Sosyal Medya

Makale

İllüzyonistlerin asistanları niçin güzel olur?

Ä°llüzyonist, ÅŸapkanın boÅŸ olduÄŸunu göstermek için bayan asistanını çağırır. Gözlere hitabeden asistan, bir manken edasıyla salınarak gelir. O andan tüm dikkatler illüzyonistten çok, teÅŸhirci asistanda toplanır. Artık ÅŸapkanın boÅŸ olması deÄŸerini kaybetmiÅŸ sadece dekolte temaÅŸa ediliyordur. Birden yanan projektörler ve çalan davullar eÅŸliÄŸinde ani bir hareketle ÅŸapkanın içinden beyaz bir tavÅŸan çıkartılınca kimse ‘o ÅŸapka baÅŸka’ diyen çocuÄŸun itirazını duymaz. Ãœstelik reverans yapan asistanın alkış alması illüzyonistin umurunda deÄŸildir.

Ä°llüzyon sanatı(!) el çabukluÄŸundan daha ziyade, gözün aldanma eÄŸiliminden destek alır. Görüntü çağında yeralmanın anlamı artık göz üzerinden aldatılacağımızdır. Ä°nsanın bu zaafını fark edenler, onu gidermek yerine bu zaaftan güç devÅŸirmeyi seçtiler. Modern insan, olayları pencere boyundaki televizyonlarından izlemekle kalmıyor, internet takviyeli cep telefonuyla 7/24 sanallığa mahkum yaşıyor. Sanal alemde sahnenin tamamına deÄŸil sadece kameraların gösterdiÄŸi yere  baktırılmak da bir çeÅŸit illüzyondur. Bundan 20 yıl öncesi yaygınlaÅŸan özel(!) tv kanalları vasıtasıyla böyle bir illüzyonu ülkece ÅŸahit olmuÅŸtuk. Åžu sıralar servis edilen yeni görüntüler üzerindeki çapsız tartışmalarımız neticesinde olanları unuttuÄŸumuz için bu günlerin o günlerle irtibatını kuramakta zorlanıyoruz.

3 Kasım 1996’da Susurluk’ta bir kamyonun bir Mercedes’e çarpmasıyla rastlantısal(!) olarak Mafya, siyasetçi, polis iÅŸbirliÄŸinin yasadışı birlikteliÄŸi ortaya çıktı. Askeri unsurlar hariç diÄŸer bütün unsurların bileÅŸimi her türlü faili meçhulün tek suçlusu ilan edildi. 10 Kasım 1996’da Kayseri Belediye BaÅŸkanı Şükrü Karatepe yapılan Refah Partisi Ä°l Divan Toplantısı’nda “…Ä°nsanları köle gören, çaÄŸdışı bu düzen mutlaka deÄŸiÅŸmelidir. Ey Müslümanlar sakın ha içinizden bu hırsı, bu kini, bu nefreti ve bu inancı eksik etmeyin. Bu bizim boynumuzun borcudur”  sözleri nedeniyle 1 yıl hapis ve ağır para cezasına çarptırıldı.

11 Ocak 1997 akÅŸamı Erbakan BaÅŸbakanlık konutunda tarikat liderlerine iftar verdi. 22 Ocak 1997’de Gölcük’te toplanan Yüksek rütbeli subaylar ‘Ä°rtica’nın iktidarda olduÄŸu’ tezini tartıştılar. 30 Ocak 1997’de Sincan Belediyesi Belediye BaÅŸkanı Bekir Yıldız, Ä°ran büyük elçisinin de misafir olduÄŸu Kudüs gecesinde sahneye konulan ’Cihad’ illüzyonu basında büyük tepki aldı. Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya “Ä°rtica, PKK’dan daha tehlikelidir.“ demeciyle gerilimi tırmandırdı.5 Åžubat 1997 sabahı Sincan’da Askerler 20 tank ve 15 zırhlı araçla gövde gösterisi yaptı.11 Åžubat 1997‘de Ankara’da ÇaÄŸdaÅŸ Kadınlar, Türk bayrakları ve Atatürk posterleriyle Åžeriata karşı kadın yürüyüşü düzenledi.

