Sosyal Medya

Dücane Cündioğlu: İbrahiminki bir rüyanın eseriydi, peki ya seninki?

Kurban''ımıza biraz daha yakınlaşmak için çağırsak onu, acep elimizdeki bıçağa aldırmadan koşa koşa gelir mi? Bütün sinsiliğimizle gözüne çirkin görünecek olsak bile yine de yakınlaşmak ister mi bize?



Bile isteye uzatır mı boynunu ellerimizin arasına?

OkÅŸamamızı ister mi bizden gerdanını, hem de iyice bilendiÄŸine inandığı bıçağımızla?

Vuslat sevincinden gözlerini kapayıp ben hazırım, yeter ki sen yumma gözlerini der mi?

Yoklukta varlığı seçip ÅŸikayet etmeksizin ayaklarımızın dibine bırakır mı o mecalsiz bedenini?

* * *

Bilmiyorsun deÄŸil mi ey talib? SevildiÄŸinden emin bile deÄŸilsin... Neyi kestiÄŸinden, neden kesildiÄŸinden?..

Bir daha bak, ellerinin arasında tuttuÄŸun kütle kimin, neyin?

Tanır mısın onu? Ne kadar tanır, ne kadar seversin?

Hakikaten, sevdiÄŸin için mi kesiyorsun ey talib? SevdiÄŸini mi kesiyorsun?

Ne yazık ki sen sevdiÄŸini kendi rüyan uÄŸruna bile deÄŸil, baÅŸkaların hayâlâtını tatmin için kesiyorsun.

Öyle ki yârini sen bile kesemiyorsun da utanmadan sıkılmadan onu nâdanın ellerine terkediyorsun!

Nâ-mahremini baÅŸkalarının elleri kavrıyor, seyreden sen oluyorsun. Dağıtan. GösteriÅŸ yapan.

Ä°brahiminki bir rüyanın eseriydi, seninkiyse riyanın.

Ä°brahim''in yüreÄŸi titriyordu oysa.

Kurban olarak verilen evlâdıydı. OÄŸulcağızı.

* * *

Ä°ÅŸin gücün etle kanla, koyunla koçla... et yiyip et dağıtmakla...

Etleri göÄŸe fırlatıyorsun, kabul edilir sanıyorsun ama her defasında gökten üzerine kan yağıyor, fırlattığın etler patır patır arza düÅŸüyor. Ne et, ne kan semâya ulaÅŸmıyor.

Bir de utanmadan İbrahimcilik oynuyorsun. Etlerin kanların arasında aklınsıra bayram ediyorsun.

Hâlbuki bayram, vâsıl olanın hakkı. Hakikate ulaÅŸanın. Hiç deÄŸilse, eteÄŸine deÄŸenin.

Vuslattan eser yok, o hâlde bu çığlıklar da neyin nesi? Nedir bütün bu bağırıp çığırışmalar? Neyi gördün, hangi rüyayı? UÄŸruna sevdiceÄŸini feda ettiÄŸin ÅŸu rüyayı anlat bakalım! Senden kim neyi istedi?

Sana "Kurbanın nedir?" diye sormuyorum ey talib, sadece rüya görüp görmediÄŸini merak ediyorum.

Söyle, senin rüyan nedir? Hangi rüya uÄŸruna neyi kesiyorsun? Hangi rüyanın gerçekleÅŸmesini istiyorsun? Nasıl bir rüyanın?

Rüyan ne ki ey talib, kurbanın ne olsun?

Rüyan kadar kurban kesebilirsin! DüÅŸün kadar. DüÅŸtüÄŸün, düÅŸebildiÄŸin kadar.

Ä°nan bana, ancak günahların kadar.

* * *

Hiç düÅŸündün mü, Ä°brahim''in rüyası neydi? Rüyasının içeriÄŸi deÄŸil ama, gerekçesi?

Ne tuhaf deÄŸil mi, eylemiyle gerekçesi aynıydı: rüyası.

OÄŸlunu kurban etmeye kalkışmasının sebebi de, gerekçesi de sadece düÅŸünde oÄŸlunu kurban ettiÄŸini görmesiydi. GördüÄŸü için kesmek istedi. Daha da dikkate deÄŸer olanı ÅŸu ki Ä°brahim gördüÄŸünü kesmek istedi.

Elinde rüyasından baÅŸka ne vardı?

Hiçbir ÅŸey!

Sadece bir rüya. Bir rüya uÄŸrunaydı herÅŸey. Sade bir rüya için.

* * *

Adamı adam edecek tek ÅŸeydir rüyası!

Ä°ÅŸte bu nedenle sana "Kurbanın nedir?" diye sormuyorum ey talib, sen asıl rüyanı söyle! Kendi rüyanı.

Görülmeye deÄŸer neyin var ki kesebilesin, kesmekle mükellef olasın? Neyi gördün ki neyi keseceksin? BaÅŸkalarını rüyasını konuÅŸmayı bırak da söyle, senin rüyan ne?

DüÅŸlerinde, görülmeye deÄŸer olanı görebiliyor musun ki kesilmeye deÄŸer olanın dedikodusunu yapıyorsun?

Elindeki bıçağı göre göre sana koÅŸan sevgiliyi mi gördün düÅŸünde? Bakmaya bile kıyamayacağına mı kıydın?

Ne yazık ki hayır! Rüya da baÅŸkalarına ait, kurban da!

* * *

Bütün peygamberler rüya ile ÅŸereflendirildiler. Bütün velîler... bütün ârifler...

GöÄŸün onlara hediyesiydi rüya. Bir yanda gerçekler vardı, bir yanda rüyalar...

Arzın gerçeklerine mukabil, semânın rüyaları... Arzda varolmanın tek yolu duyular ve akıl, semâda varoluÅŸun biricik yoluysa muhayyile...

DerviÅŸin tek tesellisi. Varlık sebebi. Rüya.

Bedeli de kurban. Perdenin arkasına bakmanın cezası.

Önceden görmenin. Görülmeye deÄŸer olanı görmenin.

* * *

Bana gelince, benimkisi bir günahkârın günlüÄŸü. Yırtık pırtık.

Bıçağı elinde tutan deÄŸilim ben. Kimseyi görmedim düÅŸümde. Görüldüm. Ne rüyam var benim, ne önümde bir kurban.

Dedim ya, görülenim ben. Bıçağı elinde olanın ayaklarına dibine düÅŸecek olan. Tutan deÄŸil, tutulan. Cazibem yok, meczubum çünkü.

Çağırmana gerek yok, kendim gelirim. KendiliÄŸimden. Bir bakışınla kan kesilirim. Saklama bıçağını, hakikaten incinirim.

OkÅŸasın da bıçağıyla okÅŸasın sevgili, derim, hiç ÅŸikâyet etmem, elinin tenime her deÄŸiÅŸinde cânına can veririm.

Sana ancak gözlerin kapalıyken görünürüm.

Gözlerini açarsan, dayanamam ey yâr, hemen ayaklarının dibinde ölüveririm.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.