Sosyal Medya

Makale

Fesadın işi: Haset

Otuz Mart seçimlerinden aklımda kalan iki cümle var. Not defterime de kaydetmiÅŸim. Seçimden hemen sonra, Sayın ErdoÄŸan, muhalefet liderleri ve partileri için ÅŸunu söylemiÅŸti: 'Hiç özeleÅŸtiri yapmazlar mı?' PeÅŸinden Bahçeli'nin açıklaması gelmiÅŸti. Harfi harfine ÅŸöyle: 'Bu seçimin galibi, gerçekten, Milliyetçi Hareket Partisi olmuÅŸtur.'

Åžimdi bir seçim daha yaÅŸadık. Onca bilginin, verinin, yeniliÄŸin ve 'galibin' arasında, ilk dikkatimi çeken, yine Bahçeli'nin açıklaması oldu. Sonuçlar kesinleÅŸir kesinleÅŸmez, basın mensuplarının karşısında kurduÄŸu o cümleler. Ağır sözler. DüÅŸmanlığa örnek gösterebileceÄŸimiz ifadeler. ÇaresizliÄŸin öfkeye dönüÅŸmesi. Üslubun yitirilmesi. Kabullenememek. Haset etmek.

Evet, doÄŸru kelime, haset.

Büyük Türkçe Sözlük, bu kelime için, 'kıskançlık, çekememezlik' karşılığını veriyor. Bu da, öfkeyi ve düÅŸmanlığı beraberinde getiriyor. İnsanın sadece gözlerini deÄŸil, kalbini de karartıyor. Aklını ve insafını elinden alıyor. Kıskanç kimse, yani haset sahibi, kendini tutamaz, sözle veya eylemle, her fırsatta fenalık yapmanın derdinde olur. Böyle birinin huzurlu yaÅŸaması ve baÅŸarıya ulaÅŸması mümkün deÄŸildir.

Edebiyattan siyasete kadar, günlük hayatımızda, hasedin örneklerine fazlasıyla ÅŸahitlik ediyoruz. Bizzat yaşıyoruz. İmrenmenin içlenmeye, içlenmenin hasede, hasedin düÅŸmanlığa dönüÅŸmesi. İnsanın insafını, dolayısıyla, kendisini kaybetmesi. Gıptanın yerini gıybetin alması.

Önce, 'hasede götüren sebepler' neymiÅŸ, ona bir bakalım: Kin ve düÅŸmanlık, büyük ve güçlü görünmeye çalışmak, kibir, kendini beÄŸenme, maksada ulaÅŸamama korkusu, riyaset ve makam sevgisi, nefsin çirkinliÄŸi.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.