Sosyal Medya

Güncel

Bu ‘psikolojik savaş' gösterisi sadece Ukrayna'ya değil, bütün dünyaya karşı...

Selahaddin E. ÇAKIRGİL / Star



Öldürücü maddî silâhlarla yapılan askerî savaÅŸlar, dönüÅŸü olmayan ya da çok zor ve pahalı olan savaÅŸlardır. Taraf olanlardan birileri, ya tamamen öldürülür, esir alınır ya da kaçırttırılır, teslim olması saÄŸlanır, bütünüyle; etkisiz hâle getirilir; karşı taraf da zafer kazanmış olur.
 
Ä°ki tarafın da, sonuna kadar birbirini öldürdüÄŸü, sonu gelmez bir savaşın, 'yangının artık yakacak bir ÅŸey kalmayınca sönmesi' gibi, iki tarafın tamamen artık savaÅŸamayacak hale gelmesiyle sona erebilir. O zaman da 'Zafer veya hiç!' durumu ortaya çıkar.
 
Ama, bu gibi askerî savaÅŸların dışında, 'modern' çaÄŸda, daha baÅŸka savaÅŸ ÅŸekilleri vardır ki, topyekûn savaÅŸ anlayışına göre, 'Kimyevî, mikrobiolojik veya nükleer savaÅŸlar... Ve, kültürel, ekonomik, propaganda savaÅŸları', vs., psikolojik savaÅŸ örnekleridir. Ä°nsan toplumlarını asıl tahrib eden savaÅŸ çeÅŸidi budur. Acze düÅŸürülmüÅŸ, korkutulmuÅŸ devlet ve kitlelerin elinde en güçlü maddî silâhlar bulunsa bile, rûhen sinmiÅŸ-sindirilmiÅŸ toplumlar ve onların orduları içten çökertilmiÅŸlerdir.
 
*
 
Åžimdilerde, Rusya ve Amerika arasında yıllardır sürmekte olan bir savaÅŸ türü var ki, tarafların ikisinde de nükleer silâhlar olup, taraflar birbirlerine, tehditler yaÄŸdırıyorlar.
 
Rusya BaÅŸkanı Putin, ÅŸimdi, muhtemel bir savaÅŸa hazır olduklarını göstermek için, bir büyük tatbikat yaptırıyor, kendi komutasında... Korkutulacak olan, Ukrayna deÄŸil, Amerika ve NATO dünyası...
 
*
 
Putin'i cesaretlendiren, Amerika ve NATO dünyasının, Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO'ya üye olarak kabul edilmesi yönünde 2008'de alınan prensip kararını hâlâ da uygulamaya koyamayışıdır.
 
'North Atlantic Treaty Organisation' (NATO), gerçekte Amerika'nın, kendisini dünyada hiçbir güç tarafından tehdit edilemeyecek bir konuma getirmek için, 1949'larda kurulan bir askerî pakt... Bu pakt, 1952'de Türkiye ve Yunanistan'ı, 1955'te de (o zaman Batı Almanya denilen) Federal Almanya'yı üyeliÄŸe alındıktan sonra, kendisini 'Hür Dünya' diye isimlendiren kapitalist emperyalizm dünyasının ve dev bir saldırı gücü haline gelmiÅŸti.
 
*
 
(Bu arada hatırlayalım: Türkiye de NATO üyeliÄŸine kabul edilmesini istediÄŸinde, 1952'de, dönemin Ä°ngiltere Dışbakanı , 'NATO bayrağındaki yıldız'ın HAÇ iÅŸareti, yani Hristiyan / kapitalist ülkeler arası bir dayanışma olduÄŸunu, Türkiye halkının yüzde 98'iyle Müslüman olması hasebiyle bu yapıda yerinin olmadığını' söylemiÅŸti de; Türkiye Hükûmeti, komünist Sovyet Rusya saldırganlığına karşı sığınacak bir güç odağına kavuÅŸmak için çırpınıyor; 'Evet, halkımız Müslümandır, ama, biz laikiz' diyordu ve 72 yıl önce bu günlerde, NATO'ya kabul edilmiÅŸti.
 
