Sosyal Medya

Makale

İslâm ülkeleri birliğine doğru

Ä°slâm dünyasında yaÅŸayan düşünür ve siyasetçilerin bir kısmı ile merhum Erbakan’ın sıkça dile getirdikleri bir hedef vardı: Ä°slam NATO’su, Ä°slam Ortak Pazarı, Ä°slam Dinarı (altın parası). Avrupa ülkeleri bu hedefleri kendi aralarında gerçekleÅŸtirdiler, baÅŸka dinden ve medeniyetten olanları da aralarına almamak için direniyorlar. Papalar ikide birde Avrupa BirliÄŸi’nin bir “Hristiyan BirliÄŸi” olduÄŸunu açıkladılar. Ä°slâm ülkeleri kendi aralarında bu hedefleri niçin gerçekleÅŸtirmesinler!? 

Ä°slâm dünyası için hayati önemi olan  bu hedeflerin önünde iki engel var: 

Dış engel: Ä°slam dünyasının nimetlerini sahiplerine bırakmak istemeyen iri devletler her türlü Makyavelist yöntemleri kullanarak engel olmaya çalışıyorlar. Ä°slâm ülkelerinde zorunlu olan bu ıslahatı yapma niyet ve kabiliyetinde olan kiÅŸileri ve kurumları ya ortadan kaldırıyor veya ellerini kollarını baÄŸlıyorlar. Avrupa, Rusya, ABD ve Çin, Ä°slâm ülkelerinde sahih Ä°slâm’ı temsil edenlerin iktidara gelmesini asla istemiyorlar; bunun yerine Marksist Kürtleri (PKK/PYD), Nusayrî Esed’i, laik demokratları tercih ediyorlar. Suriye’de iÅŸlenen insanlık suçuna göz yummaları hatta onu desteklemelerinin de asıl sebebi Batı’nın bu tercihidir. 

İç engel: Ä°slam ülkeleri, tamamı için hayırlı olan dayanışma ve bir ÅŸekilde birleÅŸmeyi, bunun için ve buna göre detay olan ihtilafları, parçalara ait çıkarları bir yana bırakmayı öncelemek yerine pire için yorgan yakarcasına büyük davayı, küçük hesaplara feda ediyorlar. 

Suudîler VehhabiliÄŸi, Ä°ran ÅžiiliÄŸi yayma ve hakim kılma davalarından ve Ä°hvan’a karşı tutumlarından vazgeçmelidirler. Ä°hvan’ı terörist, kökten dinci, siyasal Ä°slâmcı... olarak damgayanlar yabancılardır; aynı hurafeyi tekrarlayan bazı Ä°slâm ülkesi siyasetçileri ve din adamları da birliÄŸimizin düşmanlarına destek vermiÅŸ oluyorlar. DiÄŸer bazı ülkeler de küçük hesapları bir kenara bırakmalıdırlar. 

Mahallemize bir tehdit ve tehlike söz konusu olduÄŸunda komÅŸular arasındaki ihtilaflar mutlaka bir yana bırakılmalı ve her bir haneye zarar verecek olan tehlikeye karşı birleÅŸilmelidir. 

Bu hayırlı iÅŸe baÅŸlarken bazı ülkeler ipe un serer, bozucu davranışlarda bulunurlarsa onlarla köprüleri yıkmadan, katılma kapısını daima açık tutarak diÄŸer ülkeler yollarına devam etmelidirler. Unutmayalım ki, baÅŸarının ve gücün büyük cazibesi vardır, eÄŸer baÅŸarılırsa geride kalanlar da bu cazibeye kapılacaklardır. 

Görünürde ve slogan olarak insan hakları, demokrasi, adalet adına hareket eden, gerçekte ise zulmü, sömürüyü, ulusal -veya belli uluslar birliÄŸine ait- çıkarı hedefleyen güç temerküzleri karşısında Müslümanların tek sığınakları, kendilerine (Müslüman gruplar birliÄŸine) ait güç birliÄŸi olabilecektir. Bosna, Çeçenistan, KeÅŸmir, Kıbrıs, Filistin gibi onlarca tecrübe “Ãœmidin kes zaferden gayrından (baÅŸkasından) imdat lazımsa” mısra’ını teyit etmiÅŸtir. Müslümanlar için tek çıkar yol ve kurtuluÅŸ ümidi, içte ve dışta birlik iken neden yıllardan, hatta asırlardan beri bu amaca ulaşılamadı? Bu sorunun şüphe yok ki, uzun makalelere veya kitaplara sığacak cevabı vardır, ancak burada biz iki sebep üzerinde durmak istiyoruz: 

1. Parçalanmış ümmetin ulus devletler ÅŸeklinde oluÅŸmuÅŸ bulunan parçalarında sürdürülen çarpık ve çok defa parçalayan güçlerin yönlendirmesinde yürütülen eÄŸitim, Müslümanların kafalarını karıştırmış, Müslümanlar arası birlik ÅŸuurunu ve iradesini ortadan kaldırmıştır. 

2. Dünya güç dengelerini kontrol eden ve çıkarlarına uygun dengeleri korumak kendileri için ölüm-kalım meselesi olan dış güçler, bu dengeleri altüst edecek, çıkar çatışmasına yol açacak ve pastaya yeni ortaklar getirecek yeni güç temerküzlerine izin vermemektedirler. Bunun için propaganda, eÄŸitim, ekonomi ve siyaset baÅŸta olmak üzere her vasıtayı kullanmaktadırlar. 

Ä°slâm ülkelerinin büyük bir kısmında yöneticiler, ümmeti temsil etme vasfından ve ehliyetinden uzak, yabancıların menfaatlerine hâdim kimselerden oluÅŸtuÄŸuna (böyleleri iÅŸbaşına getirildiÄŸine ve orada tutulduÄŸuna) göre Ä°slâm birliÄŸi baÅŸka bahara mı kalmaktadır? Hayır! Her Ä°slâm ülkesinde mevcut çok sayıda Müslümanın, birlik amacıyla oluÅŸturacakları sivil örgütler ve bu sivil örgütler arasında kurulacak baÄŸ, sürdürülecek iÅŸbirliÄŸi, kısa zamanda oyunları bozabilecek ve uzakları yakınlaÅŸtırabilecektir. 

GannuÅŸi’nin ümit ve çaÄŸrısı gibi Kazakistan’ın baÅŸkenti Astana’da Ä°Ä°T 1. Bilim ve Teknoloji Zirvesi'nde konuÅŸan Nazarbayev’in ÅŸu sözleri de ümit vericidir:

 “Ä°slâm dünyasında birlik yok, bu yüzden bir takım kayıplar yaşıyoruz. Harici güçler, bizim aramızdaki birlik noksanlığından faydalanıyor. Bunu da ortadan kaldırmamız gerek… Ä°Ä°T kapsamında modern kalkınma meselelerini ele almak için özel bir konsey ve bilim ve inovasyon için de fon kurulması gereklidir… Ä°Ä°T’nin önde gelen 15 üyesi G20’ye benzer bir platform kurabilir.”

Bir yerden baÅŸlayalım, tepeden bir avuç kar yuvarlansın, giderek çığ oluÅŸur, çığ ise bir ÅŸekilde “BirleÅŸmiÅŸ Ä°slam Ãœlkeleri”dir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.