Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Mehmet Beyhan: Birlik Jeopolitik Bir Zorunluluktur



Katar saldırısı tüm dünyaya gösterdi ki İsrail, sınır tanımıyor. Bir zamanlar Hitler Avrupa’da savaşı nasıl yaygınlaÅŸtırdıysa, Netanyahu da ‘’OrtadoÄŸu’da’’ savaşı yaygınlaÅŸtırmaya çalışıyor. Zulümde sınır tanımayan Hitler, sonunda büyük bir tokat yemiÅŸti. Almanya bugün hâlâ Hitler’in iÅŸlediÄŸi vahÅŸetin utancını yaşıyor.

Peki, Netanyahu’nun sonu Hitler gibi olur mu?

İnsanlık tarihi devamlı zalimlerin sonun kötü olduÄŸunu bize hep göstermiÅŸtir. Adaletin ÅŸaÅŸmaz terazisi Netanyahu ve suç ÅŸebekesi için de ÅŸaÅŸmayacak sonları mutlaka kötü olacaktır. Bunun nasıl olacağı, kimin eliyle olacağını bilmiyoruz. İsrailoÄŸullarına zulmeden Firavun’un saltanatını, Firavun’un Sarayında yetiÅŸmiÅŸ Hz. Musa tarafından devrileceÄŸini kim bilirdi? Gün gelecek bugün Netanyahu ve suç ÅŸebekesinin insanlığa karşı iÅŸlediÄŸi suçun utancını İsrail de yüzyıllarca yaÅŸayacak. Aslında bu utanç, İsrail’i durdurmayan tüm ülkelere aittir.

Barbarlıkta sınır tanımayan İsrail’i durdurmak temel insani deÄŸerlere sahip dünyadaki tüm ülkelerin sorumluluÄŸudur. Ancak bölge ülkelerinin İsrail’e karşı caydırıcı bir tavır ortaya koymaları, sorumluluÄŸun da ötesinde bir zorunluluktur. Çünkü İsrail vahÅŸetinin Gazze ile sınırlı kalmayacağını baÅŸtan beri çıktığımız her programda ve yazılarımızda dile getirdik. Ne yazık ki öyle de oldu. Gazze ile birlikte Suriye, Lübnan, Yemen, İran ve en son Katar’a da saldırdı.

Ancak Katar saldırısı, diÄŸer tüm saldırılardan farklıydı. Çünkü Katar, bizzat Amerika’nın müttefikiydi. Demek ki Washington ile güçlü iliÅŸkilere sahip olmak hiçbir ülke için artık yeterli bir güvence deÄŸildir. Peki, İsrail, bu kadar cüretkâr olma cesaretini nereden alıyor? Hiç ÅŸüphesiz bölge ülkelerinin bölünmüÅŸlüÄŸünden alıyor.

Bölge ülkelerinin güçlerini birleÅŸtirmeleri, bu coÄŸrafyada yaÅŸayan tüm halkların duası ve özlemidir. Sezai Karakoç’tan, Necmettin Erbakan’a kadar birçok siyasetçi ve düÅŸünür birliÄŸin mutlaka olması gerektiÄŸini söylediler. Ne yazık ki bu söylemin İsrail’de uyandırdığı endiÅŸe kadar, Müslüman ülkelerde heyecan uyandırmadı.

Katar saldırısından sonra, Doha’da toplanan Müslüman ülke liderleri birlik çaÄŸrısı yaptılar. Bu, ‘’bir musibet bin nasihatten iyidir’ ’atasözünü bize hatırlattı. BaÅŸa gelen felaketlerin bazen daha öÄŸretici olduÄŸunu Katar saldırısı ile bir kez daha gördük. Hatırlanacağı gibi, Trump BaÅŸkan seçildikten sonra, Körfez ülkelerine yaptığı ziyarette, üç gün içinde üç trilyon dolar cebine koydu gitti. Ancak bunun Katar’ı korumadığı gibi, Suudi Arabistan’ı, BirleÅŸik Arap EmirliÄŸi’ni ve diÄŸer Körfez ülkelerini de korumayacaktır.

İsrail vahÅŸetine karşı bölge ülkelerini, ancak BİRLİK koruyabilir. BirliÄŸin hangi temeller üzerine kurulacağı dünyadaki tecrübeler, coÄŸrafi ÅŸartlar, somut ihtiyaçları dikkate alarak üzerinde çalışılması gerekir. Biz geçen haftaki yazımızda birliÄŸin temel amacını üç baÅŸlık altında özetlemiÅŸtik.

Tekrar etmek gerekirse, birincisi, bölgede güvenliÄŸi saÄŸlamak ve barışı korumak ve nihai olarak bağımsız bir Filistin Devletini kurmak. Ä°kincisi, ekonomik birliÄŸi saÄŸlamak. Bölge ülkelerinin aralarında mal ve hizmetlerinin yanı sıra insanların vizesiz dolaşımının önünü açmak. Böylece bölge ülkelerinin her alanda kendi potansiyeline kavuÅŸturmasını saÄŸlamak. Üçüncüsü, içte kültürel çeÅŸitliliÄŸi korumak, dışta siyasi birliÄŸi saÄŸlamak.

Toparlayacak olursak, yaklaşık 200 yıldır coÄŸrafyamızda akan kanı durdurmak, kaynaklarımıza sahip çıkmak için ‘’BİRLİK’’ bir tercih deÄŸil, jeopolitik bir zorunluluktur! Birçok kez dile getirdiÄŸimiz gibi, mesele ciddi ve derindir!

 

Mehmet Beyhan

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.