Makale
Seçimler sonucunda ortaya çıkan seçimler üzerine...
DemirtaÅŸ’ın zafer konuÅŸması için seçtiÄŸi mekân Cezayir Lokantası’nın sahibi olan iÅŸ adamı, sızdırılan ilk İmralı görüÅŸmesinde Öcalan’a “BaÅŸkanlık sistemine destek vermeyin” notu gönderen iÅŸ adamı.
Mekân, DemirtaÅŸ’ın bir ara Beyaz Türklerden gelen “AKP’yle mi barış” eleÅŸtirilerine kızıp “Türklerle Kürtler orada tanışmadı” dediÄŸi Cihangir’in yanı başı.
Cihangir’de, meÅŸhur “Cihangirliler” ve “Cihangirli” sayılmayan çevre mahallelerinin oy kullandığı merkezlerden biri olan FiruzaÄŸa İlköÄŸretim Okulu’nda kurulan sandıklardan CHP’ye 812, AK Parti’ye 768, HDP’ye 505 ve MHP’ye 194 oy çıkmış.
Semtin baÄŸlı olduÄŸu BeyoÄŸlu’nda 2011 seçimlerinde bağımsız aday Sırrı Süreyya’ya 12.213 oy, 2014 yerel seçimlerinde HDP adayı Sırrı Süreyya’ya 10.590, CumhurbaÅŸkanı adayı DemirtaÅŸ’a 15.275 ve 7 Haziran’da HDP’ye 22.865 oy çıkmış. 2011’e göre 10 bin artış var. CHP’nin 2011’de 40 bin olan oyu da 2015’de 34 bine düÅŸmüÅŸ. AK Parti’nin oyu 74 binden 59 bine. MHP’nin oyu sadece 1300 artmış. Saadet’in oyu düÅŸmüÅŸ. Cemaat Partisi’nin BeyoÄŸlu’nun yarısı hakkında telefon dinleme kararı vermiÅŸ adayı da 2500 oy aldığına göre…
İstanbul’da 2011’de bağımsız adayla 350 bin oy alan HDP, 2015’de oylarını 1.030 bine çıkardı. 10 binini bulduk. Diyelim 6 bini taktik yapan CHP’liler.
Devam edelim HDP’ye gelen emanet Beyaz Türk oyları aramaya. BeÅŸiktaÅŸ’tayız. 2011’de 2785 oydan 15.984 oya, ÅžiÅŸli’de 7960 oydan 26.373 oya çıkmış HDP oyları. Enver Hocacı, Stalinist Levent Tüzel’e 2500 oy veren Bakırköylüler, HDP’ye 17.380 oy vermiÅŸ. CHP’nin oyu 12 bin, AK Parti’nin oyu 9 bin düÅŸmüÅŸ. Ve Kadıköy. 6875’ten 34.146’ya çıkmış HDP’nin oyu. CHP 22 bin düÅŸmüÅŸ, AK Parti oyları ise 30 bin. MHP’nin oyu neredeyse deÄŸiÅŸmemiÅŸ. 5 bin oy cemaatin kaset koleksiyoncusu istihbaratçısına gitmiÅŸ (kasetleri olduÄŸu için deÄŸil tabii).
HDP’nin 2011’e göre İstanbul’da aldığı ekstra 720 bin oyun 80 bini böyle. Peki gerisi?
Esenyurt’ta 61 bin artırmış oylarını HDP. BaÄŸcılar’da 40 bin. Küçükçekmece’de 35 bin, Sultanbeyli’de 30 bin. Bahçelievler’de 30 bin, Ümraniye, Sancaktepe’de 26’ÅŸar bin. Bu ilçelerin hepsinde AK Parti’nin kaybının CHP’den büyük olduÄŸunu söylemeye gerek yok.
En çarpıcı sonuçlardan biri Çankaya sonuçları. HDP 2011 seçimlerine göre 13 kat, CumhurbaÅŸkanlığı seçimine göre 2 kat oylarını artırıp 50 bin oy almış. CHP oylarını 15 bin artırırken, AK Parti 24 bin oy kaybetmiÅŸ. Alevi nüfusunun yoÄŸun olduÄŸu Mamak’ta HDP oyunu 16 bin artırırken, CHP’nin oyu 7 bin, AK Parti’nin oyu 14 bin düÅŸmüÅŸ.
Ve İzmir. DemirtaÅŸ’a cumhurbaÅŸkanlığında 188 bin oy veren ÅŸehirde, 2011’e göre 2 kattan fazla oylarını artıran HDP’ye 273 bin oy çıktı. CHP’nin oyları 2011’e göre 200 bin arttı, AK Parti’nin oyları ise 231 bin azaldı, MHP’nin oyları 80 bin arttı.