Ä°lginçtir, o günlerde, 1938-50 arasında Cumhurreisi olan Ä°smet Ä°nönü, 3. Cumhurreisi Celâl Bayar'la bir görüÅŸmesinde, Bayar'ın kendisine, 'PaÅŸam, NATO'ya girmekte geç kalmışız...' demesi karşısında, 'Celâl Bey, aldılar da mı girmedik...' cevabını vermiÅŸti.)
 
*
 
NATO karşısında, Sovyet Rusya liderliÄŸindeki komünist DoÄŸu Bloku'nun 1955'te kurduÄŸu VarÅŸova Paktı da bir büyük askerî pakt idi. Ama, 1991'de, Sovyetler BirliÄŸi'nin çökmesiyle, o pakt dağılmış ve eski DoÄŸu Avrupa ülkeleri, aynı korkulu rüyayı bir daha görmek istemediklerinden, NATO'nun kucağına atılınca... NATO ÅŸimdi, 30 üyeli bir yapıya dönüÅŸmüÅŸ bulunuyor. Ama, Putin Rusyası ÅŸimdi NATO'nun eski gücünün olmadığını, karar alma mekanizmalarında bir hantallık ve üyeler arasında bir güvensizlik yaÅŸandığını düÅŸünüyor ve bu durum karşısında, kendi gücünü son derece dikkatli bir ÅŸekilde denemek istiyor.
 
*
 
1962 Ekim'inde, B. Amerika'nın 120 km uzağında, Fidel Castro liderliÄŸindeki Kuba adasında, Amerika'ya karşı ateÅŸlenmeye hazır vaziyette rampalara yerleÅŸtirilmiÅŸ bulunan Sovyet Rusya yapımı balistik füzelerin derhal sökülmesi için mühlet veren Amerikan BaÅŸkanı Kennedy, bir nükleer savaşı bile göze aldığını açıklamıştı. Sovyet Lideri Nikita KruÅŸçef de, mütekabilen, Türkiye'deki füzelerin de sökülmesini ÅŸart koÅŸmuÅŸtu. (Hattâ Türkiye'de bile, bütün ÅŸehirlerde sığınaklar ve barikatlar yapılmaya baÅŸlanmıştı). Kennedy ise, 'Türkiye'deki füzeleri biz sökmeyeceÄŸiz... Sökecek birisi varsa, buyursun...' diye hava atınca; Sovyet Rusya geri adım atmış ve Kennedy, o psikolojik savaşı kazanmış, Kuba adasındaki füzeler sökülmüÅŸtü.
 
Ama, ilginçtir, Ekim-1962'deki o nükleer savaÅŸ tehlikesi bertaraf olduktan 25 sene sonra 1987'de açıklanan Amerikan gizli belgeleri, Amerika'nın, o zaman, KruÅŸçef Rusyası'na, 'Türkiye'deki füzelerin miadlarını doldurduÄŸunu, kullanma sürelerini geçtiÄŸini, kullanılmasının mümkün olmadığını' bildirdiÄŸini ortaya koymuÅŸtu.
 
*
 
Åžimdi de, kim bilir hangi taktikler... Amerika'nın, Ukrayna için başını aÄŸrıtmak istemeyeceÄŸi, amma, psikolojik savaÅŸ taktikleriyle netice almayı denediÄŸi görülüyor.
 
Nitekim, 2 ay öncelerde bile çok pasif davranan Amerikan BaÅŸkanı Biden, giderek 'ÅŸahin'leÅŸiyor; ve 'Ukrayna'yı iÅŸgale kalkışması halinde, Rusya'yı, tasavvur edemeyeceÄŸi ağır bedellerin beklediÄŸini' söylüyor.
 
Putin de, eski bir KGB ajanı olarak bu ince psikolojik savaÅŸ taktiklerini biliyor, ama, gerçekleÅŸip gerçekleÅŸmeyeceÄŸini denemeyi göze alıp alamayacağı henüz meçhul... Amerika ise, ilk adımı onun atmasını bekleyip, savaşın sorumlusu göstermek istiyor.
 
Tehlikeli bir gövde gösterisi ve sinir savaşı...
 
*
 
Ve, savaÅŸ patlayacak olursa, bunun Ukrayna ile sınırlı kalmayacağı ve bütün dünyayı da ÅŸu veya bu tarafta, yer almaya zorlayacağı uzak ihtimal deÄŸil...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.