Sosyal Medya

Makale

Afete Hazırlıkta Hz. Nuh Örnekliği

Artık her özel günü anılmaya deÄŸer kılan ekonomik getirisidir. Bu yıl da 17 AÄŸustos gününü, 1999 depremini hatırlatarak ürkek kent insanını endiÅŸelendirip yeni rantlar peÅŸinde koÅŸanlar, bizi afete karşı bilinçlendirip önlem almamızı isteyenler olarak servis edildi.           

      

1999 yılında yaÅŸanan deprem sonrası, tehlikelerinin önlenmesi ve risklerin azaltılması konusunda yeterli bir afet politikası üretemeyen devletimiz gafil avlanmış bu boÅŸluÄŸu ise halk doldurmuÅŸtu. DirliÄŸi(!) ve birliÄŸi(!) ne duyulan güvenin azalma ihtimali ve halkı bu iÅŸlerden el çektirmek için devlet, yeni bir korku üretmekte gecikmedi. 30 yıl içinde gerçekleÅŸecek, yıkımı ve can kaybı çok olması beklenen Ä°stanbul depremi. Fay hattı Ä°stanbul’un sahilinde seyretmesi neticesinde surları aÅŸabilecek dev dalgalı tusinami tehlikesine hazır mısınız? Acaba kalıcı(!) konutunuz bu sarsıntıya dayanabilir mi? Ya çocuÄŸunuzun okulu ders esnasında yıkılırsa…

        

Kadim(!) devlet refleksi, her zaman halkını afete karşı bilinçlendirmek yerine günden güne abartılan bir afet korkusuyla ona sığınması saÄŸlamak ÅŸeklinde gerçekleÅŸti. Bu ÅŸekilde afetler bizi birbirimize deÄŸil devlete yaklaÅŸtırdı. Günlerce deprem uzmanlarının yaptığı yaygaralar yıkıcı deprem görüntüleri eÅŸliÄŸinde verildi. Bunun sonucunda birbirinin imdadına koÅŸmuÅŸ insanlar yerini korkudan korunaksız evlerine sinmiÅŸ bir sürüye terk etti…

        

Bu afet bilinci yerine afet korkusuyla sindirilmiÅŸler için büyük bir “Deprem Master planı” yapmakta gecikmediler. Ne hikmetse bu plan sonrası mahallemiz dayanıksız ilan edilip evlerimiz deÄŸerini yitirirken birilerin daÄŸ başı arazileri depreme dayanıklı kalıcı konutların, plazaların yapılmasına uygun yerler olduÄŸu ortaya çıktı! Hele bir de belediyeler ve üniversiteler beraberce buraları iÅŸaret edince korku kaynaklı istimlaklar gerçekleÅŸti. Artık her ürkek kentlinin birinci vazifesi mahallesindeki evinden kurtulup aldığı ucuz(!) kredilerle daÄŸ baÅŸlarındaki depreme dayanıklı kalıcı(!) konutlardan oluÅŸmuÅŸ sitelerde oturmak için uzun süre borçlanmaktı…

          

Yakın bir zamanda gerçekleÅŸen Van Depreminde devlet bu sefer hazırlık idi. Yardıma koÅŸanların içine “ Bu Kürt teröristlere yardım edilir mi? ” fitnesi sokularak halkın devletin önüne geçmesi engellendi. Akabinde tez elden Van’ın yerleÅŸim yerini deÄŸiÅŸtirmeyi öngören yeni ÅŸehir planı çarçabuk yapılarak yandaÅŸ inÅŸaat firmalarına paylaÅŸtırıldı. Neticede fay hattı kırılınca Pay hattı kurulmasından daha elzem ne olabilirdi?

           

Kur’an, afete hazırlık bilincinin kazandırılması konusunda 950 yıllık çileli hayatına raÄŸmen direniÅŸiyle ümitleri yeÅŸerten Hz Nuh’u iÅŸaret eder. Bu Peygamber yaptığı gemiyle büyük bir tufandan halkını ve diÄŸer canlıları kurtarmasıyla bütün kadim kültürlerin belleklerinde yer etmiÅŸtir. Fakat Hz Nuh, ne bir armatördür, ne de denizcilik eÄŸitimi almıştır. Üstelik bir sahil kasabasında da yaÅŸamamaktadır.

