Sosyal Medya

Makale

Buradayız!

(Ölümlere hüzünle gülenlere ve onurlu direnişçilere)

Dün 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül gibi faşist darbe sopasına başvuranlara karşı durmak için buradayız.

Darbecilerin, cuntacıların tıkandığını tükendiÄŸini iflas ettiÄŸini göstermek için buradayız. 

Ä°slam’ın izzetini vakarını ve ciddiyetini kirleten Fetöcülere ve onunla beraber ne kadar mülevves hizip ve grup varsa ne kadar terörize olmuÅŸ yapılanmalar varsa karşı durmak için buradayız.

Körlüğün narını ilmin nuruna çevirmek, içine konulduÄŸumuz zindanın duvarlarını  yıkmak için, her türlü kuÅŸatılmışlığa hayır demek, içimizi dışımıza kurban etmek için buradayız.

Her türlü barbarlığı, vahÅŸiliÄŸi evcilleÅŸtiren modernizme hayır demek, her düşüşte yeniden kalkmak, hem düştüğümüz yerleri öperek kalkmak için buradayız. Çünkü düşmekten deÄŸil, ayaÄŸa kalkamamaktan korkarız. Biliyoruz ki düşe düşe kemale ereceÄŸiz.

Vuslat hasretinin en aÄŸlamaklı yerindeyiz. KorktuÄŸumuz tek ÅŸey sevilmemektir O'nun tarafından... Terk edilmekten, kaybetmekten, O'nsuz kalmaktan... Sevilmeyi bildiÄŸimiz için buradayız...

 

Bu ten çağında, kelimelere akrep yükleyip zehirledikleri hayatı yeniden vahyin diriltici soluğuyla inşa etmek için buradayız.

 

Dünyanın dört bir tarafında her gün akıtılan mazlum kanlarına bakıp, bombaların altındaki feryatları iÅŸitip, sessiz sessiz aÄŸladığımız için buradayız. Bunun için devrimci bir ruh ve kalbimizin üstünde bir güneÅŸ taşıyoruz...

 

YüreÄŸimizi koyup avucumuza, kan ter içinde koÅŸuyoruz. Sevdamız uÄŸruna... Sevdamız ki gayri resmi zikredilir dillerde... Bunun için hayat bir kehribar tesbih gibi dökülür ellerimizden. Ve sonra kala kala akik bir hüzün kalır gene de... ve bir de “ahhh...” çekmek için buradayız...

 

Sahici bir hayat sürmek için buradayız. Küresel deÄŸersizleÅŸtirmeye, vahÅŸi kapitalizmin  tüketim ve egoistliÄŸine karşı durmak için buradayız.

 

Bu hayatı onurlu ve izzetli bir direnişle tamamlayıp, şahitliğimizi yerine getirmek için buradayız.

 

Ãœstünde soluklandığımız, buÄŸusuyla demlendiÄŸimiz bu ülkenin her renkten devÅŸirilmiÅŸ Ã¶zgürlüğünü kaba, ruhsuz ve biçimsiz söylemlere boÄŸma çalışmalarına seyirci kalmadığımız için buradayız.

 

Vicdanın sesi olmak yerine üç maymun rolünü benimsemiş şarlatan kalem efendilerinin toprağımızın kara çocuklarına karşı sürdürdüğü ihaneti deşifre etmek için buradayız.

 

Tükeniyoruz ama inadına yaşamak adına, direniş adına buradayız.

 

Yüzyıllar boyunca Moğolların, Haçlıların ve nice mütecavizlerin ne yaparlarsa yapsınlar teslim alamadığı bir bilinci yeniden inşa etmek için buradayız.

 

Müşrik doÄŸasıyla karşılaÅŸtığı her ÅŸeyi dönüştürerek içini boÅŸaltan insan soyunu “Ya bana iman edeceksin ya da yok edileceksin” imanına zorlayan modernizm adlı neoputperest düzenin ÅŸaÅŸalı iÄŸvasına  eyvallah demediÄŸimiz için buradayız.

 

Ä°nsanlığın ürettiÄŸi  ve üzerinde mutabık kaldığı deÄŸerler düşünce, onur, vefa, aÅŸk ve ahlak, ahlaksızlığa karşı durmak, mazlumun sesi olmak, bir yetimin başını okÅŸamak, yoksulu yedirmek, içirmek, giydirmek, sobasını tüttürmek, varoÅŸların dertleriyle dertlenmek, yalın ayaklılarla  beraber olmak... Bütün bunlar kalbimizin efendisi olduÄŸu için buradayız... Yani seveceÄŸiz sevilmekte olan her ÅŸeyi...

 

Kimyasal gazlarla fosfor bombalarıyla çocukları, kadınları, yaÅŸlıları katleden ve keyiflenen Siyonistlere nefesimizi yoÄŸunlaÅŸtırmak için buradayız...

 

Denizlere baldıran zehri döken zalimlere karşı, suları katrana çeviren sahtekarlara karşı, Peygamberlerini öldüren vahşilere karşı durmak için buradayız...

 

Kaç zamanda tükettik? Hep diri kalan yanımız size ulaşmak için gösterdiğimiz coşkuda gizlidir.

 

Öfkeli  bir yüreÄŸiz biz. Yeryüzüne dadanmış kirli kuÅŸatmanın insanımızı gerçek  dünyasından kopartarak onu sanal yapan ve albenili bir evren sunarken, iÅŸlediÄŸi cürümleri örtbas etme telaşına tanık olmak için ve bunları ifÅŸa etmek için buradayız...

 

AÅŸağılık kompleksi içine düşen aydınların üzerlerine vurulan az geliÅŸmiÅŸlik damgasını içselleÅŸtirerek nasıl da küresel efendilere yalakalık ettiklerini görmek, çocuklarımızın  belleÄŸinin görsel ve yazınsal illüzyonlarla  yönlendirildiÄŸine ÅŸahitlik etmek, tepkisiz, duyarsız ve amaçsız yığınlara dönüştürülmeye çalışılan insanımızın kendisine biçilen rollere hazır hale getirilme çalışmalarını gözlemlemek, yüreklerimizde büyüttüğümüz öfkenin nedenliÄŸini gösteriyor. AÅŸkı, heyecanı ve vicdanı sentetik deÄŸerler tarafından sterilize edilmiÅŸ, duyargaları körleÅŸtirilmiÅŸ bir dünyaya uyanmak istememenin sızısıdır bu bizdeki... Bunun için buradayız.

   

Burada, hayatın tam ortasında,

 

Hüzünden kül rengi bulutların altında

  

Yaşlıların ahlarından, masum çocukların gözyaşlarından, çaresizlerin ağıtlarından yapılma gök kubbenin altındayız...

 

Bugünkü murakabesiz, mesuliyetsiz, gayesiz, çürümüş, kokuşmuş insanlık manzaralarının içinde...

 

Kendi olmaktan korkan, kendisiyle baÅŸ baÅŸa kalmaktan korkan insanların arasında

 

Bir yere ait olmayan, bir konuma, anlama kök olmayan meselesiz, gerçeksiz, sanal neslin ortasında...

 

Ağlamayan, anlamayan, içini kanatmayan, acı çekmeyen, hüzünlerin eğitmediği insanlar arasında...

 

Dudaklarıyla kalpleri arasında mesafeler olan insancıklar arasında...

 

Olduğumuz için direneceğiz

 

Başaracağız bir gün

 

Susuşu anlatmayı

 

Söz yapmayı sesleri

 

O bilge nakışları işleyeceğiz hayata...

 

Bunun için buradayız Ya Eyyühennas!!!

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.