HDP’nin sürpriz yaparak vekil çıkardığı Bursa’da 24 binden 96 bine çıkan HDP’nin bu oyların çoÄŸunu, oylarını 70 bin artıran CHP’den deÄŸil 110 bin kaybeden AK Parti’den aldığını söylemek için uzman olmaya gerek yok. MHP de oylarını 70 bin artırmış.
Son olarak bir de Erzurum’a bakalım. Oyları 33 binden 71 bine çıkaran HDP. Oylarını 54 binden 94 bine çıkaran MHP ve oyları 282 binden 209 bine düÅŸen AK Parti.
Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, MuÅŸ, Siirt, Åžanlıurfa, Batman, Şırnak, AÄŸrı, Van ve Antep’te AK Parti toplam 1 milyon 300 bin oy kaybederken HDP oyunu 1 milyon 700 bin artırmış. Geri kalanı da yeni oylar.
Sonuçlar Alevilerden HDP’ye bir oy akışı olduÄŸunu da göstermiyor. Türk Alevilerin yaÅŸadığı bazı illerde HDP’nin oy oranları: Sivas 1.39, Çorum 1.85, Tokat 1.27. Arap Alevilerin yaÅŸadığı Hatay’da yüzde 5’lik bir artış olmuÅŸ; % 6.58. Alevilerde esas deÄŸiÅŸim Kürt Alevilerde. Tabii en çok Dersim’de. CHP’den iki vekilliÄŸi aldı HDP. Ama bu da yaygın bir geçiÅŸ deÄŸil. ÖrneÄŸin CHP’nin yüzde 60 aldığı Arguvan’da HDP ikinci parti çıkmış. Pazarcık’ta CHP oylarının yarısı HDP’ye gitmiÅŸ.
Yani HDP’nin son seçimde aldığı 6 milyon oyun, yan, bağımsız adaylarla 2011’de aldığı 2 milyon 800 bin oy ve CumhurbaÅŸkanlığı seçiminde DemirtaÅŸ’ın aldığı 3 milyon 958 bin oyun üzerine koyduÄŸu oyların en az üçte ikisi AK Parti’den gelen oylar.
Metropol AraÅŸtırma ÅŸirketine göre bu HDP’nin yüzde 13 oyunun 2 puanı seçime üç gün kala Diyarbakır’da patlayan bombaya kadar AK Parti’nindi.
Neyse ki HDP’nin bu yeni seçmenleri CNN’de (partinin resmî kanalı CNNTürk deÄŸil) Amanpour’un aÄŸzından DemirtaÅŸ’ın “Bu zafer AKP’nin İslami topluma gidiÅŸi karşısında demokrasinin ve laikliÄŸin zaferi) sözlerini duymadılar.
İlk açıklamasını BeyoÄŸlu’ndaki Cezayir Lokantası’nda yapıp birinci dakikada AK Parti’yle koalisyona kapıları kapatan, KılıçdaroÄŸlu’nun zaferine kendisinden daha çok sevindiÄŸi, ikinci açıklamasında ErdoÄŸan ve AK Partililere “korkma seni asmayacağız, yargılayacağız” garantisi veren, üçüncü açıklamasında CHP-AKP koalisyonunu önerip, 17 Aralık yargılamalarından bahseden DemirtaÅŸ’ın tam olarak kimlerden oy aldığının farkında olmadığı görülüyor.
Tabloyu netleÅŸtirmek için ÅŸunu da hatırlatmaya gerek yok herhâlde. Bu seçimde HDP’ye oy vermiÅŸ AK Partili Kürtler, Gezi ve 17 Aralık’tan sonra 30 Mart yerel seçimlerinde AK Parti’ye, CumhurbaÅŸkanlığı seçiminde ErdoÄŸan’a oy vermiÅŸti. Yani HDP’nin yeni seçmenlerinin üçte ikisinin Gezi ve cemaat konusunda kafası net. Herhalde bundan çok daha fazlasının birinci gündemi ErdoÄŸan’ı baÅŸkan yaptırmamak ya da yargılamak deÄŸil, onun baÅŸlattığı çözüm süreci…
DemirtaÅŸ’ı dünyaya, merkez medyaya, Türk solu ve Beyaz Türklere verdiÄŸi sözlerle, kendisine esas oy veren Kürtlerin gündemleri arasında zor zamanlar bekliyor. Tabii daha bu zaferi nasıl kutlayacakları ve paylaÅŸacakları belli olmayan Kandil ve İmralı sahneye de çıkmadı. DemirtaÅŸ, İmralı heyetinden pek de kibar olmayan bir ÅŸekilde çıkarılmasının da intikamının peÅŸinde koÅŸarken, ErdoÄŸan’ın karizmasını çizmek isteyen yurt içi ve yurt dışındaki aktörlerin kahramanı olmanın keyfini çıkarıyor. Ama eÄŸer iyi bir siyasetçiyse kendisine oy veren büyük kitlelerin önceliklerine kulak kabartmak zorunda olduÄŸunu keÅŸfedecektir. Yoksa karizmasıyla kapattığı dindar Kürtlerle arasındaki farklar, AK Parti’nin siyaset yapacağı bir alan olarak açılır.
