Sosyal Medya

Güncel

İsmail Kılıçarslan / "Üç gün ayaklarını aradık"

İsmail Kılıçarslan / Yeni Şafak



Ä°yi Parti ÅŸeysi Lütfü Türkkan’ın, Bingöl’de ÅŸehit abisi Tahir Gümren’e ağız dolusu sövmesine saniyeler kala Gümren bir cümle kuruyor. Ä°nsanın içini paramparça eden, kalbini ateÅŸe düÅŸüren bir cümle: “KardeÅŸim parçalandı, üç gün ayaklarını aradık!”

14 yaşında bir çocuÄŸu paramparça eden bir terör örgütünün politik aygıtı olduÄŸunda gram ÅŸüphe olmayan HDP ile aynı masaya oturanlar, mevcut iktidarı devirme planlarını HDP ile birlikte kuranlar kulaklarını kapasalar, gözlerini yumsalar, hatta görüntüler olmasına raÄŸmen haberleri “küfür ettiÄŸi iddia edilen” ÅŸeklinde yapsalar da ÅŸehit abisinin “üç gün ayaklarını aradık” cümlesi taÅŸ gibi ortadadır. Kim ahlakına sığdırıyorsa sığdırsın tabii ama bu cümleyi de unutmasın olur mu: “Üç gün ayaklarını aradık.”

Mesela Sevilay Yılman ahlakına sığdırmış görünüyor. Åžehit abisine sinli kaflı küfür eden Lütfü Türkkan’ı “tam bir Ä°stanbul beyefendisidir, çok büyütüldü bu mesele” ÅŸeklinde savunuyor. Savunsun, bana ne. Üstelik Lütfü Türkkan’ın “tam bir Ä°stanbul beyefendisi” olmayı biraz aÅŸan “yumuÅŸacık” tarafları, tavırları da var bana kalırsa. Onları da ortaya saçıp savunsun.

Savunsun da… Ä°ç Anadolu ve Ege’de AK Parti’yi ve Recep Tayyip ErdoÄŸan’ı “çözüm süreci ihanetti” diyerek eleÅŸtiren “süper milliyetçi” Ä°YÄ° Parti’nin bir taraftan da HDP ile “can ciÄŸer kuzu sarması” olduÄŸu gerçeÄŸi deÄŸiÅŸmiyor ve bu gidiÅŸle de deÄŸiÅŸmeyecek.

Yine de bir ÅŸehit abisinin bacısına sövülmesini sineye çekmiÅŸ görünen “kadın lider” AkÅŸener’in politik hırslarının onu nasıl savurduÄŸunu görmek üzüntü verici. GeçmiÅŸte AkÅŸener’e yapılan bir terbiyesizliÄŸi “biz onun cesaretini 28 Åžubat’tan biliriz” diyerek reddetmemi bulup RT eden Ä°YÄ° Partili sosyal medya ekibinden ricam, tabii bir gram haysiyetleri varsa, ÅŸudur ki bu yazdıklarımı da dolaşıma soksunlar: AkÅŸener, 15 Temmuz gecesi ortaya koyduÄŸu çirkin tavırdan bu yana Türk siyasetinin en ÅŸaibeli, en tehlikeli karakteri olarak var olmaktadır. Bütünüyle eski Türkiye ve müesses nizam savunucusu biri haline gelmiÅŸ, politik hırsları yüzünden partisini FETÖ’nün rahatça operasyon sahası olarak kullandığı bir mezbeleliÄŸe dönüÅŸtürmüÅŸtür. Vaktiyle kendisinde dair hüsnüzan ve umut beslediÄŸimiz böylesi bir ismin bu savruluÅŸu insanî bakımdan üzücü, Türkiye bakımından ise endiÅŸe vericidir.

Tabii ki yazım yayınlanır yayınlanmaz Ä°YÄ° Parti’nin sosyal medya ekibi her zaman yaptıklarını yapıp gün içinde bana “itibar suikastı” ile cevap vereceklerdir. Fazlasını beklemiyor, onlara bunu fazla da görmüyorum doÄŸrusu. Kabiliyetleri ve yeterlilikleri bu kadar. Bir taraftan “Türk bayrağı için can alır can veririz” hamaseti üretip bir taraftan “ÅŸehit bacısına söven Ä°YÄ° parti ÅŸeysini canhıraÅŸ ÅŸekilde savunmanın” baÅŸka izahı olamaz ki.

