Sosyal Medya

Coğrafyamız

Göçmenler Caddesi'nde bir göçmen

Suriye'nin Kobani kentinden kaçan aşçı Ahmed Şeh Hasan, Diyarbakır'ın kenar semtlerinden Göçmenler caddesinde hayata tutunmaya çalışıyor. Esnafın yardımıyla lokanta açan Ahmed’in hayali savaşın bitmesi, ülkesine dönüp yıkılan lokantasını onarmak.



Suriye’nin Halep kentinde büyük bir restoranda aÅŸçılık yaparken savaÅŸ nedeniyle doÄŸum yeri olan Kobani’ye kaçan Ahmed Åžeh Hasan'ın, orada açtığı lokantası saldırılarda yerle bir oldu. IŞİD’in Kobani’ye girmesiyle de ailesiyle birlikte Türkiye'ye Gaziantep'e kaçtı.

“Annem, kardeÅŸlerim, eÅŸim ve çocuklarımla 11 kiÅŸi sınırı geçip Türkiye’ye geçtik. Bir iki kamp dolaÅŸtık ancak yer olmadığı söylendi. Biz de Gaziantep’e gittik. Bir iki iÅŸe girip çıksam da tutunamadık. Elimizdekiler de bitince ortada kaldık. Bir akrabamız Diyarbakır’a gitmiÅŸti. Bize ‘burada insanlar yardımsever’ deyince Diyarbakır’a gitmeye karar verdik. Ama bilet paramız dahi yoktu. Otobüs terminalinde hayırsever bir kiÅŸi biletlerimizi alınca Diyarbakır’a göçtük.”

Ahmed Åžey Hasan, Gaziantep'ten Diyarbakır'a geliÅŸ öyküsünü ise böyle anlatıyor.

Göçmenler caddesi

Halep’ten Kobani’ye, oradan Gaziantep’e ve Diyarbakır’a göç eden Hasan ailesi kentin kenar semtlerinden BaÄŸlar'da, Göçmenler Caddesi'nde yaşıyor. Ahmed Åžey Hasan hem evi hem de iÅŸini yardımseverlere borçlu:

“Mahalleye geldiÄŸimizde bir kaç kiÅŸi durumumuzu sordu. Kalacak yerimizin olmadığını söylediÄŸimde Allah razı olsun bir ev buldular. YerleÅŸtikten sonra gidip tek tek inÅŸaatları dolaÅŸtım. Bir gün çalışıyor üç gün iÅŸ bulamıyordum. OturduÄŸumuz mahallede esnaf halimizi hatırımızı soruyor, ara sıra gıda yardımında bulunuyordu. Bir gün Suriye’de mesleÄŸimin ne olduÄŸunu sorduklarında aÅŸçı olduÄŸumu söyleyince, ‘öyleyse sana bir lokanta açalım’ dediler.”

 

suriyeli-asci
Göçmenler caddesindeki esnaflar Ahmed'i koruyup sahip çıkmışlar.

 

Halep Lokantası

Göçmenler Caddesi’nde boÅŸ olan küçük bir dükkân tutan semt esnafı ardından dükkânda kullanılmak üzere öte beri toplamış. Artık kullanılmayan masa, sandalye ve tabaklar, Ahmed’in lokantasının eÅŸyaları olmuÅŸ.

“Bütün esnaf para topladı. Para vermeyenler eÅŸya, kap-kacak, öte-beri verdiler. Ä°ki günde açtık. BaÅŸka bir hayırsever dükkanın yazılarını yazdırdı. Bir kaç malzeme de tedarik ettikten sonra baÅŸladım yemek yapmaya.”

Humus, Felafel ve Ful

Suriyeli aÅŸçı Ahmed Åžeh Hasan ilk yaptığı yemekleri esnafa ve mahalle sakinlerine ikram etmiÅŸ. Pek çoÄŸu ilk kez tattıkları yemekleri çok beÄŸenmiÅŸ. Onlardan biri de Cemil Özdemir. Özdemir, aynı zamanda Ahmed’in lokanta açmasına önayak olanlardan.

“Geldiklerinde periÅŸanlardı. Çocuklar açlıktan bitkin düÅŸmüÅŸlerdi. Benim de evlatlarım var, içime sığmazdı böyle bir ÅŸey. El birliÄŸiyle ev bulup yerleÅŸtirdikten sonra bir mekân sahibi olması için önayak olduk. Çok becerikli çocuk. Yaptığı yemekler de çok lezzetli. Kısa sürede duyuldu, baÅŸka semtlerden insanlar gelip yemek yiyorlar.”

Ahmed Åžeh Hasan lokantasında Arap mutfağına özgü Felafel, Ful, Humus ve Feth yemeklerini yapıyor. Daha önce bu yemeklerden tatmış olanlar lokantasının müÅŸterileri arasında. Yeni tadanlar da yemekleri beÄŸendiÄŸini söylüyor. Henüz lokantasını açalı bir ay olmasına karşın evine günde 30-40 lira götürebiliyor. Ä°ÅŸler yolunda gitse de onun asıl amacı bir gün ülkesine geri dönmek:

“EÄŸer bir gün savaÅŸ biterse ülkeme döneceÄŸim. Halep’e gidip restoranımı onarıp açacağım. Kendi mutfağımda kendi malzemelerimleyemekler yapacağım. O günün gelmesi en büyük dileÄŸim.”

Kaynak: Al Jazeera Türk

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.