mehmet Şenyaşar, Fadıl Şenyaşar, Ferit Şenyaşar.)

Çünkü medya bunu bile bize söylemek istemiyor.

Peki, bu çatışma nasıl başlamış?

Bunu da haberlerden anlamak epey zor.

Milletvekilinin açıklamasına göre olaylar kendilerine PKK’lı diyen esnaf ve yakınlarının ağır silahlarla kendilerine ateÅŸ açmasıyla baÅŸladı ve bitti.

Herhalde bu açıklamadan hareketle konuÅŸan CumhurbaÅŸkanı ve İçiÅŸleri Bakanı’nın açıklamalarına göre de bu önceden planlanmış bir PKK saldırısıydı.

Ama Åžanlıurfa ValiliÄŸi’nin olayla ilgili yaptığı tek açıklama bu iddiaları doÄŸrulamıyor. Şöyle diyor valilik:

"14.06.2018 günü saat 15.56 sıralarında ilimiz AK Parti Milletvekili Sayın Ä°brahim Halil Yıldız, yanındaki grup ile birlikte Suruç ilçe merkezinde gerçekleÅŸtirdiÄŸi esnaf ziyareti sonrasında iki grup arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi neticesinde çıkan olayda, biri Sayın Milletvekilinin yakını olmak üzere üç kiÅŸi hayatını kaybetmiÅŸ 9 kiÅŸi de yaralanmıştır. Ä°kisinin durumu ağır olan yaralılardan 5'i Sayın Vekilin yakınlarından oluÅŸmaktadır. Yaralılar Suruç Devlet Hastanesi ve Åžanlıurfa’daki çeÅŸitli hastanelerde tedavi altına alınmış olup, olay yerinde geniÅŸ güvenlik önlemleri alınmıştır.”

ValiliÄŸe göre ortada PKK’lı ya da PKK saldırısı yok.

Olay “esnaf ziyareti sonrasında iki grup arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi”.

Ama yaralıları “sayın vekilin yakınları” ve diÄŸerleri olarak ayıran Valilik açıklaması da dört insanın nerede ve nasıl vurulduÄŸu ve yaralıların nasıl yaralandığı hakkında bize bir bilgi vermiyor.

Bu dört insanın ve nasıl ve nerede öldürüldüğü hakkında ulusal medyada ayrıntı bulamayınca yerel medyaya bakıyoruz.

Ajansurfa sitesinin haberinden okuyalım:

“Ä°ddiaya göre, AK Parti Åžanlıurfa Milletvekili Ä°brahim Halil Yıldız ve yakınları seçim çalışması kapsamında iÅŸ yerlerini ziyaret ederken bir esnafın tepkisiyle karşılaÅŸtı. Ä°ÅŸ yerinden çıkılmasını isteyen ve adının Esvet ÅženyaÅŸar olduÄŸu anlaşılan esnafla partililer arasında kısa bir tartışma yaÅŸandı. Vekil ve yakınları buradan ayrıldı. Birkaç gün sonra yine seçim çalışması için gelindi. Kaç gün önce yaÅŸanan gerilim daha da arttı. Sözlü tartışmanın sonunda Esvet ÅženyaÅŸar'ın oÄŸlu Celal ile Vekil Yıldız'ın bir yakını arasında bir arbede yaÅŸandı. Derken silahlar konuÅŸtu. Bir grup ÅženyaÅŸar’ın iÅŸ yerini uzun namlulu silahlarla taradı. ÅženyaÅŸar da pompalı silahla karşılık verdi. Saldırıda oÄŸlu öldürülen Esvet ÅženyaÅŸar ayağından yaralandı. Ä°ÅŸ yerinden açılan ateÅŸ sonucu ise Milletvekili Yıldız’ın aÄŸabeyi Mehmet Åžah ve Süleyman Yıldız ile yakınları yaralandı. Hastaneye götürülen Yıldız’ın aÄŸabeyi Mehmet Åžah Yıldız hayatını kaybetti.

Ä°lçeye SaÄŸlık Bakanlığından uçak ambulans talebinde bulunuldu. Güvenlik güçleri olayın büyümemesi için ilçenin belli noktalarında ve giriÅŸ çıkışlarında önlemler aldı. Olaya karışanların yakalanması için baÅŸlatılan çalışma sürüyor. Yaralılar ise ilçe ve kent merkezindeki hastanelere sevk edildi. 