AK Parti için de manzara kolay deÄŸil. 7 Haziran seçimlerinde AK Parti’nin yüzde 41 oya kadar çekilmesinin pek çok nedeni söylendi, yazıldı, çizildi. Ama 56 ilde birinci, IÄŸdır ve Dersim dışındaki illerde ikinci parti çıkmış, yerel seçimlerde alamadığı 9 ilde birinci gelmiÅŸ AK Parti’nin yüzde 41 oyu New York Times’ın Sözcü’ye, DHKP-C’nin Robin Hood çetesine döndüÄŸü bir kampanya ve ilk kez muhalafetin iç-dışı tek vücud olduÄŸu bir seçime parçalı bir görüntüyle, içeride tartışmalarla girdi. 13 yıllık iktidarın ardından gelen yüzde 41, her ÅŸeyin yanlış, bütün adayların hatalı, bütün söylemlerin faul olduÄŸu noktasına varan analizleri haklı çıkaracak bir oran deÄŸildir. AK Parti’nin seçim sonuçlarını, iktidarın dokuz kez partiler arasında seçimlerde deÄŸiÅŸtiÄŸi 65 yıllık bir demokrasisi olan Türkiye’ye ilk kez seçim yapılan bir muz cumhuriyeti muamelesine karşı, AK Parti’nin seçim sonuçlarına saygı gösterip, öz eleÅŸtirisine baÅŸlaması da partinin kurumsallaÅŸtığının ve daha uzun yıllar Türkiye’deki dindarların siyasi temsilcisi olacağının iÅŸareti…
Bu seçimin AK Parti açısından üzerinde esas düÅŸünülmesi gereken rakamları Kürt meselesi etrafında en çok HDP’ye ve tam tersine MHP’ye giden oylar.
AK Parti, çözüm sürecinde adım attığında “oy” için yapıyor, geri adım attığında milliyetçi oylara oynuyor analizlerinin ikisini de çökerten bir sonuç bu. Çünkü çözüm süreci sadece AK Parti’ye yaramamış gözüküyor. Süreçle Kürtler açısından çıta yükseldi ve bir merkez partisi olan AK Parti bu yükselen Kürtlük bilinci, Kürdistani talepleri karşılayamadı. AK Parti’nin aktörleri, hükümetin çözüm için attığı adımların temsilini bile HDP’ye bıraktı. ÖrneÄŸin bölgede AK Partili belediyeler serbest bırakılan Kürt harflerini yerel hizmetlerde kullanmazken, HDP bu alanı iyi doldurdu. Akil İnsanlar heyetinden sonra çözüm sürecinde alan HDP’ye kaldı, AK Parti çözüm sürecinin PR’ını bile yapamadı. Bunu yapacak aktörleri de çok yoktu. ÖrneÄŸin Diyarbakır’da düzenlenen bir çözüm süreci çalıştayının açılışında bir AK Parti genel baÅŸkan yardımcısının 90’lar havasındaki konuÅŸması, salonda krize neden oldu.
Ama bu son 10 ayda AK Partili Kürtleri HDP’li yapan esas deÄŸiÅŸken Kobani’ydi. AK Parti, Kobani’nin Kürtler için bir Çanakkale destanına, Kıbrıs Davası’na döndüÄŸünü geç anladı. Kürtler, çözüm süreciyle Türkiye’de asimilasyon ve inkârı bitirdiÄŸini söyleyen AK Parti’den, Kobani’deki Kürtlere de yardım etmesini beklediler. AK Parti hükümeti neredeyse bütün Kobani’yi Türkiye’de misafir edip, orada savaÅŸan YPG’lileri Türkiye’de tedavi ettirdi ama hem bunu anlatacak kalibrede Kürt aktörleri yoktu, hem de PKK’nın IŞİD-Türkiye propagandasına cevap verecek (ki zordur) bir medyası ve Kürt camiasında sesi duyulan uzmanları, aydınları yoktu. Bütün dünyanın konuÅŸlandığı Suruç’ta günlük basın toplantısı yapacak bir AK Partili siyasetçi bile pek çok dezenformasyonu engelleyebilirdi.