           

Gözetimimiz altında ve vahyimize göre gemiyi yap… (Hûd / 37) Gemi, Allah'ın gözetimi altında inÅŸa edilmiÅŸ olması o devirde su üzerinde nakil vasıtasının yokluÄŸunu göstermez. Çok basit de olsa - sandal veya sal ÅŸeklinde- deniz taşımacılığının mevcudiyeti kuvvetle muhtemeldir. Hz. Nuh gemi inÅŸasına ilahi yardım ile yeni bir teknik getirmiÅŸ olmalıdır. Hud suresi 42. ayetindeki “DaÄŸlar kadar dalgalara dayanabilecek saÄŸlamlıktaifadesi ile Hz. Nuh'un yaÅŸadığı bölgelerde mevcut olan evcil hayvanlardan birer çifti içine alacak büyüklükte bir gemi, o devir için gemi inÅŸasına yönelik bir devrim niteliÄŸindedir.

            

Ve taşıdık onu levhalar ve çivilerden oluÅŸturulan ÅŸey üstünde. (Kamer / 13)          Hz. Nuh ahÅŸap levhalardan birbirine baÄŸlayıp sıkıştıran kalınca urgan ve çivilerle, suyu yarıp rahatlıkla seyreden bir deniz taşıtı yapmıştır. Bu da, geminin mucizevi  olarak gökten inmemiÅŸ, o devir insanlarınca alışılmış aletler kullanılarak inÅŸa edildiÄŸini gösterir.  Ayette  gemi denmeyip taşıma iÅŸleminden bahsedilmesi ise, yapılanın insanları ve evcil hayvanları afetten kurtarma ve barındırma amaçlı bir  eylem olduÄŸuna iÅŸaret etmek için olmalıdır...  

         

(Nuh) gemiyi yapıyordu. Kavminden ileri gelenler her ne zaman yanına uÄŸrasalar, onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: “Bizimle alay ediyorsanız, sizin bizimle alay ettiÄŸiniz gibi biz de sizinle alay edeceÄŸiz.” (Hûd /38)

 

Alay, bilinmeyen bir ÅŸeyin mucizevî bir tarzda aniden inÅŸasından dolayı olmayıp, denizden uzak bir yörede, böylesine büyük bir geminin yapımı sebebiyledir. Zamanın iktidar sahiplerinin bu çabalar ile alay ediyor/ettiriyor olmaları, onlar dışında çözüm üretenlere raÄŸbet edilmesini önlemek içindir. Zira o müstekbirlere göre bir tufan olacaksa buna önlem almak halktan birilerine deÄŸil iktidar sahiplerine yakışandır.

           

Ä°nananlar Hz Nuh önderliÄŸinde tufandan beraberce kurtulup karaya çıktılar. Böylece insanlık ikinci baÅŸlangıcını, afet bilinciyle hareket etmeyi her ÅŸeyin üstünde tutan Hz Nuh’a ve ona tabi olanlara borçludur…

          

Afetler, sonuçlarının deÄŸerlendirilmesi yönünden insanlar ikiye ayrılır. ÇoÄŸunluk afetlerin neden geldiÄŸinin üzerinde dururlar. Bunlar afetler yaÅŸanmasın diye söylenen her ÅŸeyi yapmaya hazır ürkek kentlilerdir. Ä°ktidar sahipleri her gün yeni korkular üreterek bunları sürüleÅŸtirirler. DiÄŸerleri ise afetlerin ne getirdiÄŸiyle ilgilenirler. Bunlar afetlerin her ÅŸeyi önem derecesinde ortaya çıkaracağı bilinciyle herkesi kuÅŸatan çözümlere destek verip zor günlerde çevrelerine ümit olanlardır. Yani Hz Nuh’un ‘afete hazırlık’ sünnetinin peÅŸinden gidenlerdir.

        

Hz Nuh halkını afetten korumak için her ÅŸeye göÄŸüs germesi Allah’ın yardımıdır. Yani Allah, afetler gönderip kullarını zor durumda bırakan deÄŸil, bu afetlere karşı önlem alıp halkını kurtarma gayretinde olan Hz Nuh’u gönderip ona her türlü desteÄŸi verendir.

Andolsun, biz onu (Nuh tufanını) bir ibret olarak bıraktık.

Var mı düÅŸünüp öÄŸüt alan?  (Kamer /15)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.