Sosyal Medya

Makale

Allah için Sevmekte Direnmeliyiz

Güzel bir sohbetle taçlandırılmış iÅŸyeri ziyaretinin yolculama kısmında alelacele  ‘Abi artık kimse kimseyi sevmiyor’ dedi. Sonrasında önceden planlanmamış bu söz artık söyleneni de söyleyeni de baÄŸlıyordu. Sevmekten bahis edilmesine karşı artık sevmiyorum denmiyordu. SevildiÄŸini hissetmek istiyordu. Ona göre o, sevilmek için gerekeni fazlasıyla yapıyordu ama yine de yeterince sevildiÄŸini hissedemiyordu. Aslında kadınlarca ve çocuklarca çok kolay seslendirilen bu husus ÅŸimdi koskoca bir adamdan dile geliyordu…

Acaba kardeşlerini sevmenin Allah tarafından makbul sayılan bir ölçüsü var mıydı?

“(Bundan baÅŸka bu mallar,) hicret eden fakirleredir ki, onlar, Allah’tan bir lütuf ve ihsan arayıp, Allah’a ve O’nun Resul’üne yardım ederlerken yurtlarından ve mallarından sürülüp çıkarılmışlardır. Ä°ÅŸte bunlar, sadık olanlardır. Kendilerinden önce o yurdu (Medine’yi) hazırlayıp imanı (gönüllerine) yerleÅŸtirenler ise, hicret edenleri severler ve onlara verilen ÅŸeylerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç (arzusu) duymazlar. Kendilerinde bir açıklık (ihtiyaç) olsa bile (kardeÅŸlerini) öz nefislerine tercih ederler...”(HaÅŸr / 8,9)

NadiroÄŸulları adlı Yahudi kabile, Uhud yenilgisi sonrası şımarmış ve münafıkların da dolduruÅŸuyla vatandaÅŸlık anlaÅŸmasını bozmuÅŸlardı. Resulullah (sav) ordusuyla kalelerini kuÅŸatınca savaÅŸmadan oradan ayrılmayı kabul ettiler. SavaÅŸ olmadığından onlardan geriye kalanlar tamamen beytülmal’e devredildi. Ganimetin dağıtımında öncelik muhacirlerin fakirlerine verileceÄŸi hükmünün Ensarın kalplerindeki karşılığının anlatıldığı bölüm sadece Allah’ın ÅŸahit olacağı bir husustur. Allah, ensarın muhaciri sevdiÄŸine ÅŸahit oluyordu. Bunun ispatı cihetinden de“Kendilerinde bir açıklık (ihtiyaç) olsa bile (kardeÅŸlerini) öz nefislerine tercih ederler.”  hakikatini bildirerek Allah rızası için sevmenin ölçüsünü belirliyordu…

Ensarın takdir gören sevgisinin iÅŸareti önceliÄŸin kardeÅŸlerine verilmesinden dolayı gücenmemeleridir. Yani sevmek sorumluluktur. Sevilmeyi beklemek veya bugünün tabiriyle kendini özel hissettirilme istemeni ise hiçbir sorumluluÄŸu yoktur. SorumluluÄŸu olamayanın her zaman müşterisi çoktur. Sevilmek arzusu eÄŸer terbiye edilmezse hayatın merkezine oturmayı hatta tapılmayı isteyecek kadar ileriye gittiÄŸi bedbaht bir devirde yaşıyoruz. Sevdiklerimizi sevindirerek sevilmek yerine ÅŸartsız ÅŸurtsuz şımartılmak istiyoruz. Bir de herkesçe sevilmek için yapılanlar, sahte beraberliklere ve her türlü teÅŸhire kapı aralıyor. Sevgi sözcüklerinin havada uçuÅŸtuÄŸu aÅŸk(!) evliliklerinin büyük oranda hüsranla sona ermesinin nedenlerinden biri de sevmekten çok yeterince sevilmediÄŸi bahanesinin dillendirilmesi…

Ama ayetin devamı sevginin sürekliliğinin en büyük işaretin ne olduğunu söyler.

"… Ey Rabbimiz!" diye yalvarırlar, "Bizi ve bizden önce iman etmiÅŸ olan kardeÅŸlerimizi bağışla ve imana ermiÅŸ olan(lardan hiçbiri)ne karşı kalplerimizde yersiz ve uygunsuz düşünce veya duygulara yer bırakma. Ey Rabbimiz! Sen ÅŸefkat Sahibisin, rahmet kaynağısın!" (HaÅŸr /10) KardeÅŸlerine kendilerinden önce yardım edilmesine rıza gösteren Ensarın sevgisinin kalplerinde yer ettiÄŸinin iÅŸareti onların sevilmek istemekten çok sevmeye talip olduklarının dualarına yansımış ÅŸeklidir. Bu içten ve beraberce yapılan duaya Allah ÅŸahittir. Bu dua dudaktan edilmediÄŸinin bir iÅŸareti de, çoÄŸumuzun bu duayı bildiÄŸimiz halde bir türlü sevmenin sorumluluÄŸuna tabi olamayışımızdır. Yani seven, arka planda kalsa dahi kardeÅŸlerine karşı sevgisinin azalmasından endiÅŸe edendir.

Annam babam sana feda olsun ya Resulullah” diyen sahabenin sevgisinin tezahürü her türlü tehlikeyi göze alarak Resulullah’ın(sav) arkasında saf tutmayı bir ömür sürdürmeleridir.

Peki, Resulullah’ın(sav) sahabeyi karşılıksız sevdiÄŸinin iÅŸareti nedir?

Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiÅŸtir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, mü’minlere karşı da çok ÅŸefkatli ve merhametlidir. (Tevbe/128) Resulullah(sav) kardeÅŸlerine ağır yükler yüklemez, onların başına bir ÅŸey geldiÄŸinde en az onlar kadar üzülür, her durumda onlara müşfik ve merhametli davranırdı. Tebasını sevmenin sorumluluÄŸunu anlatan bu ayet, liderliÄŸe kalkışanların örnek alması gereken en önemli sünnetlerdendir.

KiÅŸi sevdiÄŸiyle beraberdir” hadisiyle Resulullah (sav), Allah’ın sevenleri ayırmadığı aksine onların bu sevgisinin sonsuza kadar sürmesinin için nimetlerle dolu cennetler hazırladığı müjdesini verir. Bu aynı zamanda sorumluluk sahiplerine birer tehdittir. Sadece sevilmek için yapılanlar kiÅŸinin ömrünü heba etmekle kalmaz ahiretini de cehenneme çevirir.                                                     

Peki en yüksek merciden yani Allah tarafından sevilmenin yolu nedir ?

(Resulüm) De ki "Eğer Allah'ı seviyorsanız bana tabi olun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın; zira Allah çok affeden ve merhamet edendir (Ali İmran/31)

Allah’ın bizi sevmesi için Resulullah’ın (sav) yoluna tabi olmak, yeni moda sanal heyecanlardan ve seküler atraksiyonlardan uzak durmak elzemdir. Seven sevdiÄŸini affeden ve ona merhametli davranmayı kendine ÅŸiar edinendir. Öldükten sonra bile sevilmek isteyense Resulullah’ın (sav) yoluna tabi olur vesselam…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.