Sınırı açmakta birkaç saatlik tereddüt, askerî destek konusunda hem PKK faktörü hem de Süleyman Åžah yüzünden haklı bulunacak çekingenlikler sonunda günün ÅŸampiyonu Obama olurken, Kobani’yi esas kurtaran, Barzani’nin teÅŸekkür ettiÄŸi koridor bile ikinci planda kaldı.
AK Parti için ÅŸimdi zor olan küskün Kürt seçmenleri iyice küstürmeyecek bir koalisyon ya da seçime doÄŸru giderken dil tutturmak olacak. 2011’de AK Parti Kürt meselesinde neredeyse somut bir adım atmamışken gelen büyük destekten sonra, son üç yılda çözüm sürecinde alınan bunca risk ve mesafeden sonra Kürtlerin HDP’ye oy vermesinin bir küskünlük veya nankörlük söylemine dönme riski ise kayan oyları HDP’nin cepteki oyları arasına ekler.
Tabii Kürtleri geri kazanırken çözüm sürecine kızıp MHP’ye giden İç Anadolu ve Karadeniz’deki Türk oyları da unutmaması gerekiyor. Batı’da, iç Anadolu’da ve yer yer Karadeniz’de MHP’ye kayan oyların tek motivasyonu çözüm süreci deÄŸil. Çözüm süreci diÄŸer pek çok meselesinin içinde tercihi deÄŸiÅŸtiren faktörlerden biri. Yani AK Parti eÄŸer, fotoÄŸrafını temizlemeyi baÅŸarır, koalisyon pazarlıklarında sorunun deÄŸil, çözümün yanındaki çizgisini korursa çözüm sürecinde ısrar MHP’ye kayışa sebep olmayacaktır.
Hepimiz için en zor olanı ise listelerinin son onayını komutanların belirlediÄŸi ama dünyada kendisinden liberal parti diye bahsettirmeyi baÅŸarmış bir siyasi aktörle sınanmak olacak. Bu kez sistemin merkezinde, kurucu bir aktör artık HDP. SivilleÅŸmeyi Büyük İnsanlık gibi laflar dışında baÅŸaramamış bir hareketin sistemin merkezine oturmasının hem imkânları hem riskleri var. Ama riskleri artıran, bu profilde bir aktörün AK Parti’yi Diyarbakır’da seçime üç gün kala miting bombalayan, IŞİD’in neredeyse siyasi kanadı gibi kodlamasından kaynaklanan, müzakereyle çözülemeyecek büyük krizler ve bu krizlerin doÄŸuracağı kırılmalar.
Gezi’den beri Türkiye’de yaÅŸanan iktidar blokları arasındaki mücadelede herkesin kendi tarafına çağırdığı Kürtler Öcalan, Kandil, HDP arasındaki çekiÅŸtirmenin sonunda AK Parti karşısındaki statüko cephesine baÅŸarıyla yerleÅŸtirildi. Cemaatle, Kemalistlerle yan yana poz vermekten çekinmeyecek bir AK Parti öfkesiyle. Böylece seçimlerde bir türlü bozulamayan altın denge de dindar Kürtlerin saf deÄŸiÅŸtirmesiyle bozuldu. UÄŸruna bombalar bile patlatılacak kadar çok istenen ÅŸey gerçek oldu.
Åžehirlerde en küçük muhaliflerine bile nefes aldırmayan çeteleri olan, çok rahat adam öldüren ve yalan söyleyebilen, girdikleri siyasi ittifakları yüzünden de merkez medyada cemaat medyasında meÅŸrulaÅŸtırılan kanatları olan aktörle yol yürümek, siyaset yapmak, en soru ise çözüm süreci yürütmek zorunda Türkiye.
İşi daha da zorlaÅŸtıran HDP’nin üst aklının önceliÄŸinin Türkiye’de siyaset yapmaktan çok Orta DoÄŸu’daki iddiaları olması. Bunun için de siyasetin nüfuz edemeyeceÄŸi uluslararası her türlü ittifaka açık, yerli davranma mecburiyeti de olmayan bir aktörle karşı karşıya siyaset.
Yine de Meclis’e hem HDP hem de AK Parti’nin listelerinden iyi siyaseti yükseltecek, sivilleÅŸmeyi saÄŸlayacak aktörler girdi. Onların basiretine, oylarının cepte olmadığını hatırlatacak halkın ferasetine güvenmekten baÅŸka yapacak bir ÅŸey yok.
DemirtaÅŸ haklı. Ne de olsa Kürtler ve Türkler Cihangir’de tanışmadı...
10.6.2015
TÜRKİYE GAZETESİ
Henüz yorum yapılmamış.