Kürsü
M. Ali Akbulut: Dostluk ve Sevgi Köprüsü (3): Nezaket
Modern dünyada, insan iliÅŸkilerinin soÄŸuk ve kopuk olduÄŸu bir dönemdeyiz. Åžehir hayatı insan iliÅŸkilerini ve iletiÅŸimini de etkiliyor. Oysa hem inancımız, hem geleneklerimiz, hem toplumsal organizasyonlar, insanlar arasındaki iliÅŸkileri ve iletiÅŸimi teÅŸvik etmekle kalmayıp adeta zorunlu kılıyor. İliÅŸkileri bozan, iliÅŸkilere zarar veren her davranışın bir ilacı, her türlü düÅŸmanlaÅŸtırıcı ve ötekileÅŸtirici davranışın da panzehiridir. Bu yönüyle kibir, öfke, kin, düÅŸmanlık, bencillik gibi davranışların panzehiri niteliÄŸindeki dostluk ve sevgi, saygı oluÅŸturan bir davranış olan nezaket, iliÅŸkileri ve iletiÅŸimi adeta güven ve saygı temeline oturtuyor.
Hiçbir karşılık beklemeksizin, karşıdaki kiÅŸiyi anlamaya ve ona sevgi ve ÅŸefkati yansıtacak bir davranış olan nezaket, güven toplumlarının oluÅŸmasına yol açar.
Nezaket, Farsça kökenli "nazuk" kelimesinden dilimize geçmiÅŸ. Bizde Arapçadan gelen, "edeb"in çoÄŸulu "adab-ı muaÅŸeret" olarak kullanılsa da; kibar, zarafet, saygı, naziklik, incelik, tevazu, hoÅŸgörü gibi yoldaÅŸ kelimeleri de içine alır.
Toplumsal hayatın her alanında nezaket, muhatapların tavırlarını yumuÅŸatır, iletiÅŸimi ve iliÅŸkileri iyileÅŸtirir, saygı ve güveni artırır. Siyasi organizasyonlarda nezaket, karşı taraf ile uygun iletiÅŸim kanalı oluÅŸmasını saÄŸlar; düÅŸüncelerine katılmasan da diyalog ve görüÅŸ alışveriÅŸini mümkün kılar. Bu durum da farklı düÅŸünce ve görüÅŸe sahip olan kiÅŸi ve grupların birlikte yaÅŸama imkanını oluÅŸturur. Toplumsal birlikteliÄŸi, ahlaki erdemlerin vücut bulmasını saÄŸlar.
Nezaket, saygı olarak görülse de tek başına saygı nezaketin anlamını vermez. Nezakette ÅŸefkat vardır, empati vardır. Kibarlık, hoÅŸgörü ve tevazuyu da içine alır; saygıyı da içine alır. Empatinin olduÄŸu yerde, nezaket alan ve nezaket veren nezdinde, iliÅŸki ve iletiÅŸimin bir anlam ifade ettiÄŸini, bir deÄŸer oluÅŸturduÄŸunu bilmek gerekir. Çünkü nezaket alan kiÅŸi, kendisine karşı nezaketli davranıldığını gördüÄŸünde muhatabına nezaketli tavır içinde olacaktır. Bir tür bulaşıcı hal alacaktır. Toplumdaki saygınlık ortamı, insanların birbirine karşı daha güvenle yaklaÅŸmasına yol açacaktır.
Nezakete genel anlamda "adab-ı muaÅŸeret" de demekteyiz. Toplum içindeki hareketlerimizi, insanlar arasındaki iliÅŸkilerimizi belli bir ahlak kuralı içinde belirleyen bu davranışlar, kimlik ve kiÅŸiliÄŸimizi de ortaya koyar. YumuÅŸak davranış, nazik hareket, saygılı duruÅŸ, hoÅŸgörülü yaklaşım, kibar ve ince insan olmak; sosyal iliÅŸki ve iletiÅŸimin saÄŸlam ve saÄŸlıklı zemine oturmasına yol açar. Nezaketli davranış, olası sorunların çözümünü kolaylaÅŸtırdığı gibi, olma ihtimali gözüken sorunların oluÅŸumunu da önler. Nezaketli bir davranış, öfke, kin, bencillik, kibir gibi hastalıklı davranışların hem geliÅŸmesini hem de olası varlığını etkisiz kılar.
Hiç kuÅŸkusuz nezaket, ailede huzuru, okulda anlayışı, iÅŸ yerinde verimi, ülkede güveni saÄŸlayacak; iletiÅŸim ve iliÅŸkilerde muhataba deÄŸer verme, önemseme, saygı duyma, ÅŸefkat gösterme ve empati ile anlayışı da geliÅŸtirecektir.
Her ne kadar toplumsal anlayış içinde nezaket, medeni ve ahlaki davranışlar kalıbında deÄŸerlendirilse de, genel bütünlük içinde insana verilen deÄŸer, insani iliÅŸkilerde bir yön belirleyici olarak da görülmelidir. Mirasını aldığımız Osmanlı kültüründe adab-ı muaÅŸeret, eÄŸitim kalıbı içinde verilirdi. EÄŸitim aslında ailede baÅŸlar, okulda devam eder; toplumun kendisi ise bu eÄŸitimin uygulama sahasına dönüÅŸürdü. Rol model aile olurdu; aileden alınan altyapı, medreselerde daha kalıcı hale getirilir, toplumda da karşılığını bulurdu.
Sözle baÅŸlayan, beden diliyle devam eden, söz ve hareketlerle kendini gösteren nezaket kuralları, daha çok toplumun kabul ettiÄŸi ve uyguladığı yazılı olmayan kurallardır aslında. Adab-ı muaÅŸeret; edep, adap, ahlak kalıbında erdemli topluma dönüÅŸmede önemli bir yön belirler.
Nezaket kurallarının en fazla ihlal edildiÄŸi alanlar siyaset sahnesi ile trafik oluyor. Kibarlık, incelik, hoÅŸgörü, empati, saygı gibi nezaketin arkadaÅŸları da bu alanlarda kayboluyor. Kabalık, bencillik, 'ben' ve 'öteki' anlayışının hakim olduÄŸu alanlara dönüÅŸüyor. Karşı tarafı anlama ve kendini anlatma yoluna gitmekten çok, 'karşı taraf beni kabul etsin' bencilliÄŸi hakim oluyor.
Nezaket, güven toplumunun oluÅŸmasını, toplum içinde saygının hakim olmasını saÄŸlar. Güven ve saygı temelli bir toplumda ise eÄŸitimde kalite, üretimde verimlilik, ülkede birlik oluÅŸması demektir.
Dijital bir dünyaya girdik. Her anımız çevrim içi durumda. Bu sanal ortamlarda kendine özgü ahlak kuralları geliÅŸtiriliyor. 'Netiket' denilen çevrim içi davranış kuralları ÅŸekilleniyor.
Dijital platformlardaki paylaşımlarda, kişilerin ve kurumların itibarlarının korunması zaruret haline geliyor. Kontrol ve denetim kapsamında olmasa da, en azından dijital platformlardaki ahlaki kuralların nezaket kalıbına yerleştirilmesi gerekiyor. En azından bu anlayış ve sorumluluğun oluşması gerekiyor.
Salih amellerle dosdoÄŸru yolda yürüyen ve bu yolda hikmetle ve güzel öÄŸütle yaklaÅŸanlardan olmak ümidiyle.
M. Ali Akbulut

Henüz yorum yapılmamış.