1997 yılının Ramazan illüzyonu, gözü yaÅŸlı Fadime Åžahin, cep telefonu eÅŸliÄŸinde zikir yöneten Ali Kalkancı ve asalarıyla T.C.’yi yıkmasına(!) ramak kalan Aczimendi lideri Müslüm Gündüz’ün arasında savrulduk. Ãœstelik tesadüfe(!) bakın ki serdengeçti Hüseyin Ãœzmez’in evinde Fadime ile Müslüm, kameralara anadan üryan yakalandılar. Gizli kameralar, internet, facebook, twiter, youtube henüz faaliyette olmadığından o günün teknolojisine uygun olarak irticanın tecavüzcü(!) yönü ancak bu ÅŸekilde ifÅŸa(!) edilebiliyordu.

Bu zenne takviyeli Hacivat Karagöz temaÅŸası Ramazan boyunca ekranlarda döne döne binlerce defa gösterildi. 28 Åžubat 1997’de kendimize has demokrasimize askerler tarafından post modern bir ÅŸekilde balans ayarı yapıldı. Bu arada kesintisiz 8 yıl eÄŸitim zorunluluÄŸu getirilince Kur'an kursları  kapatılmış oldu.

19 Haziran 1997’de Erbakan BaÅŸbakanlığı bıraktı. 30 Haziran 1997’de yangından mal kaçırırcasına ANASOL-D hükümeti kuruldu. Koalisyonda yer alanlara birifingte paÅŸa paÅŸa, PaÅŸalarla iyi geçineceksiniz denildi. Ãœniversite öğretim üyeleri, yüksek yargı mensupları, medya üst düzeyi ‘saÄŸdan hiza al’ konulu brifingler aldılar. 1998’in iki bayram arasında Refah Partisi kapatılarak yeni bir isimle ve farklı yüzlerle tekrar açılma zorunluluÄŸu getirildi.

Günümüzde, Fadime Åžahin devlet güvencesiyle ırzı irticadan korunmuÅŸ çaÄŸdaÅŸ bir Türk kadını. Ali Kalkancı milyonlarca Captagon hapıyla basılmış bir uyuÅŸturucu satıcısı. Fadime’ye yol gösteren transseksüel Sisi ise benzer tezgâhı Nurseli Ä°diz ile tekrarlamak isterken suçüstü yakalandı. Müslüm Gündüz ileride yapılacak bir senaryo için asası ve zilsiz defiyle korunaklı bir yerde. Süleyman Demirel ebedi istirahatgahında. Çevik Bir bilinmez bir ülkede emekliliÄŸin keyfini sürmekte...

28 Şubat post modern darbesinin müsebbibi sayılan irticai örgütlenmeler ve 70 milyar dolar buharlaştırmaktan sorumlu tutulan bankalar, devletin kayığına binmekte zorlanmadılar. Böylece birbiriyle anlaşamayan cemaatler ve haram sayılan bankaları savunan liberaller bir olup ülkemizi aydınlık yarınlara çıkarmaya mecbur tutuldular.

2007 yılında bu sefer muhafazakar medya marifetiyle duyurulan Ergenekon, Balyoz  gibi davalarla, bütün kirli iÅŸleri aslında sivillerin deÄŸil Kemalist ordu mensupları tarafından yapıldığıyla ilgili görüntüleri üzerinden yapılan tutuklamaların aslının olmadığı(!) bu günlerde anlaşıldı.15 Temmuz 2016 da ise yapılan baÅŸarısız darbe kalkışmasında bu sefer 2007 yılındaki operasyonları düzenleyenler içeriye atılırken 28 Åžubatta bize ayar verenlere iade-i itibar edildi. Tabi bu arada toprağı bol olası Kenan Evren ölmeden suçlu ilan edilip rütbeleri sökülerek 12 Eylül 1980 darbesi ile ilgili dosya da kapatılmış oldu…

OHAL'de meseleleri sadece medyadan ve sanal âlemden takip edenler için illüzyonistin dikkat dağıtan asistanı deÄŸiÅŸtirilip tarih tekerrür edip duracak. Balık hafıza oluÅŸturan medya ve sanal âlem marifetiyle suçladıklarınızdan veya destek verdiklerinizden sorumlu tutulacağımız mahÅŸer günü ise hepimizi beklemekte…

Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi (Hesap Günü'nde) bundan sorguya çekilecektir! (İsra / 36)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.