Sosyal Medya

Ali Haydar Haksal / Çözülmeler: Zihnin tazelenmesi

Ali Haydar Haksal / Milli Gazete



Ä°nsanlıktaki çözülmeler geneldir. Dünyanın âdeta küçülmesi, bir ucunda yaÅŸanan bir durumun, bir dalganın dünyanın diÄŸer ucuna anında yansıması günümüzün bir gerçeÄŸi ve olgusu. Hemen her ÅŸey bir küçük nesnenin içinde.

Bir medeniyet toplamında bulunanlar söz konusu dalganın etkisindedir. Dünyanın hemen her yeri için geçerli. Yani diji nesnelerin girdiÄŸi yerler etkilenme alanında.

Her milletin kendine özgü bir ruhu var. Medeniyet olgusu insanları besleyen asıl ruhu oluÅŸturur. Ä°slâm medeniyeti dairesinde ve ortamında bulunanların yaÅŸadığı ve taşıdığı ruh, içten içe bir bilinç oluÅŸturuyor. KendiliÄŸinden oluÅŸan bir hâl olarak tanımlanabilir. Bir köye vardığınızda oranın kokusu kendine özgüdür. Tezek kokusu, hayvan kokusu, toprak kokusu. Orada yaÅŸayanların belki de hiç farkında olmadıkları bir atmosferdir bu.

Kentleri saran kokular ise çok farklıdır. Hatta koku alma yetisi bile farklıdır. Belki de bir kokusuzluk duyarsızlığı denilebilir buna. Araçların ürettiÄŸi kokular, mazot, benzin, gaz ve çeÅŸitleri. YaÄŸlar, terler, parfüm, sigara ve alkol kokuları ortamlarına göre ağırdır. Bunlara karşı duyarlığı olanlar o ortamlara girdiklerinde rahatsız olurlar.

Toplumsal veya insanların dalgalar hâlindeki çözülmeleri öylesine hızlı geliÅŸiyor ki, neyin ne ve nasıl olduÄŸunun bile farkına varılamıyor.

1970’li yıllarda mini etek, Ä°spanyol paça, uzun favoriler bile iletiÅŸimin bu kadar hızlı etkili olmadığı zamanlarda en ücraya kadar hızla yayılıyordu. Köydeki bir delikanlının, bir kızın etkilenmesi ve bu hayata yönelmesi yadırgansa bile etkileyiciydi.

Bugüne geliyoruz… Nesnelerin durduk yerde etkisini çok hızlı gösteriyor.

Siyasal çekimeler yaÅŸanıyor. Toplumun sosyolojik hızlı deÄŸiÅŸiminin nedenleri üzerinde duruluyor ve kitleler birbirini suçluyor, ağır hakaretlerde bulunuyorlar. FakirleÅŸme ya da tüketim dalgasının etkisiyle kabak çiçeÄŸi gibi birden açılan ve büyüyen bir etki alanı var. Kentten uzak, bir köyde, bir mezrada bile bir kızın açılıp saçılması, kendini teÅŸhir etmesi, bir delikanlının bu dalganın etkisinde kalarak saldırganlaÅŸması siyasal olmaktan çok sosyolojiktir. Muhalefet edenlerin saldırı konusu ettikleri kimi durumları, ahlâkî çözülme ve sapkınlıkları savunuyor olmaları tam bir açmaz ve çeliÅŸki.

Sapkınlıkların geçerli ve meÅŸru kılınması için özel çaba gösterenler var. Bunların doÄŸuracağı sonuçlar bilinerek hiç de hesaba katılmıyor. Ahlâksızlıklar ve sapkınlıklar sıradanlaÅŸtırıldığı gibi bir insan hakkı olarak da savunuluyor.

Tüketim, moda birbiriyle baÄŸlantılı. Bu özellikle de modernizmin acımasız etkisi oluyor. Modernizm bu baÄŸlamda bir ideolojiye dönüÅŸtürülüyor.

Zihnin tazelenmesi, kendini bulabilmesi için Ä°slâm düÅŸünce ve medeniyetinin özüyle yaÅŸanılırlığına baÄŸlı.

Gençleri suçlamak, geçmiÅŸi övmek kolay. Fakat iÅŸine gelenler özellikle tercih ediliyor. Bir Müslüman’ın örnek alacağı Peygamberidir. Peygamberin yaÅŸama tarzı, sadeliÄŸi, inceliÄŸi nedense dikkate alınmıyor. Bir hurmanın bile hesabını yapan, bunun doÄŸuracağı sonuçları bilen Peygamber yaklaşımıyla deÄŸil de günümüz modernizminin aşırılığı ve rekabeti içindeki dalgalar ve savruluÅŸlar tercih ediliyor. Sahabilerin yaÅŸama tarzındaki içtenlik ve baÄŸlılık yerine övgücüler, pohpohlayıcılar, ÅŸakÅŸakçılar tercih ediliyor. Hazreti Ömer adaletini pankart yapanlar, slogan olarak kullananlar onun ahlâkından, tutumundan zerre nasiplenmiyorlar. YaÅŸama tarzı ise asla benimsenmiyor.

Modernizme baÄŸlı tüketimin ÅŸaÅŸaası içinde debeleniliyor. Sonra da gençlikten ve insandan yakınılıyor. Ä°slâm inanç ve ahlâkının yaÅŸanırlığı tercih edilmedikçe söylenenler ve yakınmalar boÅŸa olur.

Yabancı gibi yaÅŸayanların, bir yabancının mankenliÄŸini yapanların yakınmaya ve vahlanmaya hakları yoktur. Ä°nsan, ancak kendi deÄŸerleri içinde var olur da yaÅŸarsa bir anlamı olur.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.