Sosyal Medya

Makale

Din hangi sporu teÅŸvik eder?

Önce spor konusuna ucundan bir deÄŸindik, sonra teravih namazının sporla iliÅŸkisini yazdık. Ramazan'da pek gitmez ama spora devam edelim.

Dinin belli bir spor çeşidini, sırf o spor yapılsın diye teşvik ettiğini bilmiyorum. Çünkü spor bir amaç değildir, makbul bir amaca hizmet ederse bir anlam ifade eder.

Bunu söylerken sporun bu gün sadece bedenî bir ihtiyaç için yapılmadığını da biliyoruz. Futbolu 22 kiÅŸi oynar, yüz binler seyreder, bir milyon kiÅŸi de günlerce lakırdısını yapar. Bunların hangisi spordur? Oynayanlar dahi ihtiyaç düzeyinde bir eksersiz deÄŸil, yorucu profesyonel bir iÅŸ yaparlar, spor yapmazlar.

Resulüllah kendi zamanı için anlam ifade eden üç dört oyun türüne müsaade etmiÅŸ ve o zaman için bunların dışında Müslümanın oyun oynamasının caiz olmadığını söylemiÅŸti. KiÅŸinin atını eÄŸitmesi, yüzmesi, ok atıcılığı ve çoluk çocuÄŸu ile eÄŸlenmesi… Meseleye lafzi bakılınca, madem ki Resulüllah böyle diyor, o halde bunlar dışında bir oyun caiz olamaz diyenler olmuÅŸ. Oysa Resulüllah'ın eÄŸlence bunlardan ibarettir dediÄŸi oyunlara bakıldığında o zamanın Müslümanı için sadece bunların nitelik kazandırıcı ve faydalı oyunlar oldukları görülür. Çünkü bunların her biri insanı bir göreve hazırlıyor ve eÄŸitiyordu. Meselenin fıkhını, yani gaye ve esprisini kavrayanlar Resulüllah'ın sözlerinden hassaten bu oyunları deÄŸil, buna benzer gayelerle oynanan ve haram unsur içermeyen her türlü oyunu anlamışlar. DoÄŸrusu da bu. İşte bu fıkıh/ince anlayış sebebiyle mesela Ä°mam Åžafiî satrancın belli ÅŸartlarla caiz olduÄŸunu söylemiÅŸ. O halde zamana ve zemine göre olması gereken, bedenî ve ruhi eÄŸitime katkı saÄŸlayan ya da bunlar için gerekli olan oyunları ya da sporları bu günün olabilecek ya da olması gereken sporları olarak görebiliriz.

Diğer yönden bu gün mesela futbol gibi bazı sporların, devletlerin kendilerini tanıtması, değerlerini reklam etmesi ve halkına özgüven vermesi gibi vazgeçilemez etkinlikler oldukları da açıktır. Ayrıca iyimser bir bakışla bu yolla milletler arasında barış, sevgi ve dostluklar da oluşturulabilir.

Bununla birlikte kuralları hep güçlü olanlar koyar. Bu gün futbol, voleybol gibi sporlar İslam edep ve ahlakının kabul edemeyeceÄŸi pek çok özellik içerdiÄŸi açıktır. Bir yönüyle de bu sporlar milyonların malayani ile/abesle zaman, enerji ve para tüketmesinin sebebi olarak da görülebilir.

Bu oyunları teşvik eden yönetimler çoğu zaman niyetleri başka gerekçeleri başka olabilir. Dedikleri genellikle şudur: Gençler kötü işler yapacaklarına sporla meşgul olsunlar, böylece diğerine zaman bulamasınlar. Elbette bu da anlamlıdır, hatta bugün sporun en anlamlı savunması budur. Ama asıl niyetleri arasında sosyal politikalar olarak futbolu ve diğer sporları iktidarlarının, hatta ideolojilerinin devamı için kullanma da vardır.

Derler ki, İspanyol diktatör Franco'ya, “GidiÅŸat bozuk, ekonomi kötü, halk periÅŸan, herkes adaletsizlikten yakınıyor, ama kimsenin ÅŸikâyeti ve isyanı yok. Bunu nasıl saÄŸlıyorsun?” diye sormuÅŸlar. Franco, “Bunu 3 F ile saÄŸlıyorum; Fado, Futbol ve Fiesta... Onları yüz binlik beÅŸiklerde uyutuyorum!” diye cevap vermiÅŸ. Yüz binlik beÅŸikler dediÄŸi yerler stadyumlardı. Fiesta da, onların eÄŸlenceli milli bayramları. Ama beÅŸiklerde uyutma deyince bunlara bir de Siestayı ekleyebilirdi. BilindiÄŸi gibi siesta onların, bizim kaylûle dediÄŸimiz öğle uykularıdır.

Bir noktaya daha deÄŸinelim: Resulüllah Efendimizin, çok güçlü birisi olan müşrik Rükâne ile güreÅŸip onu yenmesi ve belki de bu sebepten olsa gerek güreÅŸin bir Osmanlı sporu haline getirilmesi onun milli bir spor olduÄŸu düşüncesini doÄŸurmuÅŸtur. Ancak sporu yaÅŸatma adına bu gün icra edilen yaÄŸlı güreÅŸlerin İslam'ın onaylayacağı bir spor olmadığı da açıktır.

Dolayısıyla dinimiz hangi spor faaliyetlerinin yapılmasını uygun görür gibi bir soru anlamlı olmaz. Çünkü araçlar araç yapıldıkları şeye göre hüküm alırlar, zamana ve zemine göre değişebilirler. Mesela bugün futbolu ya da daha başka bir spor dalını belli meşru amaçlar için kullanmamız uygun, hatta gerekli olabilir.

Ama İslam'ın helal ve haram kıldığı şeyler bellidir. Bu sebeple eğer bir spor faaliyeti kumar, anlamsız para ve zaman israfı, nefret, düşmanlık ve kin, kadın erkek ihtilatı, sınırı aşan açılıp saçılma, farz ibadetlerin terk edilmesi ve benzeri haramlar içeriyorsa bunun caiz olamayacağı açıktır. Ayrıca bir spor insan sağlığı için ciddi tehlikeler taşıyorsa böyle bir spor da İslam'a uygun olamaz. Bazı çeşitleriyle boksu buna örnek verebiliriz.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.