Sosyal Medya

Güncel

Taha Kılınç / Aile siyaseti

Taha Kılınç / Yeni Şafak



Lübnan politika sahnesinin en önemli figürlerinden Saad Hariri, geçtiÄŸimiz günlerde yaptığı açıklamayla, siyasî hayattan tamamen çekildiÄŸini ve mayıs ayında düzenlenecek olan parlamento seçimlerinde adaylığını koymayacağını duyurdu. Babası Refîk Hariri’nin fotoÄŸrafı önünde titrek bir sesle ve duygusal bir üslupla konuÅŸan Hariri, siyasetle meÅŸgul olan aile fertlerini de benzer bir adımı atmaya davet etti. Hariri, “Ä°ran’ın tasallutu, uluslararası sistemin dağınıklığı, içerideki ayrışmalar, mezhepçilik ve devletin çöküÅŸe sürüklenmesi gibi unsurları düÅŸündüÄŸümde, Lübnan için herhangi bir olumlu adımın atılmasına imkân bulunmadığına ikna oldum. Ülkemde iç savaÅŸa engel olabilmek için her türlü tavizi verdim. Hatta bu uÄŸurda ÅŸahsî servetimi kaybettim, bazı yabancı dostlarımla aram bozuldu, Lübnan’daki birçok müttefikim beni terk etti, hatta kardeÅŸlerimi bile yitirdim” dedi.

Tam adıyla Saadeddîn Hariri, babası Refik Hariri’nin 14 Åžubat 2005’te Beyrut’ta bombalı bir suikasta kurban gitmesinin ardından onun siyasî mirasını devralmış, 2009-2011 ve 2016-2020 yılları arasında baÅŸbakanlık görevini yürütmüÅŸtü. Dışarıdan Suudilerin tesiri ve tazyiki altında bulunan Hariri, içeride de Ä°ran ve Hizbullah’ın katı defansıyla karşılaÅŸmıştı. Saad Hariri’nin iktidar süreçleri, denkleme Fransa’nın da dâhil olmasıyla tümüyle kaotik bir hale gelmiÅŸ, genç politikacı nihayet hiç kimseyi memnun etmeyi baÅŸaramamıştı. Hariri’nin ikinci baÅŸbakanlık dönemi, Suudi Arabistan’ın baÅŸkenti Riyad’da yaÅŸanan bir olayla da gölgelenmiÅŸti: 2017’nin kasımında Riyad’ı ziyareti sırasında, birden bire televizyon kameralarının karşısına geçerek görevinden istifa ettiÄŸini açıklayan Hariri, kararında Ä°ran ve Hizbullah’ın Lübnan’a yönelik ağır baskının etkili olduÄŸunu bilhassa vurgulamıştı. Ancak kısa süre sonra, Saad Hariri’nin söz konusu açıklamaya Suudiler tarafından zorlandığı, hatta cep telefonunun elinden alınarak kendisine fiilî darp uygulandığı ortaya çıkmıştı. Lübnan’a dönmesine izin verildikten sonra istifasını geri çeken Hariri, “Riyad’da tam olarak ne yaÅŸandığının” gizli kalacağını söyleyerek, konuyla ilgili iddiaları da adeta tümüyle doÄŸrulamıştı.

Haririler, dünyanın farklı ülkelerindeki benzerleri gibi, karizmatik bir öncünün peÅŸinden toplu biçimde siyasete dâhil olan bir aile. Lübnan’ı harabeye çeviren yıkıcı iç savaşın (1975-1990) sona ermesiyle birlikte ülkeyi baÅŸtanbaÅŸa imar etmeye koyulan Refik Hariri, 1992-1998 ve 2000-2004 yılları arasında iki kez baÅŸbakanlık koltuÄŸuna oturmuÅŸtu. Suudi Arabistan’la birçok yönden çok stratejik baÄŸlara sahip olan Hariri, ölümüne doÄŸru ilerleyen süreçte Ä°ran ve onun Lübnan’daki uzantısı olan Hizbullah örgütüyle gittikçe artan dozda gerilimler yaÅŸamıştı. Hariri’nin Beyrut’un göbeÄŸinde öldürülmesi, iç savaşı bahane ederek ülkeye yerleÅŸen Suriye ordusunun ve istihbaratının Lübnan’dan çekilmesine de yol açmıştı. Ancak Suriye’nin bıraktığı boÅŸluk, anında Hizbullah tarafından doldurulmuÅŸ, böylece aslında Ä°ran’ın Lübnan’daki hegemonyası açısından deÄŸiÅŸen bir ÅŸey olmamıştı.

ABD’de Kennedyler, Hindistan’da Gandhiler, Pakistan’da Buttolar, Lübnan’da Haririler… Farklı coÄŸrafyalarda ve farklı çizgilerde siyaset yapan bu ailelerin mensupları, bir yandan ülkelerinde belirgin izler bırakıp hafızalara yerleÅŸirken, diÄŸer yandan trajedilerle ve suikastlarla yüzleÅŸmek noktasında ortak bir paydada toplanıyor. 22 Kasım 1963’te bir suikasta kurban giden ABD BaÅŸkanı John F. Kennedy, 31 Ekim 1984’te Delhi’de korumaları tarafından öldürülen Hindistan BaÅŸbakanı Indira Gandhi, annesinin peÅŸinden giderek baÅŸbakan olan ve 21 Mayıs 1991’de tıpkı onun gibi öldürülen Rajiv Gandhi, askeri darbeyle devrildikten sonra 4 Nisan 1979’da idam edilen Pakistan BaÅŸbakanı Zülfikâr Ali Butto, babasının izini takip ederek baÅŸbakanlık koltuÄŸuna oturan, sonrasında ise 27 Aralık 2007’de bombalı saldırıda yaÅŸamını yitiren Benazir Butto ve yine ömrü suikastla sona eren Refîk Hariri…

Ülkelerin yakın tarihlerini aile siyasetleri ve siyasetçi aileler üzerinden okumak, ayrı bir ufuk kazandırıyor. Ä°nsan hikâyeleri, ülkelerin karmaşık ve iç içe geçmiÅŸ serüvenlerini de daha anlaşılır kılıyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.