Sosyal Medya

Şevket Hüner: 'Musa, senin gelişinle ne değişti ki?'



Firavunun sihirbazlar üzerinden kurduÄŸu tezgâh yine sihirbazlar tarafından bozulunca bunu kendi yönetimine karşı bir baÅŸkaldırı olarak ilan etti. Sihirbazların elleri ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi ve sonunda da asılmaları talimatını vermesine raÄŸmen içi yatışmadı. Zira İsrailoÄŸulları nezdinde Musa’nın(as) ve Harun’un(as) etkisi artmıştı. KüçümsediÄŸi halkı olanların tesiriyle yeni hak arayışlarına gidebilirlerdi. Sistemden nemalanan yardımcılar, tüm dikkatleri tekrar İsrailoÄŸullarının üzerine çevirerek “Bunların gözünü nasıl korkutacaklarını?” buldular. Böylece eski usul kıyım tekrar gündeme geldi. Erkek çocuklar öldürülecek kız çocuklar ise kötü amaçlarına hizmet ettirilecekti…

Daha önce böylesine bir kıyımdan saraya yerleÅŸtirilerek kurtarılan Musa(as), sabırla direnirlerse yeryüzünün gerçek sahibi olan Allah’ın onlara bir çıkış yolu göstereceÄŸini tebliÄŸ etti. Ama tüm çözümlere karşı kulakları sağır bir toplum vardı karşısında. Sihirbazların tehditlere boyun eÄŸmeyip ölümü göze almalarını görmüÅŸler ama idrak edememiÅŸlerdi. Kalplerindeki korku tüm benliklerini sarmış bu köle ruhlular, kendilerini kurtarmak için ölümü göze alan elçileri suçlamaya baÅŸladılar. Çocuklarını bile korumaktan aciz olanlar, dönüp ümitleri yeÅŸerten Musa’ya(as) ÅŸöyle çemkirdiler;

“Sen gelmeden önce baskı, zulüm ve iÅŸkence altında yaşıyorduk. Åžimdi sen geldin biz yine baskı ve zulüm altında yaÅŸamaya devam ediyoruz. Senin geliÅŸinle ne deÄŸiÅŸti ki?” (Araf /129)

“Neden bu zulüm ve iÅŸkencelere muhatap kılınıyoruz?” sorusunu kendilerine soramayan, millet olma ÅŸuurunu yitirmiÅŸ bu güruh, Firavunun fiyakasını bozan hemÅŸerilerini suçluyorlardı. Bu yaman çeliÅŸkinin farkında olmayanlara ne denilebilirdi ki? Toplumun en dibinde yaÅŸamayı hürriyet olarak algılayanlara, yarınlara dair ümitleri elinden alınanlara, ölmemek için özgürlüklerinden vazgeçmiÅŸ olanlara, sistemi Allah’tan daha büyük ve kudretli görenlere nasıl bir cevap verilebilirdi ki?

Musa’nın müthiÅŸ cevabı idraklerinize sunmak için ayeti iki parçaya ayırıp aktarıyorum;

“(Bu serzeniÅŸe Musa dedi ki:) Belki de Rabbiniz düÅŸmanınızı helak edecek ve onların ardından yeryüzünde size güç ve iktidar verecek, sonra da ne tür iÅŸler yapacağınıza bakacak.(Araf /129)

Her ÅŸeyin üzerinde kuvvet ve kudret sahibi olan Allah, kendisinden ümit kesen İsrailoÄŸullarına reva görülen zulümlerden razı olmamıştı. Kalplerine korku yerleÅŸtirilen bir toplumu Musa (as) ve Harun (as) ile yeniden diriltmeyi istemiÅŸ ve böylece RableÅŸen bir Sistem’i acziyete düÅŸürmüÅŸtü. Nemrud’un kulağına kaçan sinekle yaÅŸadığı acziyete dair uydurulmuÅŸ İsrailiyat menkıbelerinden bahseden bazı müfessirler iki yiÄŸit kardeÅŸin kafa tutmasının RableÅŸen Sistem’e yaÅŸattığı acziyeti anlatmamış, böylece Kur’an okuyanları muhafazakârlığa mahkûm etmiÅŸlerdir.

Allah, mazlumlara güç ve kudretiyle yardım ederek millet olma ÅŸuurunu kazandırandır. Yıkılmaz denilerek adeta TanrılaÅŸtırılan sistemleri yerle bir ederek mazlumları onlara varis kılandır. Ama bundan sonraki evreyi anlamayan eskinin mazlumları yeni Sistem’in zalimleri olagelmiÅŸ ve bizzat kendi halklarına kan kusturmuÅŸlardır. Nazilerin zulümlerinden ÅŸikâyet eden İsrailoÄŸullarının Gazze’nin bebeklerine yaptığı zulüm Hitleri bile utandıracak düzeydedir.

Allah, yardım edip ayaÄŸa kaldırdıklarına aynı zamanda hesap sorandır. İnsanların hesap gününden en çok korkanlarının peygamberler olması bunun en büyük kanıtıdır. Yani size emanet edilenlerin hesabının sorulacağını unutursanız, adınız, dininiz, mezhebiniz, ırkınız ne olursa olsun sizin de baskılardan medet uman zalimlerden olmanız kaçınılmazdır.

Mekke döneminde Resulullah (sav), sahabe ve müÅŸriklerin bu ayetler karşısındaki tavrı ve mücadelesini biliyoruz. Peki, bu ayetler karşısında biz ve küresel güçlerin arasındaki mücadele nasıl cereyan ediyor? Mesela Gazze’de bu ayetlerin anlaşılması ile İstanbul’da anlaşılması arasındaki fark ne? GeçmiÅŸte birçok yiÄŸit Müslüman’ın kelle koltukta verdiÄŸi mücadeleler sonucunda elde edilen mevzilerde yapılıp edilenler bir hesap gününün olduÄŸunu ve ona inandığımızı hatırlatıyor mu?

Yoksa “Musa’nın (as) geliÅŸiyle ne deÄŸiÅŸti?” diyenler gibi biz de Muhammed’in (sav) geliÅŸiyle neyin deÄŸiÅŸmesi gerektiÄŸini anlayamayanlardan mıyız?

Åževket Hüner / 26 Zilkade1446

2 Yorum

  1. Faruk Savaş özbay

    Mayıs 26, 2025 Pazartesi 21:10

    Hz hüseyine oğlu sorar baba bu kerbela halkı seni dinliyor ve seni destekliyorsa neden kıyam etmiyor? Cevap kıyamete kadar yankılanacak Çünkü karınlarında yezid in lokması var......

  2. Vesselam

    Mayıs 25, 2025 Pazar 08:40

    Senin gelişinle ne değişti ki? sorusuyla biten ayete, yeryüzünde size güç ve iktidar verecek, sonra da ne tür işler yapacağınıza bakacak ayetiyle verilen cevabın genel anlamı; imtihanınızı yaşamadınız. imtihanınızı yaşamanız lazımdır. imtihan ile anlam kazanan insan, imtihan ile değer bulan ümmet, imtihan ile esfeli safiline ulaşan kulun ulaştığı mertebe yada tam tersi yeri işaret eder. Şöyle bir bakıldığında; Gazze imtihanında kim nerede? Din nasilahat ise, ölüm nasihat ise kim ne kadar ÖĞÜT aldı? kim ne kadar ÖĞÜT alıyor? Anlaşıldığı kadarıyla çoğunluğu kadın ve çocuk olan 55 bini geçen Gazzedeki ölümden ÖĞÜT alan da yok, NASİHAT alanda yok.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.