Olaylar bir türlü önlenemezken iddiaya göre, 3’üncü olay Suruç Devlet Hastanesi’ndeki yaralılara saldırı ÅŸeklinde gerçekleÅŸti. Esvet ÅženyaÅŸar'ın ve bir oÄŸlunun yaralı olarak geldiÄŸi hastanede öldürüldüğü öne sürüldü.”

Bu haberden biri milletvekilinin ağabeyi ve diğeri esnafın oğlu olan iki kişinin olay yerinde çıkan çatışmada, esnaf Esvet Şenyaşar ve diğer oğlunun ise hastanede öldürüldüğünü öğreniyoruz.

Ölümlerin nasıl gerçekleştiğiyle ilgilenmeyen ulusal medya, tabii vahim hastanede öldürme iddiasıyla da hiç ilgilenmedi.

Halbuki hastanede öldürme iddiası Türk Tabibler BirliÄŸi’nin açıklamasında da yer alıyor:

“YaÅŸanılan çatışma sonrasında Suruç Devlet Hastanesi’nin içerisinde de saldırıların devam ettiÄŸini öğrenmiÅŸ bulunmaktayız. Ölümlerden ikisinin hastanede gerçekleÅŸmiÅŸ olduÄŸu bilgisi, hastanede ciddi bir güvenlik açığı olduÄŸunu ortaya koymaktadır” 

Ve Urfa Barosu’nun açıklamasında da  “Basına yansıyan ÅŸekliyle iddialar doÄŸru ise hastanede bir güvenlik zaafiyeti sonucu yaÅŸamını yitirenler varsa bu da asıl olayın kendisinden çok daha vahimdir ve sorumlularının/ihmali olanların etkin ve adil bir soruÅŸturma ile cezalandırılmalarının gerektiÄŸinin altını özellikle çiziyor ve kamuoyu ile saygıyla paylaşıyoruz.”

Hastanede öldürme iddiasını en ayrıntılı olarak anlatan ise olayın diÄŸer tarafı olan HDP’nin ön raporu. Bir de onların gözünden olan biteni okuyalım:

“14 Haziran’da Yıldız ve beraberindekiler silahlı ÅŸekilde tekrar dükkana gitti.  AKP’li Yıldız içeri girmek isteyince Adil ÅženyaÅŸar “Kadın müşteriler var içeri girmeyin, müşteriler rahatsız oluyor” dedi. Yıldız’ın “Biz namussuz muyuz ki içeri almıyorsun” diye karşılık vermesi üzerine tartışma baÅŸladı. Yıldız’ın korumalarından ismi tespit edilemeyen biri Adil ÅženyaÅŸar’a tokat atarken, tartışma büyüyünce korumalarca Adil ÅženyaÅŸar’ın bacağına silahla ateÅŸ edildi. Yıldız’ın koruma ve yakınları, Adil ÅženyaÅŸar’a sopa ve bıçakla saldırmaya devam etti. Bu esnada yine kendilerine ait yan dükkanda bulunan Adil ÅženyaÅŸar’ın kardeÅŸi Ferit ÅženyaÅŸar, kardeÅŸi Adil’in vurulduÄŸunu duyunca tabancayla gelip milletvekili yakınları ve korumalarına ateÅŸ açtı. Karşılıklı açılan ateÅŸ sonucu AKP’li Yıldız’ın aÄŸabeyi Mehmet Åžah Yıldız, ismi tespit edilemeyen baÅŸka bir kiÅŸi ve Celal ÅženyaÅŸar yaralandı. Adil ve Celal ÅženyaÅŸar ambulansla Suruç Devlet Hastanesi’nin acil servisine, Ferit ÅženyaÅŸar ise Urfa merkezdeki Balıklıgöl Devlet Hastanesi’ne getirildi. Aynı hastaneye kaldırılan AKP’li Yıldız’ın aÄŸabeyi hastaneye vardıklarında hayatını kaybetti. Bunun üzerine vekil adayının yakınları Celal ÅženyaÅŸar’ı tedavi altında bulunduÄŸu odada doktorların gözü önünde bıçakla ve diÄŸer kesici aletlerle öldürdü. DiÄŸer yaralı Adil ÅženyaÅŸar ise tabancayla vurularak, hastane içinde hemÅŸire ve doktorların gözü önünde öldürüldü. Bu sırada baba Esvet ÅženyaÅŸar hastaneye geldi. Acil giriÅŸinde AKP’li Yıldız’ın yakınları tarafından orada bulunan tüp benzeri bir metalle Esvet ÅženyaÅŸar’ın kafasına vuruldu.”

