Sosyal Medya

Makale

Merdivenaltı

 

Merdivenaltı imalathanesinde marangozlukla iştigal ediyordu.

Asgari ücretle çalıştırdıkları ve elektriği kaçak kullanması sayesinde,

Kazancının günden güne katlanarak artmasını berekete yoruyor,

Allah’ın ona yüro (euro) ya kulum dediÄŸini sanıyordu.

Darü-l Harp fetvasının arkasına gizlenip vergiden uzak durması onu zenginleştirmişti(!)

Zaten çalıştırdıklarının sigorta primini yatırmak da dini(!) bir vecibe değildi.

Üst üste yığanların yığdıkları Mahşerde üzerlerine dağlanacağından altın biriktirmezdi

Kazancının başkaları tarafından bilinmesini istemediğinden faizci bankalardan uzak dururdu.

Lakin sayılı günlerini yolunda harcayıp biriktirdiği euroları nerede muhafaza edecekti?

Düşündü, taşındı, kaşındı, aklına müthiş bir fikir geldi.

Merdivenaltı kazancını merdivenin altındaki raflarda saklama fikri aklına yattı.

Böylece merdivenlerden her çıktığında daha da yükseldiğini hissedecekti.

Ama öyle bir dizayn yapmalıydı ki herkes onu, sadece ahşap bir merdiven sanmalıydı.

İşe koyuldu, gece gündüz demeden çalışıp bir an önce merdiveni bitiriverdi.

Hanımı, eşyaları yenilemeyen kocasının bu ahşap merdivene titizlenmesini garipsiyor,

Üstelik geceleri merdivenden gelen tıkırtıların artmasına ise bir anlam veremiyordu.

Marangoz yemeÄŸini orada yiyor, kıvrılıp ÅŸekerlemesini bile onun üstünde yapar olmuÅŸtu…

Namaz için camiye gitmek istediğinde bile ayakları onu geri geri merdivene doğru çekiyordu.

Sayılı günler işten merdivene, merdivenden işe gitmek şeklinde sürerken günlerden bir gün,

Merdivenaltı hayalleriyle mutlu olanı, merdivenin üzerinde görevli melek bekliyordu…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.