Sosyal Medya

Ali Haydar Haksal: Ä°nsan ve sorumluluÄŸu

Günümüzde insan giderek bireyselleştikçe bencilleşiyor. Bu çıkarcı olma anlamına gelir. Sadece kendini ve benini düşünmek olur.



Ä°nsan, bir başına yaÅŸayan bir varlık deÄŸil. Ä°nsanın her zaman için insana ihtiyacı var. Ä°nsan insansız olmaz. ÇoÄŸalması ve yeryüzüne yayılması için bu zaten zorunlu. Bu, aileden baÅŸlar, genele yayılır.
 
Ä°nsan önce yakınlarından sorumlu. Bu halka ile sorumluluk alanı geniÅŸledikçe yayılır ve artar.
 
Günümüzde insan giderek bireyselleÅŸtikçe bencilleÅŸiyor. Bu çıkarcı olma anlamına gelir. Sadece kendini ve benini düÅŸünmek olur.
 
Bir kesimi veya bir toplumu yönetenlerin sorumluluÄŸu artar, ağırlığı çok daha büyük olur.
 
Ä°nsanı koruma ve onu yaÅŸatma bilinci her ÅŸeyden önce gelir. Hemen bütün alanlar için geçerlidir bu durum. Ä°nsanı yaÅŸatma ve koruma.
 
YaÅŸamakta olduÄŸumuz salgın döneminde her insanın sorumluluÄŸu var. Sadece kendini güvene almak yetmiyor. Bir insanın hastalanmasına ve kimilerinin ölümüne neden olabilecek durumlardan kaçınılmalı. Sorumsuzluk, hoyratlık getiriyor. Salgının giderek azalacağı beklenirken artışı sorumsuzluktan kaynaklanıyor.
 
Ä°nsanın çıkarcılığı, bencilliÄŸi kiÅŸinin sadece kendi başının belâsı olmuyor, baÅŸkalarının felâketinin hazırlayıcısı oluyor.
 
Bunu sadece günümüzün olaÄŸanüstü hâli için söylemiyoruz. Her zaman ve dönem için geçerli.
 
Gergin bir toplumda sınırlar belirlenemiyor, insanlar kendilerini denetleyemiyorlar. Umursamazlık, başıboÅŸluk, kayıtsızlık ağır basıyor. Böyle olunca da insanın belli bir düzlemde saÄŸlıklı olması beklenemiyor.
 
Ä°nsan kendisini sadece bu dünyaya ait görüyorsa, yaptıklarının bir karşılığının olmayacağını düÅŸünüyorsa hoyratlık elbette kendisine uygun düÅŸer. Sınır tanımaz, bu dünya zevklerinden ne varsa onları yaÅŸamaya bakar. Dünya hırsı gözünü bürür. Acımasız bir insan olur. Zalimlerin bir özelliÄŸidir bu. Zalim olmak için sultan olmak gerekmez. BaÅŸkalarının sınırlarını zorlayan, hakkı olmadığı hâlde baÅŸkalarının haklarını alan, ya da elde etmesine engel olan her insan baÅŸkasına zulmediyor. Zulmediyorsa zalimdir.
 
Dünya hırs ve tamahı, makamını, konumunu, saltanatını koruma uÄŸruna insanları çaresizliÄŸe ve mazlum olmaya itme kiÅŸinin yükünü ağırlaÅŸtırır. Bilinçli bir insan böylesi bir durumda gerektiÄŸinde sorumluluktan kaçar. Kendi yüküne baÅŸkalarının yükünü ekleme kiÅŸinin geleceÄŸini karartır.
 
Ä°nsan, taşıyamayacağı yükün altına girmemeli. Kendisi özellikle hırs yapıp makam, yer ve konum elde etmeye çabalarsa, hırsı ve tamahı boynuna kement, ayaklarına baÄŸ olur ve asla yakasını bırakmaz.
 
Sorumluluktan da kaçılamaz. Bunu en iyi yapabilen tercih edilmeli. Tercih ettirirken de yalnız başına bırakılmamalı. Hem kendisine yardımcı hem de gerektiÄŸinde uyarıcı olunmalı. Üzerinde denetleyici bir ağırlık yöneteni de rahatlatır. Sorumluluk paylaşılmış olur.
 
Ä°nsan, insandan ve sorunlardan kaçamaz.
 
Hayatın her an ve durumunda özenli, dikkatli, duyarlı, incelikli olmak insanın iÅŸini kolaylaÅŸtırır. Bazen bu kiÅŸinin kendisine zarar verebilir. Ancak önemli olan sorumluluÄŸu alan kiÅŸinin gücünü artırır.
 
Ä°nsanları gereksiz yere şımartmamak gerekir. Hele hele övgüler düzmek kiÅŸinin kendisine zarar verir. Gerekirse eleÅŸtirmeli, yol göstermeli.
 
Ä°nsanın yüzüne karşı övgüde bulunmak kiÅŸiye zarar verir. Peygamberimizin bir uyarısı var: “Biri sizi övüyorsa yüzüne bir avuç toprak atın.”
 
Günümüzde övgüyü, reklâmı ve aşırı tanıtımı önemsiyorlar. Alkışlara boÄŸuyorlar. KiÅŸinin nefsini hak etmediÄŸi halde kabartıyorlar. Bununla bir toplum baskısı oluÅŸturuyorlar. Bu kiÅŸiye katkı saÄŸlamaz, yükünü ağırlaÅŸtırır, gereksiz bir ruh hâline büründürür.
 
Milli Gazete

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.