Bu, burada bir dursun.

Bakınız, “15 Temmuz gecesi” tam bir turnusoldür. Öyle net bir gecedir ki 15 Temmuz, o gecede kimin ne yaptığı, hangi tarafta durduÄŸu sonraki hayatının yol haritasını belirlemiÅŸtir. Erketede bekleyen AkÅŸener falan bir tarafa, sıradan insan tekleri için bile bu böyledir.

Hele FETÖ’cü teröristler için bu, iyice böyledir. Ali Bulaç, Ahmet Turan Alkan falan gibi “lanetli FETÖ’cüler”in kendilerine yeniden alan açma çabalarını gördükçe öfkelenmem bundandır. O gece Bulaç’ın, Alkan’ın durduÄŸu tarafı unutursak kalbimiz kurusun.

Hele hele Hanım BüÅŸra Erdal gibi “ÅŸeddeli teröristlerin” ÅŸimdilerde yazıp durdukları “çok piÅŸmanım” diskurlarına falan aldanırsak sade kalbimiz deÄŸil, tüm insanlığımız kurusun. O gece bu aÅŸağılık insanlar, çatır çatır insan katlettiler. Bu Hanım BüÅŸra gibiler de o gecenin baÅŸarıya ulaÅŸması için ellerinden geleni yaptılar. Sokaklarda insan cesetleri varken darbe baÅŸarılı olsun diye yapmadık ÅŸey, çekmedik numara bırakmadılar.

Åžimdi aynı Hanım BüÅŸra Erdal, aÅŸağının aÅŸağısı lanetli bir FETÖ’cü olduÄŸunu unuturuz zannederek “nedamet getirmeye” çabalıyor.

Alkan için yazdığımı, bu ÅŸeddeli terörist için de yazayım. DoÄŸrudur. Ä°nsanın yaptığı hatadan nadim olma hakkı da, fırsatı da vardır. Hanım BüÅŸra Erdal da, elbette piÅŸman olabilir, nedamet getirebilir. Tövbesinin kabul edilip edilmeyeceÄŸi bilgisine de biz deÄŸil, Allah sahiptir. Dolayısıyla piÅŸman olduÄŸunu ifade eden birine “sana inanmıyorum” deme hakkımız yoktur.

Fakat… Ä°ÅŸte bu “fakat” önemli. 15 Temmuz gecesi gibi bir geceyi desteklemenin piÅŸmanlığı beraberinde derin bir utanç da getirir. Bu utancın insanı konuÅŸamaz, insan içine çıkamaz hale getirmesi kaçınılmazdır. Bu Alkan, Bulaç, Erdal gibi lanetliler, son derece hesaplı kitaplı ÅŸekilde, son derece FETÖ’cü ÅŸekilde “imaj yönetimi” yapmaktadırlar. Bir gram fazlası deÄŸil. Ne nursuz yüzlerinde piÅŸmanlıktan bir iz vardır, ne yazdıkları satırlarda samimiyetin kırıntısı. Altı üstü “yeni bir güçlenme operasyonu”na aparat olmaktadırlar. Yarın Türkiye’de iÅŸler bir anlığına deÄŸiÅŸse bu lanetliler, bizim öldürülmemizi büyük bir zevkle ve “hak ettiler yahu” inanmışlığı ile izleyecekler, ellerini ovuÅŸturacaklardır.

Allah’ın laneti üzerlerine olsun.

Bu da burada bir dursun.

Parantezi kapatmak üzere bir cümle yazmam gerekir. AkÅŸener, bizim kendisini hayırla andığımız yıllara dönmek üzere bir piÅŸmanlık geliÅŸtirirse -ki zerrece emare yoktur bununla ilgili ne yazık ki- onun samimiyetine inanmak boynumuzun borcudur. Kaldı ki FETÖ’nün partisinde operasyon yapabildiÄŸi bir AkÅŸener yerine, sıradan Türk insanının yanında durabilme cesareti gösterebilen bir AkÅŸener’e Türkiye’nin ihtiyacı da vardır bana kalırsa.

Fakat tabii ÅŸehidin bacısına söven kurmaylarla falan alabileceÄŸi mesafe sıfırdır. Yazık ki çok yazık.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.