Peki ortada cinayete kurban gittikleri açık olan dört ölü, bunlardan ikisinin hastanede öldürüldüğü gibi vahim iddialar varken savcılık soruşturması ne durumda?

Olayla ilgili önce aralarında HDP vekil adayının da olduğu 14 kişi gözaltına alındı. Dün de olayda yaralanan ve babası ve iki kardeşini kaybetmiş Fadıl Şenyaşar, hastaneden taburcu edildikten sonra tutuklandı.

Peki ya baba Şenyaşar ve iki oğlunu öldürenler?

Hastanenin tahrip edildiği söylenen güvenlik kameraları, olay yerine ait mobese ve dükkan kameraları?

Åžimdilik hiçbiri ortada yok. Öldürülen üç kiÅŸinin failleri ile ilgili herhangi bir gözaltı yapılmadı. Yapılan gözaltıların milletvekili Yıldız’ı öldüren ve diÄŸer aile fertlerini yaralayanlar olup olmadığı da belirsiz. Hastanedeki ve olayın baÅŸladığı dükkanın çevresindeki güvenlik kameralarının akıbeti ise hala meçhul.

Medyanın haberi veriÅŸ ÅŸekli ve siyasetçilerin açıklamalarından sadece HDP’liler deÄŸil, olayla ilgili bilgi almak için aradığım Urfa ve Suruç’ta AK Parti’ye yakın isimler de çok rahatsız olmuÅŸ.

Herkesin birbirini tanıdığı, ne olup bittiÄŸini bildiÄŸi Urfa ve Suruç’ta konuÅŸtuÄŸum herkes söz birliÄŸi edercesine esnafların PKK’lı deÄŸil, HDP’li olduÄŸunu, yıllardır Suruç’ta esnaflık yaptıklarını, bir zamanlar Yıldız ailesinin de HDP’ye yakın olduÄŸunu, at yarış gibi iÅŸlerle uÄŸraÅŸan ailenin bölgede iktidarın gücünü kendi gücü gibi kullanmaya çalıştığını, silahlanmanın çok yaygın olduÄŸunu söylüyor ve hastanede yaÅŸanan ve iki kiÅŸinin hayatını kaybettiÄŸi linci doÄŸruluyor.

Bildiklerini Ankara’ya da anlattıklarını, yapılan açıklamaların yanlış olduÄŸunu söylediklerini, bu olayın bu ÅŸekilde AK Parti’yi Urfa’da zor duruma bırakacağını da söylüyorlar. Fakat maalesef isimsiz ve kısık seslerle...

Aile baÄŸlarının çok güçlü olduÄŸu, silahlanmanın yaygın olduÄŸu bir ilçede, hararetin arttığı seçim dönemi iki aile arasında yaÅŸanan ve bölgede yaÅŸayan herkesin ne olduÄŸunu net olarak bildiÄŸi bir olayla ilgili gerçeÄŸi bu kadar çarpıtan haberler yapılması, hangi parti mensubu olursa olsun, dört kiÅŸinin ölümü ve 10 kiÅŸinin yaralanmasına karışan herkes hakkında adaleti çalıştırma güvencesi vermesi beklenen siyasetçilerin, siyasi açıklamalara devam etmesi, savcılığın soruÅŸturmasının tek yanlı baÅŸlaması herkesin günlünü kırmış durumda. Son olarak olayı araÅŸtırmak için Suruç’a gitmek isteyen STK’lara izin verilmemesi de olayın aydınlatılmasıyla ilgili endiÅŸeleri artırıyor.

Saldıranlar silahlı PKK’lılar diyerek, üç kiÅŸinin öldürülmesiyle ilgili dosyanın kapatılmaya çalışıldığı iddia ediliyor.

Dün eÅŸini ve iki oÄŸlunu topraÄŸa veren anne ÅženyaÅŸar, Kürtçe ağıdında “gidin Almanya, Amerika’ya anlatın,  burada bize adalet yok” diye aÄŸlıyordu.

Yani keÅŸke Türkiye’de her ÅŸey yolunda olsaydı da sadece haberler yalan olsaydı.